Sözcü’den İsmail Saymaz’a göre Kılıçdaroğlu, belediye başkanlarının katıldığı toplantıda, “Genel başkanlık yükünü taşıyabileceğine inanacağım, CHP’nin ilkelerine bağlı, partiyi ileri götürebilecek ve geçmişi temiz biri olsa yarın bırakırım” demiş.

Kılıçdaroğlu’nun güvenle limana götürmekten bahsettiği gemi hızla su alıyor. Partisinden ve ittifaktaki partilerden habersiz, Ümit Özdağ ile yaptığı özel anlaşma ve Parti Sözcüsü Öztrak’ı ‘yalancı’ durumuna düşürmesi büyük skandal. Mehmet Akif Ersoy’a söylenen “İki kişinin namusuna teslim edilen protokoldür” sözleri ise CHP’yi ‘Şahsım Ana Muhalefet Partisi’ haline getirdiğinin kanıtı! Mehmet Akif Ersoy’un adaşı “Tarihi tekerrür diye tarif ediyorlar. / Hiç ibret alınsaydı tekerrür mü ederdi” diye yazmıştı, ‘Safahat’ında… CHP’de şu an yaşananları anlamak için Ekmeleddin İhsanoğlu’nun aday gösterildiği süreci anımsamanın yararlı olabileceğini düşündüm ve o dönem yazdığım ‘Çözüm Atatürk’ kitabını yeniden inceledim. Aklıma birçok soru takıldı.

Dikkatimi en çok çeken bölüm, o sırada yazdığım gazeteye gönderdiğim ama nedense basılmayan ve daha sonra bu gazetede yazmamı bırakmama yol açan ‘Adayımız Emine Ülker Tarhan’ başlıklı yazı oldu. 2014’te bu yazının basımını önleyen güç, 2023’te Kılıçdaroğlu’nun seçilemeyeceğini söyleyen Yılmaz Özdil’in Sözcü’den, Fatih Altaylı’nın Habertürk’ten, Levent Gültekin’in Halk TV’den ayrılmasına yol açmış olabilir miydi? Yazıda Tarhan’ın adaylığını şöyle savunmuşum:
“1- Ekmeleddin İhsanoğlu’nun Erdoğan karşısında zaten hiç şansı yok.
2- ‘Bölücü’ olan bizler değil, Kılıçdaroğlu’dur. Erdoğan’ın bir zamanlar cumhurbaşkanı adayı olarak düşündüğü ve kadınların taşlanarak öldürülmesini (recm) ‘insanlık dışı’ bulmayan İhsanoğlu’nu bizlere ‘seçenek’ olarak dayatan; adayını Parti Meclisi’ne bile danışmadan antidemokratik biçimde açıklayan; önceden sözde düşüncelerini aldığı yetkilileri ‘aptal’ durumuna düşüren; İhsanoğlu gibi bir adayın CHP’yi böleceğini öngöremeyen Kılıçdaroğlu!
3- İhsanoğlu’nun adını açıklarken Kılıçdaroğlu’nun gözlerine bakın… Adayın kendisine dikte edildiği, adaydan kendisinin bile hoşnut olmadığı çok açık…
4- Emine Ülker Tarhan MHP seçmeninden de oy alacaktır. Tarhan gibi bir aday çıkmazsa, çok sayıda seçmen sandığa gitmeyecek ve Erdoğan ilk turda seçilecektir; ki İhsanoğlu’nun adaylığını isteyen ‘Görünmez El’in bir amacı bu, bir diğeri CHP’yi bölmek ve Atatürkçüleri tasfiye etmek olabilir. ‘Yeni CHP Projesi’ ile Kılıçdaroğlu önderliğinde süren Atatürkçü kıyımını durdurmak için de son şans olabilir, Tarhan’ın adaylığı…”
Ve eklemişim: “CHP’nin Kılıçdaroğlu önderliğinde genel seçimlerde başarılı olamayacağı çok açık…”

Olamadı da ve 9 yılda Türkiye’de çok şey değişti. Şu anda da Kılıçdaroğlu önderliğinde yerel seçimlerde başarılı olamayacağımız son derece açık! Ekmeleddin’in adaylığına karşı çıkan Prof. Dr. Süheyl Batum ve Emine Ülker Tarhan gibi Atatürkçülerin partiden atılmalarını önleyemedik ama Kılıçdaroğlu’nun adaylığına karşı çıkan Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan’ın ihraç edilmesini önleyebiliriz.

Yazılarım kesilince sesimi duyurmak için yazdığım ‘Çözüm: Atatürk’ kitabında 2006-2014 yılları arasında Türkiye’de yaşananları, sorunların nedenlerini ve Atatürkçü bakış açısıyla çözüm yollarını da yazmıştım. Kılıçdaroğlu’nu deşifre ettiğim ‘20 Çılgın Türk’ aranıyor’ başlıklı yazımı da içeren kitabı https://ulgenok.net/ adresli sitemden ücretsiz olarak indirip, okuyabilirsiniz. Dilerseniz karşılığında, Atatürkçü Düşünce Derneği veya Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği Ayvalık şubelerine öğrenci bursu için bağış yapabilirsiniz.

SONUÇ

Türkiye’nin düzelmesi için CHP’nin düzelmesi; CHP’nin düzelmesi için de Kılıçdaroğlu’nun bir an önce istifa etmesi veya kurultayda aday olmayacağını açıklaması şart. İmamoğlu da aday olmamalı, çünkü İstanbul’un yeniden kazanılması gerekiyor. Kılıçdaroğlu’nun tarifine ek olarak, yaraları saracak, fabrika ayarlarına döndürecek, antiemperyalist, Atatürkçü, uzlaştırıcı ve birleştirici bir aday bulunmalı. Genç biri bulunamıyorsa, görev seçim sonuna kadar, geçici olarak deneyimli bir CHP’liye de verilebilir. İlk önerim Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen; Fikri Sağlar da olabilir.