Futbol asla sadece futbol değildir.. Britanyalı yazar Simon Kuper'in futbolun sadece sahada oynanan bir eğlence aracı olmadığını, küresel bir güç, ekonomik bir pazar ve adeta bir din gibi kitleleri sürüklediğini anlatan kitabının adı adeta bir deyim olmuştur. Futbol romantikleri sohbetlerinde ağızlarından eksik etmezler. Özellikle bizim coğrafyada yorum katmadan hazır gelen bilgiye salt inanıldığından, bu güzelleme sık sık televizyon ekranlarında, gazete satırlarında, arkadaş sohbetlerinde sık sık zikredilir. Ancak şu illet salgın başımıza bela olduğundan beri futbolun hayatta ne kadar ufak bir detay olduğunu görüyoruz sanırım. Sadece bir eğlence aracı olduğunu ve gereksiz anlamlar yüklediğimizi, kendimizle baş başa olduğumuz şu günlerde daha rahat idrak edebilmişizdir diye düşünüyorum. Futbol ne marşlarda söylendiği gibi onun uğruna ölünecek bir figür, ne de ailene, sevgiline, çocuğuna tercih edebileceğin bir aşk. Sadece bir eğlence aracı. Johan Cruyff'un söylediği gibi basit bir oyun. Zor olan ise basit oynamak. Umarım karantina döneminin sona ermesiyle sistemlerin, dizilişlerin, kavgaların, şişirilmiş transferlerin, holiganizmin içine boğulmadan, sadece güzel vakit geçirmeyi amaçladığımız bir futbol dünyasında yaşarız. Her müsibet bir müjde çıkarır diye düşünerek, bu kaos ortamı eminim yeşil sahada doğru adımlar atmamıza vesile olur. Ben de kendimle baş başa olduğum karantina döneminde uykuya 5 kala kafamı yastığıma koyduğumda İzmir takımlarını kafamda analiz etmeye çalıştım. Çocukluğumdan beri alışkanlığımdır; koyunlara çit atlatmak yerine uykuya dalmak için Avrupa, Türkiye farketmez, bildiğim takımların 11'ini kurmaya çalışırım. Adaletli davranmak için alfabetik olarak başladım ve Süper Lig'e çıkma savaşı veren Altay'la baş başa kaldım. En güçlü bölgesinden başlayalım. Forvet arkası pozisyonu. Evet Marco Paixao inanılmaz bir gol yüzdesiyle oynuyor ama ona o pozisyonları yaratan arkasındaki kaliteli ayakları saymamak haksızlık olur. Bundesliga deneyimli Belaruslu Anton Putsila, Ali Tandoğan ve Sait Karafırtınalar'ın bir türlü yararlanamadığı bu takımın tartışmasız maestrosu Andreas Tatos ve Süper Lig'de orta düzeyli takımlarda her halükarda oynayabilecek kapasitedeki Leandro Kappel Altay'ın sanatsal işleyen hattı durumunda. Önlerindeki Marco Paşa da arka 3'lünün yaratıcılığını çok iyi işliyor ve ortaya Play Off yarışının içinde olan, ilk 2'nin 4 puan uzağında bulunan Altay çıkıyor. İlerideki yaratıcı ruhlu 4'lünün hamallığını ise orta sahadaki Yılmaz Özeren çekiyor. Geldiğinde taraflı, tarafsız herkesin "2. Lig'den 30 yaş üstü futbolcu mu alınır" eleştirilerine maruz kalan eski Samsunsporlu, gösterdiği Marco Aureliovari işçiliğinin yanında, skora da katkıda bulunmayı başardı. Ön libero bölgesinde wonderkid(genç yetenek) Alhassan ve deneyimli Helder Tavares de her zaman göreve hazır. Yılmaz'a formayı kaptırdıkları için hatta biraz da hırslılar. Forvet arkası pozisyonunda olduğu gibi defans tandemi de oturmuş durumda. TFF 1. Lig'in başarı garantili sol ayaklı sol stoperi Abdülkerim Bardakçı ile altyapısından yetiştiği Hollanda'da salon futbolu oynayacak kadar yetenekli ayaklara sahip Abdülhamit Yıldız defansta herkesin hayal ettiği topla çıkma konusunda ligin en iyileri belki de. Modern futbolu ülkemizde en yakından takip eden hocalardan olan Yalçın Koşukavak da göreve geldiği günden itibaren Abdülhamit'i kulübeden çıkardı ve bu ikiliyi anında kurdu. Beklerde herkesin beklentilerinin üzerine çıkan performanslar gördük. Yine 2. Lig topçusu diye eleştirilen Erhan Kartal, sadece savunma yönüyle değil bir çok maçta hücumda fark yarattı. Cafu'yu hatırlatan topu rakibin sağından atıp solundan geçen çalımlarıyla sadece rakiplere değil bize de çalım attı. Sol bekte Doğa İşeri transferiyle formanın ucuz olmadığını gören Özgür Özkaya inanılmaz şekilde vites yükseltti. Koronavirüs arasından önce gayet formda olan Altay'ın Süper Lig'e çıkma yolunda ise 2 soru işareti var. Bir; ne kadar son haftalarda artık tartışılmasa da kaleyi koruyan Cihan Topaloğlu. İki; Fenerbahçe'nin transfer teklifi sonrası kafasının karışma ihtimali bulunan Teknik Direktör Yalçın Koşukavak. Kritik son 6 hafta ve olası Play Off sürecinde Cihan Topaloğlu, iyi bir performans gösterirse 3. Lig'de geçen kariyeri sonrası 1. Lig'in aranılan kalecilerinden olur. Aksi durumda yeniden alt liglere geri dönebilir. Yalçın Hoca'nın ise ne kadar yürekten bir Altaylı olduğunu söylememize gerek yok. Evet Fenerbahçe gibi bir kulüpten böyle bir teklif bir kere gelir. Umarım sezon sonuna kadar kulübüne adapte olursa, şampiyon takımın hocası olarak İstanbul'un sarı lacivertlilerine gitse daha yakışıklı, daha havalı olmaz mı herşey?