İzmir'in sanayi ilçesi Torbalı'dan çıkan bu başarı hikayesi, azmin ve çalışkanlığın en güzel örneklerinden birini sunuyor. Henüz 12 yaşındayken babası tarafından bir torna atölyesine çırak olarak verilen 38 yaşındaki Fatih Bozkurt, meslek lisesi eğitimiyle sanayi dünyasına ilk adımını attı. Lise stajını, hayatının dönüm noktası olacak olan taş kırma ve eleme makineleri üreten bir fabrikada yapan Bozkurt, mezuniyetin ardından burada tornacı olarak işe başladı. Ancak askerlik görevi için ayrıldığı fabrikaya döndüğünde, iş yerinin kapandığını öğrenince büyük bir hayal kırıklığı yaşadı. Bu zorunlu yol ayrımı, Bozkurt için aslında yepyeni ve büyük bir yolculuğun başlangıcı olacaktı.

Türkiye cezaevlerinde kapasite krizi: 304 bin kişilik yere 413 bin mahpus
Türkiye cezaevlerinde kapasite krizi: 304 bin kişilik yere 413 bin mahpus
İçeriği Görüntüle

Küçük atölyeden 4 dev fabrikaya

İş aradığı firmalardan olumlu dönüş alamayınca pes etmeyen Fatih Bozkurt, kısıtlı imkanlarıyla kendi küçük torna atölyesini açmaya karar verdi. Başlangıçta, eski fabrikasından edindiği tecrübeyle taş kırma makinelerinin bakım ve onarımını yaparak işe koyuldu. Mesleki bilgisi ve işine olan tutkusu sayesinde kısa sürede sektörde tanınan Bozkurt, zamanla küçük çaplı taş kırma ve eleme makineleri imalatına yöneldi. Kazandığı her kuruşu biriktirip tekrar işine yatırım yapan genç girişimci, "çalışma alanımızı 500 metrekareden 5 bin metrekareye çıkardık" diyerek büyümenin ilk adımlarını anlattı.

Gelen siparişler ve artan talep, Bozkurt'u ilk fabrikasını açmaya yöneltti. Ürettiği makineleri iç piyasaya sunan Bozkurt, kısa sürede talebi karşılayamaz hale geldi ve yeni yatırım kararlarıyla ikinci üretim merkezini kurdu. Bu adımla birlikte yurt dışından da siparişler almaya başlayınca, yönünü tamamen ihracata çevirdi. 17 yıl gibi kısa bir sürede, gecesini gündüzüne katarak, tırnaklarıyla kazıyarak 3. ve 4. fabrikalarını da kuran Bozkurt, bugün 350 kişiye istihdam sağlayan dev bir sanayiciye dönüştü.

"Tezgah başında yattığımız günler oldu"

Bu büyük başarının ardında büyük fedakarlıklar yattığını belirten Fatih Bozkurt, "Bu noktaya gelmek kolay değil. Özel hayatından, eşinden, çocuklarından, her şeyinden fedakarlık yapmak gerekiyor. Gecemizi gündüzümüze katarak kimi zaman tezgah başında yattık," diyor. Hala günde 17-18 saat çalıştığını söyleyen Bozkurt, bir yurt dışı siparişini yetiştirmek için 4 gün boyunca tezgah başından kalkmadığını ve bu sırada tırnaklarını makineye kaptırdığını anlatıyor. "Böyle çalışarak bu hallere geldik," diyen Bozkurt, başarısının sırrının çok çalışmak ve işine olan aşkı olduğunu vurguluyor. Meslek lisesi eğitiminin de bu serüvendeki önemine dikkat çeken Bozkurt, "Meslek lisesine gitmeseydim belki sanayide sıradan bir tornacı olacaktım. Okulumun beni oraya stajyer olarak göndermesiyle başlayan serüven bu noktalara geldi," ifadelerini kullanıyor.

Hibrit teknolojiyle dünyaya meydan okuyor

Fatih Bozkurt'un fabrikaları, bugün başta Avrupa ülkeleri olmak üzere tam 110 ülkeye devasa maden, inşaat ve yol yapım makineleri ihraç ediyor. Ancak Bozkurt, sadece üretmekle kalmıyor, aynı zamanda Ar-Ge'ye de büyük önem veriyor. Dünya genelinde hidrolik sistemle üretilen taş kırma ve eleme makinelerini, geliştirdikleri yeni bir teknolojiyle elektrikli ve dizel yakıtla çalışan hibrit sisteme çevirdiklerini belirten Bozkurt, bu sayede makinelerinin yüzde 30'a varan yakıt tasarrufu ve kullanım kolaylığı gibi birçok avantaj sağladığını gururla anlatıyor. Gözünü daha da yükseklere diken Bozkurt, şu anda ilçede yeni bir fabrika daha inşa ettiklerini ve burada tam 1000 kişiye daha istihdam sağlamayı hedeflediklerini sözlerine ekliyor. Tornacı çıraklığından başlayan bu ilham verici yolculuk, azim ve doğru yatırımın birleştiğinde nelerin başarılabileceğinin en somut kanıtı olarak parlıyor.

Kaynak: AA