Bir süredir siyaset; ülkemizi çirkinleşmeye, yozlaşmaya, insan hakları ihlallerine doğru itiyor. İyi bir oyla Başbakan olsanız bile, güç savaşları ile bir anda tuş olabiliyorsunuz. Bugünkü manzara, geçmişte açık bırakılan kapılar, iktidar mücadelesinin ülke ve insani değerleri bir kenara bırakılarak yapılması sonucu karşımıza çıkıyor. Bir türlü tatmin olmayanlar için seçimden seçime koşuluyor. Tüm bunların önünde durabilen en büyük gerçeklik ise vicdan. Her türlü lobiye karşı savaşabilir, davalardan suçsuz bir şekilde sıyrılabilir, hatta kendi halkınıza karşı durabilirsiniz ama vicdanınızdan kurtulamazsınız. Gün gelir yakanıza yapışır. İşte o zaman yaptığınız hataların acısıyla baş başa kalır, dünya denen bu cenneti cehenneme çevirerek günlerinizi doldurduğunuz için hayıflanırsınız.
Sağlıklı insanlar vicdanlarını sevgiyle, sanatla ve bilimle beslerler ki yanlışların, yalanların ve riyakarlıkların pençesinde kaybolup gitmesinler. Böylelikle zihinlerinin pencereleri, her zaman iyiliklere, güzelliklere ve doğrulara açılır. Neyse ki bilim ve sanattan bizi koparmaya kimsenin gücü yetmiyor, yetemez de... Geçtiğimiz hafta bu anlamda benim için hayli doyurucuydu. Birbirinden güzel oyunlar izleyip, çeşitli organizasyonlara katılma fırsatı buldum. Sanat ve bilim üreten insanlara teşekkürlerimi sunarım.

Tiyatrohane'den PATİHANE
gokmen-kose-tiyatrohaneİzmir'de ne kadar başı boş köpek ve kedi olduğunu biliyor musunuz? Ben biliyorum ve rakamlar baya ilginç. Ama bu bence başka bir yazının konusu olabilir... Kurulduğu günden bu yana takip ettiğim İzmir'in tiyatrolarından biri olan Tiyatrohane, geçtiğimiz günlerde kuruluşlarının 4. yılını kutladı. Alsancak’ta bulunan Edit Lounge’da kutlayan Tiyatrohane Sanat Okulu, gecede sosyal sorumluluk projesi olan PATİHANE “Her Patiye Bir Hane” projesini duyurdu. Tiyatrohane ailesi, bu proje ile İzmir'de 100’den fazla kedi ve köpeğe ısı yalıtımı olan haneler kuracak portatif ev sağlayacak. Bence herkes bu proje elinden geldiğince destek olmalı.

SALT'tan nefis bir oyun
Bahadır Yüksekşan'ın yazıp, yönettiği ve de oynadığı Oyuncak Şoförüm, çok sarsıcı bir oyun. Bastırılan duyguların gün gelip nasıl açığa çıktığını ve belleğimizi nasıl zorladığını anlatan oyunun taşıdığı en büyük değer oyuncularının sergiledikleri iyi performans. Bu anlamda başta Cem Arkon, Lale Başara, Bahadır Yüksekşan ve Ferit Can'ı kutlamak gerekiyor. Tiyatro SALT, İzmir'in bir kazancıdır. Onlar gibi gibi farklı oyunları ortaya koyup iyi çalışmalar üreten tiyatroların daha fazla desteklenmesi gerektiğini düşünüyorum. Aynı zamanda bir makine mühendisi olan Bahadır Yüksekşan'ın iyi bir oyun yazarı olduğunu ispatladığını da Oyuncak Şoförüm'de görüyoruz. Bu nedenle de kendisini alkışlıyorum.

gokmen-kose-salt

İzmir'de yeni bir dizi çekiliyor
İzmir'de haziran ortalarında yeni bir dizinin çekimine başlanıyor. Ön hazırlıkları süren DİP adlı dizinin senaryosu bana ait. Yapımcılığını Sigurd Ajans ve Nice Prodüksiyon'un üstlendiği dizinin yönetmeni Cenk Aşan olacak. Dizinin müziklerini Hakan Asılkefeli üstlenirken cast Berna Ergin Ajans tarafından oluşturulacak. Uzun soluklu olmasını temenni ettiğim dizi için Drunken Duck'a, Sini Catring-Restaurant'ın sahipleri Tolga Ökmen ve Gülsel Çakmak'a ile tüm destekçilerimize teşekkür ederiz.