İzmir Büyükşehir Belediyesi, Smyrna Antik Kenti kazı çalışmalarına önümüzdeki üç yıl boyunca güçlü bir kaynak aktarımıyla destek vermeye hazırlanıyor. 2025-2027 döneminde ayrılacak 34,5 milyon liralık bütçe, kentin merkezindeki antik mirasın gün yüzüne çıkarılmasında önemli rol oynayacak. Çalışmalar, 20 bin kişilik kapasitesiyle Efes Antik Tiyatrosu ayarında olan Antik Smyrna Tiyatrosu ile Smyrna Agorası’nda yer alan Roma dönemi hamamının gymnasium bölümünü ortaya çıkarmayı hedefliyor.

2012’den bu yana süren belediye desteği

İzmir’in merkezinde, 2007’den itibaren sürdürülen kazılarla gün yüzüne çıkan Smyrna Antik Kenti, kentin köklü tarihine ışık tutuyor. İzmir Büyükşehir Belediyesi, 2012’den bu yana hem maddi hem de ayni destek sağlayarak, arkeolojik mirasın korunmasına katkı sunuyor. Belediye kaynaklarıyla yürütülen kamulaştırma çalışmaları, Smyrna Agorası’nın bulunduğu alanın İkiçeşmelik Caddesi ile bütünleşmesini sağlarken, uzun yıllar gecekondular altında kalan Antik Smyrna Tiyatrosu da açığa çıkarılmaya başlandı.

İzmir Çeşme’de dubleks mesken 1 Ekim’de icradan satışa çıkıyor
İzmir Çeşme’de dubleks mesken 1 Ekim’de icradan satışa çıkıyor
İçeriği Görüntüle

Yeni protokolle birlikte, Smyrna Antik Kenti Kazı Başkanlığı’na ayrılan kaynak, özellikle Antik Smyrna Tiyatrosu çalışmalarını hızlandıracak. Prof. Dr. Akın Ersoy’un başkanlığındaki ekip, tiyatroyu kısa sürede turizme kazandırmayı amaçlıyor. Efes Antik Tiyatrosu büyüklüğünde ve 20 bin kişi kapasiteli bu yapı, hem kentin kültürel kimliğini güçlendirecek hem de turistik çekim merkezi olacak.İzmir Büyükşehir Belediyesi, Kazılara Maddi Destek Programı kapsamında kent genelinde 16 arkeolojik kazı alanına destek sağlıyor. Kent Tarihi ve Tanıtımı Dairesi Başkanlığı’ndan Arkeolog Tuna Sinan Derbentoğulları, desteklerin 2012’den beri sürdüğünü belirterek, “Belediye, Smyrna Antik Kenti’nin yanı sıra İzmir genelindeki 16 kazı alanına envanter, restorasyon ve kazı ekibi desteği veriyor” dedi.

İki noktada eş zamanlı kazı

Kazı başkanı Prof. Dr. Akın Ersoy, çalışmaların iki ayrı noktada yoğunlaştığını ifade etti: “Antik Smyrna Agorası’nda, Kemeraltı’na bakan tarafta yer alan Roma dönemi hamamının gymnasium bölümü açığa çıkarılıyor. Diğer tarafta ise İzmir halkının da merakla beklediği Antik Smyrna Tiyatrosu kazıları sürüyor.” Ersoy, ören yerinde ayrıca Osmanlı dönemine ait sarnıçlı çeşmeler ve şehir içi han yapısının bulunduğunu, bu yapıların korunarak gymnasium bölümünün gün yüzüne çıkarıldığını söyledi.Ersoy, Antik Smyrna Agorası’nın antik dönemde yalnızca ticaretin değil, dini ve sosyal yaşamın da merkezi olduğunu vurguladı. Başlangıçta küçük ölçekli etkinliklerin agorada yapıldığını, ancak Antik Smyrna Tiyatrosu inşa edildikten sonra bu etkinliklerin tiyatroya taşındığını aktardı. Tiyatronun, dini törenlerden kültürel etkinliklere, halk meclisi duyurularına kadar geniş bir yelpazede kullanıldığını belirtti.

Kemeraltı’nın kökeninde Smyrna Agorası var

Büyük İskender sonrası kurulan antik kentin merkezinde yer alan Smyrna Agorası, Kemeraltı’nın ticari kimliğinin temelini oluşturuyor. Ersoy, bugünkü Kemeraltı’nın dünyanın en büyük açık hava çarşılarından biri olduğunu hatırlatarak, bu yapının kökeninin bin yıl öncesine dayandığını söyledi. Antik dönemde Kemeraltı’nın yerinde ticaret ve savaş gemilerinin girebildiği iç liman bulunduğunu, Bizans ve Osmanlı dönemlerindeki dolgu çalışmalarıyla bu alanın zamanla yapılaşmaya açıldığını, 1800’lerde ise tamamen doldurularak bugünkü halini aldığını ifade etti.

Ersoy, antik dönemde kent planlamasında su kaynaklarının kritik rol oynadığını belirtti. Kadifekale’nin altındaki doğal su tabakalarının kente önemli bir avantaj sağladığını söyleyen Ersoy, Antik Smyrna Agorası’na gelen suyun da buradan beslendiğini açıkladı. Yaklaşık 150 metre akarak agoraya ulaşan suyun günümüzde içme suyu olarak kullanılmasa da park ve bahçe sulamasında değerlendirildiğini ifade etti

Kaynak: haber merkezi