Bugün 16 Şubat 2018 Cuma...
Bu yazım için dün saat 10' da bilgisayarımın başına oturduğumda, istihbarat kaynaklarından an itibariyle gelen onlarca haberden ikisinin altını çizdim:
- Afrin harekatında son durum,
- ABD Dışişleri Bakanı Tillerson Ankara'ya geliyor.
Gerçekten gerek ülkemin güvenliğini sağlayacak ve komşularımızla Atatürk' ün "Yurtta sulh, cihanda sulh" parolasını gerçekleştirecek olan "Zeytin Dalı" operasyonunda görev alan kahraman Mehmetçiğimiz'den gelecek haber önemliydi. TSK' nın duyusu şöyleydi; "Harekâtın başlangıcından itibaren etkisiz hale getirilen terörist sayısı 1528 olmuştur. Hava harekâtı ve kara ateş destek vasıtaları ile desteklenen kara harekâtı planlandığı şekilde başarıyla devam etmektedir." Rahat bir nefes aldım! Öyle ya, içeride ve dışarıda bize karşı silahlandırılan PKK ve yandaşı teröristlerden bin 528' i saf dışı edilmişti...
İşte o anda, Kore, Vietnam, Afganistan'daki gibi Ortadoğu coğrafyasında dünyayı kan gölüne çevirmeye özenen! "ABD' nin son vampiri" Trump'ın Dışişleri Bakanı Tillerson havadaydı; anlaşılan Ankara'ya doğu kafasındaki tilkilerin kuyruğunu ve de Türkiye ye karşı sunacağı dosyaları karıştırmamaya çalışıyordu...
İnanıyorum ki, o anda ABD' nin "patlak trampeti" Trump, bir yandan sahada Suriye, Irak, İran ve Türkiye' yi karıştırmak için YPG'ye bütçesinden verdiği 4 bin 900 tır silahı Tillerson'la havada konuşurken, bir yandan da Beyaz Saray'daki avukatları ile de 2006' da yasak ilişki yaşadığı Stephanie Clifford adlı porno yıldızı için harcanan 130 bin dolar hakkında ne gibi talimatlar veriyordu?
Dün gece Ankara' da Türkiye - ABD ilişkileri bir kere daha masaya yatırıldı. TSK, Afrin harekatında iken, siyasilerin giriştiği bu harekatın nasıl bir sonuç vereceği konusu hepimizi meşgul etti. Kısacası, herkes hala kararsız olarak birbirine şu soruyu soruyordu; "Biz ABD ile dost muyuz, düşman mı? ABD, Menbiç' te bizim askerimizle mi savaşacak?"
Hoş! Bu Amerika, "bildiğimiz tarzdaki Amerika değil". Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü' nün da dediği gibi "Amerika' yı Pentagon, CIA, Dışişleri, Beyaz Saray ve Centcom mu yönetiyor?" İşte bu belli değil! Anlaşılan, karşımızda 4-5 Amerika var, bugün galiba biz sadece Dışişleri Bakanları Tillerson'un ağzından çıkacaklara bakacağız!.
Sonra da Tillerson'un ağzından çıkanlarla Pentagon, CIA, Dışişleri, Beyaz saray ve Centcom'dan gelecek "ters köşe beyanatlarla" karşılaştıracağız...
Böyle giderse pirincin taşlarını ayıklamaya ve de "ABD ile dost muyuz, düşman mıyız" diye sormaya devam ederiz doğrusu!..
Allah TSK'nın kahraman Mehmetçiğine kuvvet, bizlere de sabır versin...
* * *
Türkiye 'yi dışarıdan kuşatmak isteyen Ahmed Arif'in tabiri ile "puşt zulası" var!
Var da, içerideki işbirlikçilerine ne demeli?
İsterseniz sizleri Ahmed Arif' in dizeleri ile baş başa bırakayım:
Dört yanım puşt zulası, /Dost yüzlü, /Dost gülücüklü, /Cıgaramdan yanar. /Alnım öperler, / Suskun, hayın, çıyansı. /Dört yanım puşt zulası, / Dönerim dönerim çıkmaz./ En leylim gecede ölesim tutmuş,/ Etme gel, /Ay karanlık...