Son zamanlarda daha çok kullanılır, dillenir oldu “zoom” sözcüğü. Sanal ortamın yeni uğraşı, buluşma aracı sanki.

Türkçe olmasa da sıklıkla kullanıyoruz “zoom”’u da. İngilizce’den katıvermişiz dilimize. Yoğunlaşma, vınlama, rüzgâr gibi gitme, fırlama, birden yükselme gibi anlamlar içeriyor.

Optik zoom, görüntüyü büyütmek için fotoğraf makinesindeki camların hareket ettirilmesi ile elde edilir. Zoom süresince görüntü niteliği korunur. Yakalanan alanı daha fazla doldurması için görüntünün merkezini büyütür.

Birkaç şiirime de girmiştir; bakaç, kamera çevrimleri, çerçeve, ayrıntılar… Örneğin Küşüm Çınlaması kitabımda (Neziher Y. 2011) Cam Yorumu şiirimde şunları söylemişim:

göz bakacın ardında hınzır / görüntüler ve gürültüler / çerçevede / baş / göğüs / bel…/ büyük bakış içinde / yükü omzunda kameranın

***

Hiç aklıma gelir miydi korona, kovit-19 dünyayı karıştıracak, şaşkına çevirecek, kırana sokacak… Dostlarımızla, akrabalarımızla, hatta çocuklarımızla yüz yüze görüşmelerde çekinceler, korkular yaşayacağız.

Oysa ne güzel görüşüyorduk, söyleşiyorduk dostlarımızla, yakınlarımızla. Etkinliklerde buluşuyorduk. Şimdi nasıl da özlüyorum 20. yılını kutlamaya hazırlandığımız Dumansızlar toplantılarımızı. Vefa İstasyonu’nu, Kemeraltı Mirkelam Han’daki şairler izlencemizi. Kanguru Kültür Merkezi’ndeki söyleşileri, anmaları. Karşıyaka’da Şiir Kalbimizde topluluğunun coşkulu şiir akşamlarını…

Kuşkusuz daha anılacak ne çok etkinlik, toplantı, izlence var; şimdi onlardan anılar gibi söz ediyoruz, özlüyoruz. Oysa Dünyayı ve Türkiye'yi saran korona virüsü salgını nedeniyle evinden ya da uzaktan çalışan iş insanları, sanat çevresi, öğretmenler için Zoom uygulaması gündemimize hızlı giriş yaptı, yaygınlaştı.

İnsanların evden çalışmaya başlaması ile birlikte bilgisunar üzerinden bilgisayara bağlı olarak çevrim içi toplantılar, etkinlikler, izlenceler, söyleşiler, geziler, görseller yoğun biçimde yaşamımızı çeşitlendirir, renklendirir oldu.

Kimi şair, yazar, sanatçılar için de sanal ortam, sosyal medya üretim açısından yoğun geçiyor.

Yazı aramızda söyleyeyim, ben bu teknik olanakları kullanmakta biraz zorlanıyorum. Katılamasam da zaman zaman izlemeye çalışıyorum. Bu bağlamda başarılı zoom etkinlikleri düzenleyen, söyleşiler gerçekleştiren, buluşmalara aracılık eden yazın, sanat emekçisi dostları da kutluyorum.

Yeri gelmişken İzmir’den bir kaç örnek vermek isterim.

Tiyatrocu, yazar Yaşar Ürük, İzmir Araştırmalar Derneği Başkanı olarak bu salgın sürecinde hiç boş durmuyor. Teknik olanakları, donanımlarıyla çekimler yapıyor, sanal ortamda söyleşilerini yayımlıyor.

Kanguru Kültür Merkezi’nin sahibi, sorumlusu şair Aydın Şimşek Yaratıcı “Yazarlık Atölyesi” çalışmalarını, “Edebiyat Sohbetleri”ni zoom’lu toplantılarla gerçekleştiriyor.

Çiğli Belediyesi de çevrim içi buluşmalarını sanal ortamdan yapıyor, anma toplantıları gerçekleştiriyor.

Şair Metin Soydeveli Karşıyaka’da başladığı Şiir Kalbimizde etkinliklerini yine her Perşembe zoom üzerinden, şair dostlarının katılımıyla, şiir coşkusuyla gerçekleştiriyor.

Nevzat Süer Sezgin, Cüneyt Tanyeri, Handan Gökçek, Gönül Çatalcalı, Ümit Yaşar Işıkhan, Dilek Özkan gibi yazın emekçisi dostların da bir çok toplantılarını, buluşmalarını zoom üzerinden gerçekleştirdiklerinden haberim var.

Salt İzmir mi? Değil elbette. Yurdumuzun her yanından bu “zoom”lu buluşmaların, izlencelerin düzenlendiğini yine sanal ortamdan biliyorum. Yerim olsaydı da onlardan da söz etseydim… Bir başka yazımda diyelim.