Karmaşık bir yapısı ve ilişkiler yumağı olan FETÖ’yü anlamak güç. Tarafsız olarak, geçmişe yönelik ve derinlemesine araştırılması gerekiyor ki verdiği hasarlar giderilmeye çalışılsın, benzer olayların tekrarlanmaması için tedbirler alınabilsin. FETÖ’yü, özellikle de köklerini daha iyi anlamamı sağlayan bir kitap, bir kişi ve bir makaleyi sizlere tanıtmaya çalışacağım.

Said Nursi, Fethullah Gülen ve “Laik” Sempatizanları

Kitap, Atatürkçü Düşünce Derneği’nde birlikte çalıştığımız rahmetli dostum Prof. Dr. Alpaslan Işıklı’ya ait. Işıklı kitabında, Said Nursi’yi, yazdıklarını, düşüncelerini ve yaptıklarını; FETÖ’nün neredeyse kopyası olan Moon tarikatını, CIA Ortadoğu Şefi Fuller’i, ‘Ilımlı İslam’ düşüncesiyle Nurculuğun güncellenip, Atatürk karşıtlığının desteklenmesini; Şerif Mardin’in Nursi hayranlığını, 12 Eylül’ü, Fethullah Gülen’in kozadan çıkışını, düşüncelerini, kadınlara ve Atatürk’e bakışını, okullarını, Papa ziyaretini, Kasım Gülek ve Ecevit ile ilişkilerini harika anlatmış. Kitabı tekrar inceleyince, Kasım Gülek’i daha iyi araştırmak gerektiği sonucuna vardım.

Kasım Gülek

Robert Kolej'de okurken, Müslümanlığı öğrenmesi için Şemsettin Günaltay’dan ders alan Kasım Gülek, Kolej sonrası Paris Siyasal Bilgiler Okulu’nu bitirir. Ardından kazandığı Rockefeller Bursları ile ABD’de Colombia, İngiltere’de Cambridge ve Almanya’da Berlin Üniversitelerinde ekonomi ve hukuk doktoraları yapar. 1934’de Türkiye’ye dönünce Atatürk’le tanışıp, onun isteğiyle CHP’ye üye olur. 1940’da CHP milletvekili, 1947’de Bayındırlık, 1948’de Ulaştırma Bakanı olur. 1949’da bu bakanlıktan istifa etmesinden 3 gün sonra Başbakan Hasan Saka da istifa eder ve geçmişte dini eğitim aldığı Şemseddin Günaltay başbakan olur. 1950-1959 yılları arası CHP Genel Sekreteri olarak görev yapan Gülek, 1980’lerden sonra, FETÖ’ye çok benzeyen ve CIA tarafından Güney Kore’de kurulan Moon Tarikatı’na bağlı Professors World Peace Academy'nin Türkiye sorumluluğunu üstlenir. 1992’de Fethullah Gülen’i ABD Büyükelçisi Abramowitz ile tanıştırır ve Gülen’in 1998’deki Papa ziyaretini, Abromowitz organize eder. 1996’da ABD’de ölen Gülek’in cenaze namazını Ankara Kocatepe Camisi’nde Fethullah Gülen kıldırır.

Ömer Dinçer’in Bilgi ve Hikmet Dergisi’ndeki Makalesi

İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde Başdanışman olduğu 1995’te yayımlanan, AKP ve FETÖ hareketlerinin daha sonra bütünleşmek üzere birlikte planlandığını gösteren makalesinde Dinçer, “Türkiye’deki kültürel öncelikli İslami hareketlerle (FETÖ), siyasi öncelikli İslami hareketlerin bütünleşmiş bir halde devam ettirilebilirse, Türkiye’de İslam’ın hiçbir ülkede görülmemiş bir şekilde sağlam bir temel üzerinde gelecek vaat ettiğini” dile getirmiş. Kendi mi yazdı, yoksa dikte mi edildi bilemem ama 2003’te Erdoğan’ın Müsteşarı, 2009’da Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı, 2011’de Milli Eğitim Bakanı olan Dinçer’in iki hareketin iç içe geçip, bütünleşmesine hayli katkı sağladığı kesin.

FETÖ’nün Siyasi Ayağı Kim?

FETÖ'nün siyasi ayağı, Kılıçdaroğlu’na göre Erdoğan, Erdoğan’a göre ise Kılıçdaroğlu… Pandora’nın kutusu açıldı ve kutuyu ilk açan Devlet Bahçeli’nin “… siyaset kurumunun da bu illetten temizlenmesi elzemdir” sözleri… Bahçeli’nin bir bahaneyle ‘erken seçim istemesi’ sürpriz olmamalı. Bu konuda uzmanlığı var ve bu tartışmalar erken seçimin ilk sinyalleri olabilir.

İlker Başbuğ ve Kılıçdaroğlu’nun dile getirdiklerinin dışında, aydınlanmayı bekleyen pek çok olay var. Bu olayların, ancak AKP ve Erdoğan sonrasında gerçek anlamda araştırılabileceğini düşünüyorum. Umarım uzun sürmez.