2002 yılında doğan çocuklar şimdi 21 yaşında... AKP iktidarında doğmuş, bu yaşına kadar başka bir iktidar görmemiş, yaşamının en güzel yıllarında kendilerini sıkışmış, bunalmış hisseden, hayalleri yıkılmış, umutlarını yitirmiş milyonlarca genç...
Güncel kaynaklara göre 2000 yılından itibaren dünyaya gelmiş bireylerin oluşturduğu kuşağa Z Kuşağı deniliyor. Teknolojiyle iç içe yaşayan bu kuşağa ‘İnternet Kuşağı’ da deniliyor.
Sayıları 13 milyona ulaşıyor. Ve bunların yarısı ilk defa sandığa gidecek. Geleceklerini, bundan sonraki yaşamlarını oylayacaklar. Almanya merkezli Konrad Adenauer Stiftung Derneği’nin yaptığı araştırmaya göre ilk defa oy kullanacak gençlerin dörtte üçü politikacılara ve siyasilere güvenmiyor. Yurtdışında yaşamak isteyenlerin oranı yüzde 73. Tamamına yakını gelir dağılımının dengesiz olduğunu söylüyor.
Yirmi yılda neler yaşamadı bu kuşak... Üniversite sınavlarına girdiler, sorular çalındı, yandaşlar yüksek puanlar alarak istedikleri fakültelere girdiler. Sadece soruları değil, hayallerini çaldılar bu kuşağın. Adam kayırmacılığı, parti torpili, kamuya alımlarda ehliyet ve liyakate göre davranılmaması, yazılı sınavlarda 90-95 puan alan memur adaylarının mülakat rezaletlerinde 50 puan verilerek elenmesi, pandemide, depremlerde, sel felaketlerinde, her fırsatta üniversitelerin kapatılması, iktidarın hoşgörüsüz hamleleri, sosyal medya paylaşımlarına uygulanan baskılar gençleri canından bezdirmiş durumda...
TÜİK bile açıklamasında bu gençlerin yüzde 44' ünün mutlu olduğunu belirtiyor. Yüzde 56'sı mutsuz demeye dili varmıyor.
HHH

İşte bu mutsuz gençler şimdi sandıkta karanlıkla aydınlığı oylayacaklar. Tercihleri gelecekleri olacak. En çok şikayet ettikleri işsizlik, eğitimdeki karmaşa ve ekonomik krizler devam mı edecek? Yoksa düzeyli bir eğitim görüp, kolaylıkla iş bulabilecekleri, ekonomik krizlerin yaşanmadığı bir ülkede mi yaşayacaklar? Cumhur İttifakı’nın ortakları Yeniden Refah ve Hüdapar' ın gençlere nasıl baktığını söylemeye gerek var mı?
Gençler yol ağzındalar. Ortaçağ karanlığı mı? Yoksa cumhuriyet ve demokrasi değerlerinin korunduğu çağdaş bir ülke mi?
Muhalefet bu kuşağın sorunlarına özel bir önem gösteriyor. Somut vaatleri var; enflasyonun kalıcı bir şekilde sabitlenip 5 yılda 5 milyon yeni iş imkanının yaratılacağını, KYK kredi ve burs tutarlarının artırılacağını, bu borçlardaki faizlerin sıfırlanarak yeniden yapılandırılacağını, KPSS sınav ücretlerinin kaldırılacağını, geniş internet imkanlarının sağlanacağını, yurtdışı olanaklarının artırılacağını vaat ediyor.
HHH

Dinamik bir yapıya sahip bu kuşak artık değişimin farkında. İngiliz Sunday Times geçenlerde ''Z Kuşağı yenilmez Erdoğan'ı görevden almaya hazır' başlığı atmış. Bu arada gençlere Muharrem İnce gazı verilmeye çalışılıyor. Gazı AKP'nin ve yandaşlarının verdiği ortaya çıktı. Öyle küçük bir dans figürü ile bir yerlere varılamayacağını gençler de görüyor. Gençlerle yaptığı son toplantılarda ipliği pazara çıkan İnce'ye verilecek her oyun Erdoğan'a gideceğinin bilincindeler.
Büyük Atatürk gençlerin ne yapması gerektiğini yaklaşık 100 yıl önce söylemiş;
'Ey Türk Gençliği! Birinci vazifen Türk istiklal ve cumhuriyetini korumaktır.’