GATA, AKP’den önce FETÖ tarafından ele geçirilmeye çalışıldı. Çünkü GATA’nın Yüksek Sağlık Kurulu, sağlık gerekçeleri gösterilerek komutanların önlerini kesebilecek etkinlikteydi. Oysa bu Sağlık Kurulu’nda, iliklerine Atatürkçülük ve yurtseverlik işlemiş, kıdemleri gereği anabilim dalı başkanı olan profesör doktorlar vardı.

1980’lerden başlayarak ele geçirmeye çalıştıkları GATA’da, 1990’ların sonunda artık- akademik bariyerleri başarıyla(!) aşan- FETÖ’cü doçentler vardı.

GATA’DA BİRİNCİ KIRILMA

Bu FETÖ’cü doçentler, bağlı oldukları Gülhane imamının yardımıyla ve TBMM’den, MSB’den, Genelkurmay’dan destek alarak bir Gülhane Yasası hazırladılar. Yasa ile Gülhane’deki asker ve tıp etiğine bağlı hiyerarşi alt üst ediliyordu: Bütün hocalar görevden alınıyor, yerlerine -rütbe ve kıdemleri çok düşük olmasına karşın- bu doçentler getiriliyordu. Anabilim dalı başkanları değişince, doğal olarak Gülhane Yüksek Sağlık Kurulu da FETÖ’cülerin eline geçiyordu.

Anımsayanlar olacaktır, bazı albayların general olması ya da generallerin bir üst rütbeye çıkması o dönemde, bu Sağlık Kurulunun olumsuz raporlarıyla engellenmişti. Artık FETÖ açısından TSK’nın komuta kademesinin oluşumuna müdahale kolaylaşmıştı.

İKİNCİ KIRILMA

AKP, FETÖ ile iş birliği yaparak iktidara gelince, iş birliği sürdü. Bunun karşılığında, -ne istediler de vermedik? sözleriyle doğrulandığı gibi- FETÖ ne istediyse verdi AKP!

Ta ki, FETÖ bütün gücü kendi eline almaya çalışıncaya kadar! Kamuoyu, başkaldırının önceden Tayyip Bey’e haber verildiği ama-Hulusi Bey’le anlaşarak ve geniş bir tasfiye yapabilmek için- onun son ana kadar ses çıkarmadığı inancındadır.

İşte bu “Kotrollü Darbe”nin bastırılması (?) sonrasında ilk kapatılan kurum GATA ve askeri hastaneler oldu.

GÜLHANE VE TARİKAT

GATA’yı kapatanlar, yüreklerimizde büyük bir yara açtılar. Çünkü sadece yurtsever hekimliğin yuvasını yıkmamışlar, Harp Cerrahisini de çökertmişlerdi. (Sırf bu nedenle terör mücadelesi sırasında ‘yaşatılabilecek’ onlarca-yüzlerce askerimizi kaybettiğimizi söylersek abartmamış oluruz)

GATA’nın Kemalist ruhundan rövanş ateşi hiç sönmedi. Adını ‘Gülhane’ koydukları tıp fakültesini tarikatçılara açtılar. Ve daha geçenlerde yapılan mezuniyet töreninden sonra yeni mezun tarikatçı doktorlar toplanarak Gülhane camisinde Mezuniyet Duasına gittiler…

Harbiye’den mezun olan genç teğmenler, “Mustafa Kemal’in Askerleriyiz,” diye bağırdıkları için (Tayyip Erdoğan, Hulusi ve Yaşar Beylerin kararı ile) TSK’dan atılırken…

Tarikat ayinine giden, Gülhane Tıp Fakültesi mezunlarına ses çıkarılmaması ilginçtir.