Hatta içine Fransız Devrimi de girdi…
Hocam sen ne yaptın?
Senin kafan kavramlar konusunda biraz karışmış anlaşılan...
Sekülerizm’i dünyacılık–dünyevilik olarak tanımlarsan, eh giderin var da,
Aynı çatıya laikliği sokarsan, hele hele trenin içinden Fransız devrimini geçireceksen çıkamayız bu daracık yazı alanından...
**

“Laiklik dünyayı savaşa soktu” sonucuna varıyorsan, “Dur baba” demek lazımdır.
İnternet alemi kirli bilgilerle dolu.
Ve bu kirli bilgiler maalesef gelecek nesillere algı operasyonu olarak miras bırakılacaktır.
Bu yüzden kendi çapımızda el koymak gerekmektedir.
Ey gençler...
Laiklik sadece; Din işleriyle devlet işlerinin birbirinden ayrılmasıdır... Aha bu kadar...
Emperyalizm baronlarının işine gelmediği için, o noktada “Antin-kuntin” başlar...
Bu dünyada bütün savaşların sebebi kapitalizmdir.
Kapitalizm denilen örgü;
Din, ırk ve laiklik kavramlarını harika kullanır. Seni köle yapar.
Aslında din de, ırk da, laisizm de umurunda değildir...
Şöyle anla:
Açsın... Ve senin olmayan bir bahçede elmalar var...
Aşırmacı olursun... Ama doyacağın kadar...
Bu kapitalizm doymayan bir canavardır... Hırsızdır. Ömrünü çalar seni uyutur...
Sana çizdiği hayat şartlarını dayatır;
Oku, evlen, çocuk yap, kira öde, verilenle yetin, düşünme, okuma, öğrenme, sürün, bana çalış, öl...
Bu kavramlara dahil olmayan her yaşıtına ya da çağdaşına mahalle baskısı yap...
Arkadaş bu işlerin laisizmle ilgisi yoktur...
Bu işin temel kurgucularının emeli;
Şimdilik petroldür… Gelecek yüzyıl da “su” savaş sebebi olacaktır...
Bu kadar basittir.
Bu anlatılan kölelik düzenidir.
“Sen çalış ben yiyeyim” düzenidir.
Oysa Allah, “Doyacağının üstüne çıkma, oburlaşma, şımarma” diye emreder...
Ve bütün kutsal kitaplar, kardeşlik, eşitlik, paylaşmak önerir...
**
İşte bu pis kapitalizmdir savaşların sebebi...
Ve kontrol edilemeyen EGO'lar...
Genç arkadaşım;
Bu dünya tarihinde kim “Bağımsızlık, kardeşlik, hakça paylaşım” dese kafası uçmuştur.
Martin Luther King, Mahatma Gandi, Abdi İpekçi, Malcom X, Uğur Mumcu...
Ekle babam ekle...
Bak kardeşim;
Kendi görüşünce Hristiyanlığı reddeden ve eleştiren John Lennon da bir din suikastının kurbanıdır.
**
Gerçek Müslümanlığı akıl ile birleştirdiğinde görürsün ki Hz. Muhammed döneminin en büyük devrimcisi ve yol göstericisidir.
O günlerde başlattığı anti-emperyalist savaşı bugün anlamayanlar veyahut kendine yontanların dünyasıdır burası...
Din en güzel terbiye ve terapi metodudur.
Allah’tan gelip Allah’a gideceğine inanan zaten bu dünyadan bir avuç toprak götüremeyeceğini bilir.
İşte tam da bu yüzden Diyanet İşleri Başkanlığı vardır...
Konuyu doğru anlatmak için Atatürk’ün emriyle kurulmuştur...
Yani senin koltuğun da laikliğin eseridir hürmetli hocam...
Din adına asmasınlar, kesmesinler, düzgünce paylaşsınlar, kardeşçe yaşasınlar diye...
Öyleyse ne alakası var laiklik ile dünya savaşlarının hocam...
**
Ne terör örgütleri gördü bu dünya. Bittiler işleri bitince.
Ekmek bitince İŞİD de bitecek.
Eğer bu yazıyı yabancı kaynaklı bir kafede,
Frençayzing kahve zincirinde,
Adını bile telaffuz etmekte güçlük çektiğin sandviççide okuyorsan;
Aç gözlerini...
En büyük terör örgütünün hücre evindesin...
Dikkat et;
Evladına bırakacağın miras, kapitalizmin gizli kurşunu olmasın.
SUİKAST DEDİM DE
Yahu şu yazıyı yazarken bilgileri tazeledim.
Birkaç kitabım vardı elden geçirdim.
Hata olmasın hani.
Din, güç, ego yüzünden işlenmiş cinayetler ve suikastları anlatan çözümlemeler var...
Hakikaten ağzın açık kalır...
Aslında bazılarıyla gurur bile duyarsın...
O kadar büyümüştür ki kahramanımız, “Erk”i kapmak için O’nu öldürmek şarttır.
“Fikirleri yüzünden” dersin, “Bu memleket için gitti” dersin…
Bir de Osmanlı tarihinde Rıdvan İsmail Paşa suikastı var.
Abdül Rezzak Efendi adındaki bir şahıs evin önündeki kaldırımları yaptırmak için isyan ediyor.
Rıdvan İsmail Paşa’nın adamını rehin alıyor.
Rahmetli Paşa “Tamam birader yaptıracağız” deyip adamını geri alıyor...
Kaldırımları yapmıyor sonra.
Eh konu anlaşıldı.
Dört adam paşaya suikast yapıyor. (1906)
Tövbe estağfurullah , b.k yoluna gitmek de bu paşanın şanında yazılı…
ÖZRÜN KABAHATİNDEN

İzmir Büyükşehir Belediyesi tüm toplu taşım araçlarına zam yaptı.
AKP Grup sözcüsü Hakkı Durmaz eleştirdi.
“Dünyada petrol fiyatları düşerken zam yapılmasını doğru bulmuyoruz...”
Hah...
Biz de tam onu söylüyoruz Hakkı abi...
Biliyorsun AKP iktidarda, devlet büyüklerinden tanıdıkların vardır.
Madem aynı fikirdeyiz, bir görüşsen de şu açmazı çözseniz hep beraber…
NARLIDERE AKM

Narlıdere ile 30 yıldır ilişkim var. Gelişimini takip etmek zor olmuyor…
Şimdiki dört katlı dispanser binası belediye idi. Yolun her iki paralel sokakları çamur deryası olurdu. Fiziki yatırımlar yapıldı edildi, o köy görünümündeki ilçe 20 yılda çok yükseldi.
Nispeten dar gelirli insanların yaşadığı ilçede bugün bir çok yapı için trilyonlar konuşuluyor...
Yükselen bir değer de Belediyenin Atatürk Kültür Merkezi.
Başında Ali Gökdermen var.
Gökdermen, popüler tiyatrodan ve amatör profesyonel müzik gruplarına kadar, her hafta sonu şenlik yaratıyor.
Bir çok belediye kültür sanat merkezlerini boş tutmak pahasına kimseye vermez, vermiyor.
Kültür sanat merkezinden düğün salonunu anlıyor.
Narlıdere AKM özellikle son zamanlarda hakkını veriyor.
Eğlenceli ve sanatla yaşayan mekan Narlıdere AKM…
Sanat severler AKM rehberini takip etmeliler…
Hep eleştirip sallayacak değiliz ya.
Bir tebrik Ali Gökdermen ve Başkan Abdül Batur’a...