Latin Amerika siyasetinin en önemli laboratuvarlarından biri olarak kabul edilen Şili, devlet başkanlığı seçimlerinin birinci turunda nefes kesen bir yarışa tanıklık etti. Ülke genelinde kurulan sandıklardan çıkan sonuçlar, seçmenin tek bir isim üzerinde uzlaşamadığını ve ülkenin siyasi tercihleri bakımından tam ortadan ikiye bölündüğünü ortaya koydu. Hiçbir adayın devlet başkanı seçilmek için gerekli olan yüzde 50 artı bir oy oranına ulaşamaması nedeniyle, seçimler ikinci tura kaldı. Resmi olmayan sonuçlara göre, Şili İçin Birlik ittifakının adayı olan Jeannette Jara, oyların yüzde 26,76’sını alarak ipi göğüsleyen isim oldu. Ancak bu zafer, tek başına iktidar koltuğuna oturmak için yeterli olmadı.
Solun kalesinde tarihi gece: Jeannette Jara dengeleri değiştirdi
Şili siyasi tarihinde bir dönüm noktası olarak nitelendirilen bu seçimde, en dikkat çekici gelişme sol kanatta yaşandı. Komünist aday Jeannette Jara, aldığı yüzde 26,76’lık oy oranıyla sadece rakiplerini geride bırakmakla kalmadı, aynı zamanda ülke tarihinde bir devlet başkanlığı seçiminin ilk turunu birinci sırada tamamlayan ilk komünist siyasetçi olarak kayıtlara geçti. Jara'nın bu başarısı, sol seçmenin konsolide olduğunu gösterse de, karşısındaki bloğun toplam oy potansiyeli ikinci tur için zorlu bir mücadeleye işaret ediyor. Jara'nın kampanyası boyunca vurguladığı sosyal adalet ve ekonomik eşitlik temaları, özellikle dar gelirli kesimlerde karşılık bulurken, sandıktan çıkan bu sonuç "tarihi bir başarı" olarak yorumlandı.
Sağ cephede saflar sıklaşıyor: Kast’a destek yağdı
Seçimin diğer favori ismi, aşırı sağcı Cumhuriyetçi Parti'nin lideri Jose Antonio Kast ise oyların yüzde 24,05’ini alarak ikinci sıraya yerleşti ve 14 Aralık biletini kaptı. İlk bakışta Jara'nın gerisinde kalmış gibi görünse de, sandık aritmetiği Kast için oldukça umut verici bir tablo çiziyor. Seçimi üçüncü sırada tamamlayan ve yüzde 19,55 gibi ciddi bir oy oranına ulaşan Franco Parisi başta olmak üzere, sağ yelpazede yer alan diğer adayların tutumu ikinci turun kaderini belirleyecek en önemli faktör olarak öne çıktı.
Seçim gecesinin hemen ardından, dördüncü sıradaki Johannes Kaiser (yüzde 13,94) ve beşinci sıradaki Evelyn Matthei (yüzde 12,59), ikinci turda Kast'ı destekleyeceklerini resmen duyurdu. Üçüncü sıradaki Parisi'nin de bu bloğa yakın durması, sağ cephede devasa bir ittifakın kurulduğuna işaret ediyor. Bu destek açıklamaları, matematiksel olarak sağ oyların toplamının sol bloka göre çok daha yüksek bir potansiyele sahip olduğunu gösteriyor. Bu gelişme, ikinci tur öncesinde siyasi dengelerin yeniden hesaplanmasına neden oldu.
Final tarihi 14 Aralık: Boric’ten sükunet çağrısı
Şili halkı, ülkenin yeni liderini belirlemek için 14 Aralık tarihinde yeniden sandık başına gidecek. Bu tarihte gerçekleşecek olan ikinci tur oylaması, sadece iki aday arasında değil, aynı zamanda iki zıt dünya görüşü arasında geçecek bir referandum niteliği taşıyor. Bir tarafta köklü değişim vaat eden komünist Jara, diğer tarafta muhafazakar değerleri ve serbest piyasayı savunan aşırı sağcı Kast, seçmenleri ikna etmek için son kozlarını oynayacak.
Mevcut Devlet Başkanı Gabriel Boric, seçim sonuçlarının netleşmesinin ardından yaptığı açıklamada her iki adayı da tebrik etti. Ülkedeki siyasi tansiyonun yükselmemesi gerektiğine vurgu yapan Boric, tüm taraflara seviyeli, demokratik olgunluğa yakışır bir seçim süreci yürütmeleri çağrısında bulundu. Boric'in bu çağrısı, sokak hareketliliğinin yoğun olduğu ülkede, seçim sürecinin barışçıl bir ortamda tamamlanması adına kritik bir önem taşıyor.




