Şeriat yanlısı gazetenin takkesi mintanıyla ünlü yazarı, parmaklarını birleştire birleştire TV’de anlatıyor: "Hilafet şu anda TBMM'ye intikal etmiştir. Bu anlamda hükümet tarafından gereği yerine getirilmektedir (…)
Tayyip Erdoğan başkanlık sistemine geçerse kendisi bu anlamda bütün İslam beldelerinden Hilafete bağlı bölgelerden muhtemelen kendisine müşavir tayin edecek ve İslam birliğinin Beştepe’deki, o 1005 odada hepsinin temsilciliklerini açacak!"
Özetle; "başkan değil halife olacağını" aktarıyor…
***
Şimdi...
Merhum meslek büyüğümüz Hasan Pulur’un "Yazar mı, gazeteci mi, militan mı, sokak hatibi mi, ya da ekran gülü mü? İlginç kişilik" diye tanımladığı bu yazarı geçmişte destekleyenler!
Onunla elele "hoşgörü/düşünceye özgürlük" temalı aktivitelerde görüntü verenler!
Sözde; "memleketin daha iyiye gitmesi için" omuzdaşı olup duruşmalarına
-protesto amacıyla türban takıp- gidenler! Mustafa Kemal Atatürk’ün Çanakkale Savaşı’nda "cephe gerisinde telgraf subaylığı" yaptığını öne sürerek sahte tarih yazan "ilginç kişilikle" birlikte aynı kitaba imza atanlar!
Toplumsal barışı savunanlar (!) Hatırı sayılır (!) Yetmez Ama Evetçiler!
Son tahlilde Akil’ler! Düşünce Suçu’na karşı ortaklık kurduğunuz (!)
yazarın "halifelik" muhabbetine ne diyorsunuz?
"Cihat" kavramının Milli Eğitim Bakanlığı’nın hazırladığı müfredatta yer alması hakkında bir fikriniz var mıdır?
O da mı hoşgörü ile izah edilecek?
***
Devam edelim; Anayasa değişikliği gerçekleşirse, Türkiye’ye otokratik yönetim/ bir diktatörlük gelecek.
Yasama, yürütme ve yargı; tek kişiye bağlayan bir rejim değişikliği olacak.
Ana muhalefetin vekilleri mecliste dirençle karşı koyarken,
"İlginç Kişilik" yazar başkanlığın adını "halifelik" olarak tarif ediyor!
Referandumda Erdoğan’ın başkanlığına kesin gözle bakanlar -açık açık- ardından halife olacağını öne sürüyor.
Sizin itirazınız yok değil mi "İkinci Cumhuriyetçiler"? "Düşünce özgürlüğü", "Hoşgörü" mü dediniz?
100. yılına beş kala Cumhuriyet gidiyor, Halifelik geliyor Halifelik!