Türk spor tarihinde çok önemli bir yeri var Bornova’nın… 1800’lü yıllarda daha çok sayfiye olarak kullanılan Bornova’nın tarihi aslında çok daha eskilere dayanıyor. Dünya edebiyatının ünlü ozanı Homeros’un bile neredeyse 2600 yıl önce Bornova’da yaşadığı, hatta İlyada ve Odyisseia destanlarını Bornova’da yazdığı bilinir. Yeşilova höyüğündeki buluntular, kentimizin tarihini, 8500 yıl öncesine kadar götürmüştür. Bornova’nın kültürel tarihi kadar, spor tarihi de hem İzmir’imiz hem de ülkemiz için aslında çok önemli…
Kapitülasyonlar ile başlayan ticaret dönemi, özellikle İngiltere’den Levanten ailelerin, İzmir’de kalmasına ve yaşamlarını burada sürdürmelerine olanak tanımıştır. Bu ailelerin büyük kısmı Bornova’yı yaşamak için seçmiş ve çocuklarını burada büyütmüşlerdir. Futbolun bir İngiliz oyunu olarak dünyaya yayılması, ana yurtlarıyla bağlarını koparmayan Bornovalı Levantenleri de etkilemiş, bu oyunu, Bornova’nın yemyeşil çayırlarında koşturmalarına sebep olmuştur.
Türkiye Futbol Federasyonunun resmi internet sayfasında da belirtildiği üzere ülkemizdeki ilk futbol müsabakası Bornova’da, 1870’li yıllarda oynanmıştır. İlk futbol takımı 1894 yılında yine İzmir’imizde, Bornova’mızda kurulmuştur. Hatta Anadolu’daki ilk atletizm müsabakaları, ilk golf müsabakaları, ilk bisiklet yarışları ve ilk tenis maçları Bornova’da nefes almıştır.
Şimdilerde Bornova yine farklı… Göztepe ve Altınordu takımlarına ev sahipliği yapan Bornova Aziz Kocaoğlu Stadı, salon sporlarının yeni adresi Atatürk Spor Kompleksi, açık, kapalı yüzme havuzları ve kapalı salonu bulunan Muhammed Yıldız Tesisleri, amatörlerin mabetleri olan 8 tane suni çim sahası, olimpik buz pisti, atletizm salonu aklıma ilk gelenler… Ayrıca futbolun ilk defa oynandığı yere dikilen anıt heykeli unutmayalım. Bu arada Bornova’da, spora hizmet eden 42 tane amatör spor kulübü olduğunu ve hepsinin faal olduğunu da hatırlatayım. Bu sayı bile Bornova’yı, İzmir’imizde ilk sıraya oturtmaya yetiyor.
Gez dünyayı, gör Konya’yı derler ya, Bornova’yı da gezdiren bir ağabeyimiz var, Altan Altın! Muhteşem yorumlarıyla hem kültür, hem de spor tarihini, eski ve yeni Bornova’yı o kadar güzel anlatıyor ve gezdiriyor ki!
O zaman fazla söze ne hacet; Come to Bornova!