Bu satırları İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkan Yardımcısı kimliğim ile kaleme alıyorum. Çünkü sağda solda dillendirilen saçma sapan dedikodulara bir nokta koymak gerekiyor.
Nisan ayında yapılan genel kurulda İzmirli meslektaşlarımızın güveniyle göreve geldik. Göreve geldiğimizin ertesi günü malum çevreler tarafından Cemiyetimiz ve yönetim kurulumuz yoğun bir karalama kampanyasına maruz kaldı.
Gazeteciliği şantaj yapma aracı olarak kullananlardan tutun, havuzun suyundan nemalanmak isteyen iktidar yalakalarına kadar karşımızda şer cephesi oluşturuldu. Bu şer cephesine 9 Eylül Gazetesi'nin dik duruşundan, her geçen gün artan etkinliğinden, yükselen tirajından rahatsız olanlar da katıldı.
Alakalı alakasız her konuda İGC'yi göreve davet edenler, İGC'nin yaptığı-yapmadığı her açıklamanın ardından ahkam kesip öküz altında buzağı arayanlar, attıkları iftira ve yalanlara dönüp dolaşıp kendileri de inanan haysiyet cellatlarının yaptığı algı yönetimlerine şimdiye kadar ses çıkarmadık, güldük geçtik.
Mesleğin onurunu, kazanımlarını savunmak için her cephede ön saflarda yer alan Cemiyetimiz ne yazıktır ki, az sayıda da olsa kendi üyeleri tarafından yalan yanlış haberlerle, dedikodularla yıpratılmaya çalışıldı.
Artık yeter. Bizim susmamızdan cesaret bulanlar daha yüksek perdeden sallamaya başlamadan doğrusunu anlatalım.

***

“Bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olunmaz” der basın şehidimiz Uğur Mumcu.
Pek çok dürüst gazetecinin şiarı olmuştur bu söz.
Uzunca bir süredir havuz medyasının sığ sularında kalem oynatan Yunus Karakaya beyefendi son günlerde yine İGC hakkında yalan yanlış bilgi kalıntılarıyla ahkam kesiyor. Yalan yanlış duyumlarla fikir sahibi oluyor ve oturup yazıyor.
Şimdi kendisinin önceki gün yazdığı yazıdaki yanlışları tek tek düzeltelim.
Düzeltme 1- Mehmet Ali Okumuş, Önder Sümer, Murat Eştürk ve Fazlı Oğuzhan, “Genel Kurul'da basın kartı olmayan üyeler oy kullandılar” suçlamasıyla İGC'yi şikayet ettikleri için disiplin kuruluna sevk edilmediler.
Düzeltme 2- Bu kişilerin disipline verilmelerinin nedeni İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı'na yaptıkları dayanaksız ve tamamen iftiralara dayanan 11 maddelik suç duyurusudur. Nitekim, İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı bu iftiralara gülüp geçmiş ve Cumhuriyet Savcısı Mehmet Bayram 18 Mayıs 2015 tarihli ve 27565 sayılı karar ile suçlamalar hakkında “Kovuşturmaya yer olmadığına” karar vermiştir. Kovuşturmanın sonucunu bekleyen Cemiyet Yönetim Kurulu da Savcılığın Takipsizlik Kararı üzerine harekete geçmiş ve tüzüğümüzün 8. maddesi uyarınca “Cemiyetin kamuoyundaki itibarını zedeleyici davranışta bulunmak” suçundan ilgili kişileri disipline sevk etmiştir.
Düzeltme 3- Bu kişilerin yaptıkları suç duyurusunda iptalini istedikleri genel kurul bir önceki genel kuruldur. 2 Nisan 2015 tarihli genel kurul değildir.
Düzeltme 4- İGC henüz kimseyi geçici de olsa ihraç etmemiştir. Disiplin Kurulu'nun verdiği tavsiye kararını incelemektedir.

***

Çok bilinen bir atasözüdür...
Deveye sormuşlar boynun neden eğri...
Cevap vermiş; nerem doğru ki...
Ben de diyorum ki, eğrileri düzeltmeye bir yerlerden başlamak gerek...
Bakarsınız utanırlar da kendileri de düzeltmek için çaba sarf ederler.