“İzmir Şehir Hastanesi’ne lojman yapılsın… Bir hemşirenin evsiz kalması ne kadar acı!”

Alıntı yaptığımız bu açıklama, Demokrat Sağlık-Sen Genel Başkanı (DSSGB) Togan Demircan tarafından Bilim Sağlık Haber Ajansı’na yapılmış.

Şehir hastanelerinin, halkımızın sırtındaki sülükler olan yandaş müteahhitlere ülke kaynaklarının peşkeş çekilmesi için kullanılan araçlar olduğunu bilmeyen yok! Türkiye’nin her yanında inşaatı tamamlanan ya da devam etmekte olan bu hantal sağlık yapılarının nasıl çalışacağı bir yana, orada çalışacak olan sağlık çalışanlarının yaşam koşulları ayrı bir sorun…

DÜNYANIN VAZ GEÇTİĞİ  

DSSGB Togan Demircan’ın sözünü ettiği İzmir Bayraklı’da yapımı süren şehir hastanesi 2060 yataklı…

Tüm gelişmiş ülkeler küçük ve çok sayıda bölgesel hastanelere yönelmişken, yönetimi ve lojistik koşulları çok zor dev hastaneler açılması, bu işten anlayanlar tarafından yıllardır eleştirilmektedir. Ama halkın sağlığından çok müteahhitlere para aktarma önceliğini temel alan AKP iktidarı, bu dev hastaneleri  uzun süredir yaşama geçiriyor…

Ankara’da açılmış olan dev şehir hastanesinde çalışanların ve oraya yönlendirilen hastaların neler çektiğini her gün basından izliyoruz.

Ondan çok daha zor koşullar, yakında açılacak olan

VURGUN SOYGUN BİR YANA

Devletin sırtındaki sülüklere milyar dolarlar kazandırmaya başlayan Şehir Hastanelerinden İzmir Bayraklı’da yapılmakta olanın bu yıl tamamlanacağı söyleniyor. Açıldığında ödenmeye başlayacak olan milyon dolarlar, 25 yıla yayılacak. İşin ilginç yanı, yani peşkeşin büyük boyutu da burada; Hastaneyi yapan firmaya ödeme garantisi olan dolar miktarı, 25 yıl sonra tam altı katına çıkacakmış.

Bir de açılacak bu dev hastanede gelir getiren tıp ve tıp dışı bölümlerden gelecek milyarların da peşkeş çekildiği gerçeği var!

Bunların her biri çok önemli ama bunlar kadar önemli olan bir diğer şey, Demokrat Sağlık-Sen Genel Başkanı’nın dikkat çektiği konu!

Yani, bu hastanede çalışacak binlerce sağlık çalışanı için hastanenin çevresindeki kamu arazilerine lojmanların yapılması isteği!

Gerçekten de, maaşının yarıdan fazlasını ev kirası olarak ödemek zorunda kalan hemşirelerin, teknisyen ve diğer sağlık çalışanlarının sınırlı maaşlarıyla barınmalarının nasıl sağlanacağı, hastaneye nasıl gelip gidecekleri, acil durumlarda yapılan çağrılara nasıl yanıt verecekleri ürkütücü sorulardır.

Şehir Hastaneleri üzerinden yapılmakta olan vurgun ve soyguna takılıp kalmışken, açılmasını önleyemediğimiz bu hastanelerde çalışacak olan sağlık emekçilerinin yaşam koşullarının görmezden gelinmemesi gerekir!