Sıcak yaz günlerini geride bıraktık, malum önümüz kış mevsimi. Namı diğer hastalık mevsimi olan kış, birçok anne-babanın da korkulu rüyası. İki çocuklu gazeteci bir anne olarak benim için de durum aynı aslında… Peki kış kapımıza gelmişken, çocuklarımızı mevsim hastalıklarından korumamız ne kadar mümkün?

Son yıllarda anne-bebek üzerine yazdığım yazılar sayesinde birçok beslenme uzmanı ve çocuk doktoru ile görüşüp konuşma fırsatı buldum. Onların da vurguladığı üzere, miniklerimizin bağışıklığına özellikle gelişim çağı boyunca destek vermemiz gerekiyor. Çünkü çocuklar tam gelişmemiş bir bağışıklık sistemi ile dünyaya geliyor. Bu durum vücutlarındaki savunma mekanizmasının güçleneceği döneme kadar yetişkinlere göre daha sık ve kolay hastalanmalarına neden oluyor. İşte bu yüzden biz ebeveynler olarak, çocuklarımızın güçlü bir bağışıklığa sahip olması için bazı konulara ayrıca dikkat etmemiz oldukça önemli.

‘Eyvah bu kış da çocuğum sık sık hastalanacak’ diye endişeleniyorsanız, doktorların altını özellikle çizdiği bağışıklık güçlendirici birkaç altın kuralı birlikte hatırlayalım. 

Prebiyotik ve fermente gıdalarla beslenin.

Yaptığımız sohbetlerde beslenme uzmanları, güçlü bir bağışıklığın gereği olarak ilk sıraya sağlıklı ve yeterli beslenmeyi koyuyor. Beslenme, çocukların büyüme ve gelişimlerinin itici gücü olmasının yanı sıra onların bağışıklığını da güçlendiren sihirli bir değnek. Bu yüzden çocuğunuzu beslerken şu üç kurala yani sağlıklı besinler tüketmesine, düzenli beslenmesine ve yeterli miktarlarda yemek yemesine özen göstermelisiniz.

Hastalıklardan sizi koruyabilecek bir diğer destekçiniz, prebiyotikler. Beslenmenin yanı sıra prebiyotik ve vitamin destekleriyle çocuğunuzun bağışıklığını güçlü tutarak hastalıklara yakalanma riskini azaltabilirsiniz.

Prebiyotikleri vücudun ikinci beyni olan bağırsaklardaki faydalı bakterilerin koruyucusu olarak düşünebilirsiniz. Çocuğu hastalıklara karşı koruyan yararlı bakterilerin çoğu bağırsaklarda yer alıyor. Prebiyotikler, bu yararlı bakterilerin sayı ve aktivitesinin artmasına destek olurken, hastalıklara yakalanma riskini düşürüyor. Muz, soğan, kuşkonmaz, domates, sarımsak gibi prebiyotik zengini besinleri bu nedenle çocuğunuzun öğünlerine daha çok dahil etmeye çalışıp, onlara sofranızda daha çok yer verebilirsiniz.

Çocuk doktorlarının prebiyotikler gibi dikkat çektikleri diğer değerli besinler, fermente ürünler… Fermente ürünlerin başında da kefir, tarhana ve yoğurt geliyor. Evde yapıp her gün beslenmeye dahil edeceğiniz fermente ürünlerle, sürekli hastalanan çocuğunuz gibi evdeki herkesin bağırsak florasını zenginleştirmeniz ve bağışıklığını güçlendirmeniz mümkün.

Gitsin abur cuburlar, gelsin sağlıklı atıştırmalıklar.

Abur-cuburu hatta fast food ürünlerini sevmeyen çocuk yoktur. Ancak siz de biliyorsunuz ki bunların çocuğunuzun gelişimine ve beslenmesine hiçbir katkısı bulunmuyor.

Bu yüzden çocuğunuzun abur-cubur alışkanlığını sağlıklı atıştırmalıklara döndürmelisiniz. Her gün üç ana öğününe, sağlıklı ara öğünler ekleyebilirsiniz. Bunlar, çocuğunuzun sevdiği meyveler, ceviz üzüm badem gibi kuruyemişler ya da sizin hazırlayacağınız kek ve kurabiye gibi sağlıklı atıştırmalıklar olabilir. Unutmayın ki bu şekilde bir beslenme düzeni, çocuğunuzun bağışıklığını güçlendireceği gibi gelişimine de katkı sağlayacaktır.

Sevdiklerinizle sağlıklı bir kış geçirmeniz dileğiyle.