İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin, kentin trafik sorununa çözüm olması amacıyla yürüttüğü Buca-Bornova arasındaki Onat Tüneli projesi, güzergah üzerinde bulunan Atamer Mahallesi'nde can ve mal güvenliği endişelerini zirveye taşıdı. Aylardır evlerindeki çatlaklar ve zemin kaymalarıyla korku içinde yaşayan mahalleli, bu sabah hasarlı evlerin tahliyesi için gelen belediye ekiplerinin müdahalesiyle adeta bir kabusa uyandı. Riskli olduğu tespit edilen binaları boşaltmak isteyen zabıta ekipleri ile gidecek yerleri olmadığını söyleyen vatandaşlar arasında başlayan sözlü tartışma, kısa sürede arbedeye dönüştü. Polisin ve sağlık ekiplerinin müdahale ettiği olaylar, bölgedeki sosyal krizin ne denli derinleştiğini gözler önüne serdi.

'Balyoz sesleriyle uyandık, evde deprem oluyor'
Atamer Mahallesi sakinleri için bu sabah, aylardır süren endişenin şiddete dönüştüğü bir gün oldu. Tünel çalışmaları nedeniyle ağır hasar aldığı tespit edilen evlerin boşaltılması için bölgeye gelen zabıta ekipleri, karşılarında öfkeli ve çaresiz bir kalabalık buldu. Mahalle sakinlerinden Yeliz Duman, yaşadıkları şoku ve korkuyu, "Bu sabah balyoz sesleriyle uyandık. Evin daha perdesi, içinde eşyaları duruyor ama binayı yıkmaya gelmişler" sözleriyle anlattı. Evlerinin içinde her an diken üstünde olduklarını ve sarsıntılar nedeniyle adeta deprem korkusuyla yaşadıklarını belirten Duman, "Bizim tek istediğimiz bir muhatap gelsin, bizleri bir yere yerleştirsin. Bu kadar insan sokakta, çünkü evlerin içinde deprem oluyor. Bizi bu duruma terk etmesinler" diyerek yetkililere seslendi.

Çatıya çıkarak direndiler
Belediye ekiplerinin tahliye işleminde ısrarcı olması üzerine, gerginlik daha da tırmandı. Evlerini ve eşyalarını kaybetme korkusu yaşayan bazı vatandaşlar, çaresizlik içinde binaların çatılarına çıkarak direniş gösterdi. Çatıdan sokağa eşya fırlatan vatandaşlar, talepleri karşılanmadan evlerini terk etmeyeceklerini haykırdı. Olayların büyümesi üzerine bölgeye çok sayıda polis ve sağlık ekibi sevk edildi. Polis ekipleri, belediye görevlileri ile vatandaşlar arasında güvenlik kordonu oluştururken, sinir krizi geçiren bazı mahalle sakinlerine sağlık ekipleri müdahale etti. Bu dramatik anlar, projenin sosyal maliyetinin ne kadar ağır olduğunu bir kez daha gösterdi.

Sorunun kaynağı patlayan su deposu mu?
Mahallede yaşanan bu krizin temelinde, tünel çalışmaları sırasında meydana geldiği iddia edilen bir altyapı sorunu yatıyor. Atamer Mahallesi Muhtarı Şenay Korkmaz, gazetecilere yaptığı açıklamada, krizin başlangıcını anlattı. Korkmaz, "Tünel çalışmaları sırasında mahallemizin su deposu zarar gördü. Depodan sızan su, bölgedeki zemini yumuşattı ve bu durum yollarda ve evlerin temelinde kaymalara, ciddi hasarlara neden oldu" dedi. Belediye tarafından hasarlı binaların tahliyesi için tebligat gönderildiğini ancak sunulan çözümün yetersiz kaldığını belirten Muhtar Korkmaz, sorunun temelinde iletişimsizlik yattığını vurguladı.

'Kira yardımı yetersiz, gidecek yerimiz yok'
Mahalle sakinlerinin en büyük isyanı ise, kendilerine sunulan çözüm önerisinin yetersizliği. Evini boşaltması istenen vatandaşlara belediye tarafından bir miktar kira yardımı teklif edildiği, ancak bu rakamın İzmir koşullarında yeni bir ev tutmak için kesinlikle yeterli olmadığı belirtiliyor. Yaklaşık 6 aydır bu sorunlarla boğuştuklarını belirten Çiğdem Duman, "Verilen kira yardımı başka bir eve taşınmak için yetersiz. Bunun çaresine baksınlar, bize yardım etsinler. Mağduruz. Bu kadar insan ne yapacak? Çözüm bekliyoruz" dedi. Muhtar Şenay Korkmaz da, "Vatandaş, önerilen anlaşma bedellerini kabul etmedi. Kira yardımı az geldi. Vatandaş da alternatif bulamadı. Biz kavga değil, sağlıklı bir iletişim ve vatandaşın talebinin yerine getirilmesini istiyoruz" diyerek, sorunun sadece para değil, aynı zamanda güvenli bir barınma hakkı olduğunu ifade etti. Mahalleli, başlarını sokacakları kalıcı bir çözüm bulunana kadar evlerini terk etmemekte kararlı görünüyor.




