İzmir’in Türkiye’nin en üst fitbol ligindeki tek takımı Göztepe ligin son haftasını BJK’ye hem sahada (1-2) hem saha dışında yenilerek puan alamadan geçirdi. Maçta takım özellikle ilk 45 dakika oldukça flaş bir oyun oynadı. Kale önünde ya da ceza sahasında girdikleri topları direğe ya da dağlara taşlara atmasalardı üç golü bulmaları hiç de zor değildi. Maç öncesi “Dilerim ki maça üst düzey konsantrasyonla çıkılır, saçma penaltı hediyeleri verilmez, sağ-sol içten toplara, yan toplara ve genelde şutlara engel olunabilir.” dediydim. Takım ne yazık ki duran toplara, sağ sol içten gelen ve duran toplara tam önlem alamadı ve penaltı yaptırmamayı başaramadı.

Maçtaki bence en önemli an, yenen ikinci goldü... Takım 10 dakika daha dayansa iyice panikleyeceklerdi... Lakin yorulan Soner Aydoğdu’nun pas hatası ardından sağ içten gelen topta, Göztepe’nin attığı golle formaya elveda busesi koyan Alparslan Öztürk, ne yazık ki çok saçma bir penaltıyla rakibe şampiyonluk asisti yapmış oldu. Soner’in o dakikalarda üst üste hatalarla saha dışına “Yoruldum ben…” imajı vermesine rağmen değişmemesi üzücüydü. Alparslan Öztürk’ün neden olduğu penaltı ise üzücü olmaktan öte kahrediciydi Göztepeliler için…

Alparslan formasına son öpücükten iki gün sonra Göztepe’ye veda mesajı yayınladı. Alparslan Öztürk için yapabileceğim yorumlar… Objektif olmam gerekirse üst seviye oynamak istediğinde tadından yenmez oluyor ama senede maksimum 10 maç değil en üst seviye oyunu... Taraftara verdiği imaj maç seçtiği şeklinde… En iyi ve en kötü oyunu arasındaki fark ise çok geniş (5-10 kat, 10 üzerinden 9-10luk da oynayabiliyor 1-2lik de). Alparslan açısından bakarsam, bir şanssızlığı kendi bitmeyen sakatlıkları ise diğeri de partnerlerinin oynaklığı... Altı maç üst üste aynı tandemle oynayamadı Göztepe’de. Bundan sonraki futbol hayatında başarılar diliyorum.

Gelelim Göztepelileri saha içindeki mağlubiyetten çok daha fazla delirten saha dışındaki mağlubiyete...

Maça verilen hakemler de saha dışında kaybın ilk mesajcısıydı. Ülkede pek çok futbolsevere göre bir maça atandığında sonuca etki eden hata yapma olasılığı en yüksek 5-6 hakem içinde sayılabilecek Fırat Aydınus orta hakem, Göztepe’ye uğursuz gelmesi ile ünlü Yaşar Kemal Uğurlu da video yardımcı hakem olarak atandı. Göztepe’nin golünü anlaşılmaz bir şekilde dakikalarca incelediler ama bir şey bulamadılar. Maça etki eden hata olarak Göztepeliler yenen ikinci gol öncesi Vida’nın topu elle aldığını düşünüyor (Beinsports bu pozisyonu özete almadı, ana yayında yakından göstermedi keşke alsaydı). Ayrıca beklendiği gibi direkt sonuca etki eden hata olmasa da etme potansiyeli olan küçük hatalar duran topları ters tarafa vermeler oldu. Alparslan Öztürk yaptığı hata ile penaltı vermek için zorlanmaktan kurtardı hakemleri.

Başkan Mehmet Sepil, yönetim ve tüm camia, Göztepe başarılı olamadı ne yazık ki sahada da, saha dışında da kaybetti. Başkan Sepil-Yönetim-camia-Göztepe için büyük prestij kaybı bir gündü. Geçen sezon ise hem sahada hem de dışında kazanmıştı Göztepe. Aradaki en önemli fark seyirci olmasıydı. Diğeri de Başkan’ın o sırada Kulüpler Birliği Başkanı olması. Maç normal bir seyircili maç olsaydı da BJK’nin işi zordu...

