Düşünmemenin kaynağı bilmemektir. Örneğin bir arkadaşınızın trafik kazası yaptığını bilmezseniz, kaza nerede oldu, arkadaşıma bir şey oldu mu, aracın durumu nedir diye düşünmezsiniz.  Oysa arkadaşınızın kaza yapmış olduğunu bilseydiniz bütün bunları düşünecek ve üzülecektiniz. 

Aslına bakarsanız, düşünmek değil ama düşünmemek bence daha büyük bir suçtur. Çünkü, düşünce suçunun kaynağı bilmek ve bildiğini yorumlayıp konuşmak ise, düşünmeme suçunun kaynağı olan bilmemek ve bilmediği halde yorum yapıp konuşmak bir öncekinden daha kötü, daha vahim sonuçlar doğurabilecek bir olgudur. 

Bizim ülkemizin de içinde olduğu bazı ülkelerde düşünmek, düşündüğünü söylemek suç olarak kabul edilebilir ya da suç olmasa bile kimi zaman ayıp kimi zaman da günahtır. Hatta bazı konularda düşünmek ve konuşmak gününe, saatine, devranına, iktidarın kimde olduğuna veya iktidarın o dönemdeki tutumuna bağlı olarak bazen suç, bazen ise alkışlanacak bir marifettir. Oysa ki düşünmezsen bütün bu risklerden azade bir hayat yaşarsın. 

Düşünmeme suçunun kaynağı olan bilmemek iyidir. Örneğin atalarımız olan Osmanlıların Anadolu’daki bütün yatırım ve icraatlarının Bursa’dan batıya doğru olan bölgelere ve Balkanlar’a yapılmış olduğunu,  bilir ve konuşursan pek çok eleştiri alıp kendini savunmak zorunda kalırsın. Oysa ki Osmanlı’nın seni borç harç içinde bırakıp ülkeden kaçmış olduğunu bilmezsen rahatsındır. Karışanın görüşenin olmaz.

***

Yakın tarihini de bilmiyorsan bunun üzerine düşünmek söz konusu olmayacağı için Anadolu’da kimlerin isyanlar çıkardığından, bu isyanların sonuçlarından, Kurtuluş Savaşımızda veya daha öncesinde çeşitli cephelerde ordularımızı kimlerin arkadan vurduğundan, kimlerin İngilizlerle birlik olup bizim ordularımıza karşı savaştığından haberin olmayacağı açıkça ortadadır. Bunları bilmediğin, düşünmediğin için pek çok konuda doğru karar vermen mümkün olmayacaktır. Doğru karar vermediğinde de düşünmeme suçu işlemiş olacağın ortadadır. 

Düşünmeme suçu enteresandır. Temel dayanağı olan “bilmeme’’ esası üzerinden şekillendiği için örneğin bazı ailelerde olan bitenlerle ilgili sorumluluk üstlenmek istemeyen herhangi bir aile üyesi ailenin geri kalanına küsmemekle birlikte ilişkilerini, iletişimini en aza indirip, suya sabuna dokunmadan yaşamını böyle sürdürmeyi yeğler. Diğer aile fertlerinin ne durumda olduğunu bilmediğinden üzerinde düşünmez, ne acıyı, ne üzüntüyü, ne de sevinci paylaşmaz. O diğer aile üyelerinden farklı bir uzayda yaşamını sürdürür, rahattır. Aile üyeleri yaşarken onları düşünmez ama cenazelerde en fazla ağlayan odur. Yaşarken kıymet bilmez, ölünce ele güne karşı anma günleri düzenler. Bu da bir düşünmeme suçudur.

Yaya geçitlerinde yayalara yol vermemek, önünü göremediği virajlarda araba sollayıp karşı şeritten gelen araçla kafa kafaya çarpışmak ve birçok kişinin ölümüne yol açmak, kaçak yakıt kullanıp otobüste çıkan yangınlarda yolcuların ölümüne yol açmak ve bunlar gibi daha yüzlerce örnekte görüleceği üzere sonucunun ne olacağını bilmeksizin eyleme geçmek  evet hepsi düşünmeme suçudur. 

***

Baştan da belirttiğim üzere düşünmeme suçu, düşünce suçundan çok daha tehlikelidir. Zira bilgisizlik ve cehalet üzerine inşa edilmiş olduğunu bir yana bırakın, düşünce suçunun sonuçları bireysel iken, yani sadece düşüneni bağlarken, düşünmeme suçunun sonuçları kolektiftir. Bir önceki paragrafta belirttiğim şekilde araç kullanan bir düşünmeme suçlusu sadece kendisine değil olaya muhatap olan herkese zarar verir. 

Neden kadınlar öldürülüyor, şiddet her yanı sardı, saygı sevgi kalmadı, perişanız vb. bunların sebebi nedir diye boşuna mırıldanmayın. Bunların hepsi düşünmeme suçudur. Bu suçun kaynağı bilgisizliktir, bilgisizliğin temeli eğitimsizliktir. Eğitimi düzeltecek tedbirler alınsın, uygulansın, şikayet ettiğiniz her şeyin bir bir ortadan kalktığını göreceksiniz.