Yönetim aslında şampiyonluk son maça kalınca proaktif davranmaya çalıştı. BJK'lilerin stada Göztepe’nin kendilerine verdiği nizami kontenjanın (20 kişi) üstüne çıkmamasını sağlamaya çalıştılar. BJK'liler basın ve siyaset üzerinden zorladılar. Muhtemelen yanıt alamadılar BJKliler tersten dolaşıp, Antalyaspor Başkanı Mustafa Yılmaz’ın deyimiyle sayı saymayı bilmeyen, Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı Nihat Özdemir üzerinden yürümeye karar verdi. Göztepe Yönetimi, BJK’nin TFF kontenjanını üzerinden 100’den fazla ekstra adam alacağını öğrenince filmi görüp locaları taraftara açma hamlesi yaptı. Ama BJK'liler muhtemelen siyasi kuvvet vasıtasıyla, Sayın Yavuz Selim Köşger ve Sayın Hüseyin Aşkın üzerinden loca hamlesini boşa düşürdü. Bir hafta önce Menemenspor-ADS maçında sahaya girenlere hiç bir şey yapılmazken, Göztepe tarafından stada girmek üzere ismi emniyete verilen taraftarlar stada alınmadı. BJK'liler ise girebilmiş Göztepe kendi stadında azınlıkta kalmış oldu. Bu noktada yönetim çaresiz kaldı. Basına resmi siteden ya da bütün ülke medyası Güzelyalı’dayken röportaj vererek bir açıklama bile yapmadan (Anlaşılması güç şekilde hala yapılmadı.) protesto amaçlı maça girmeme kararı aldılar. Bu bence mevcut yönetimin 7 sezondur aldığı en kötü ikinci karardı. (Birincisi bence hala kulüp üyeliklerinin açılmaması). Üzülerek söylüyorum ki burası Norveç değil. Dünya demokrasi indeksinde Uganda’nın altında bir ülkede yaşatılıyoruz ülke yöneticilerimizce.

Maç esnasında yine de Nihat Özdemir insiyatifiyle stada sokulan BJK'lilerin değil stada Göztepe kontenjanından girebilen 20 kişinin sesi duyuldu. Sonuçta üzüntüden kahredici şekilde stadyumda yönetim yok taraftar vardı ki yine bu da tarihi Göztepe anekdotu oldu. Özkan Cengiz’in vurguladığı gibi tribün Göztepe’nin belki de en önemli özelliği.

Velhasıl kelam... Bardağın dolu tarafına bakarsak... İzmir’in Göztepe’si sezonu 51 puan ile 10. Sırada bitirdi 21 takımlı ligde…Bu sonuçla Göztepe yaklaşık 50 senedir ilk kez beş sezonu üst üste bu ligde geçirmiş olacak. Yine İzmir son 20 senedir ilk kez beş sezon üst üste bu ligde takım barındırabilmiş olacak. Fazla kahrolmadan stres olmadan (Cebrail sezonu hariç) ligde kalıyor takım. Bu sezon düşme hattına hiç girmedi mesela... Bardağın boş tarafına gelirsek gönlümüzden geçen kadar çok Üçlü Oligarşi galibiyeti yok Göztepe’nin... Henüz içerde dışarıda onlara kabus olmaktan uzak Göztepe... Çoğu Göztepelinin ölmeden hayal ettiği Avrupa hedefinin de uzağında Göztepe. Daha fazlası mevcut şartlarda zor ancak Covid-19 biter ilk ya da ikinci sezon zorlayabilir takım üst hatları kanımca. FIFA fair play Dörtlü Oligarşi için de işlerse şampiyonluk da zorlanabilir o zaman.

İnşallah Dörtlü Oligarşiye karşı sahada kazanacağımız ve saha dışında da kazanmamızın gerekmeyeceği günleri tekrar görürüz. İnşallah İzmir ve Göztepe’ye sömürge muamelesi yapmayan İzmir yönetici, karar verici ve milletvekilleri ile yönetildiğimiz günleri de görürüz. Türkiye’de istifa mevhumu yok. Hem Sayın Valimizin hem Sayın Emniyet Müdürümüzün tez zamanda çok sevdikleri İstanbul'a atanmalarını diliyorum.

Sayın Başkan Mehmet Sepil’e, yönetime, teknik direktörler Ünal Karaman ve İlhan Palut’a teknik ekibe ve futbolculara sezon için teşekkürler.