Öyle değerli 2 puan aldı ki Altay, puandan ziyade kaybettiği özgüveni yerine geldi. Başakşehir ve Galatasaray deplasmanlarından alınan beraberlikler sonrası, 'Biz lige iyi başladık ama gerisini getiremeyeceğiz galiba' hissini ortadan kaldırdı siyah beyazlılar. Evet 8 maçtır kazanamıyorlar ancak bu 2 puan, rakiplere de önemli mesaj oldu. Bu sezonun sürpriz takımlarından biri Altay olmaya devam edecektirin altı çizildi. Galatasaray karşısında kora kor oynadı Mustafa Denizli'nin öğrencileri. Her hamleye karşı hamle yapıldı. Gollere karşılık verildi. Kaleci Lis geldiği günden bu yana ilk defa bu kaleci tamamdır dedirtti. Rodriguez'siz Pinares, Pinares'siz Rodriguez eksik oluyormuş bunu bir kez daha gördük. İki Şilili sahada olunca voltran oluşturdular ve hücuma derinlik kattılar. Rodriguez'in sakatlığı döneminde sahada varlığı yokluğu bir olan Pinares, ekürisi gelince Şilili meşhur şairlerin dörtlükleri gibi bir gol attı. Sol ayağıyla içe kat edip slalomlar sonunda uzak köşeye topu bıraktı. Galatasaray'a resmen Hagi golü attı.

EN GÜZEL GOL BOŞ KALEYE ATILAN

Penaltılar, boş kaleye atılan goller, hep en kolay goller olarak nitelendirilir ama öyle değildir. Almanlar'ın efsane forveti Klinsmann her idman sonunda boş kaleye son vuruş çalışması yapar ve 'En güzel gol boş kaleye atılan goldür' der. Penaltı için de öyledir. Bamba topu öyle bir yere vurdu ki, Muslera o köşede bağdaş kurup beklese kurtaramazdı. Yan ağlara penaltı atmak zordur. Beckham, Mendieta, Henry gibi ustalar bu işin piridir. Adı çıkmıştır panenka penaltısının. Panenka penaltısından da zordur yan ağlara atılan penaltı. Başakşehir ve Galatasaray karşısında alınan 2 puan, sıralamada Altay'ın yerini çok değiştirmedi ama ruhsal olarak 10 puandan fazlasını aldı siyah beyazlılar bu 2 maçta. Cuma günü Hatay karşısında alınacak 3 puan, iki beraberliğin anlam kazanması için çok değerli olur.

KAZIM AYLARDIR HAZIRLANIYORDU

Kazımcan Karataş'ın sol bek performansına da ayrı parantez açmak lazım. Asıl yeri forvet ve kanat olan hücumcu oyuncu, sezon başından beri sol bek idmanları yapıyor. Mustafa Hoca, onun sol ayağına ve fiziksel atletizmine güvendiğinden aylardır onu hazırlıyordu ve Kazım'ın fırsat ayağına geldi. Son 2 maçta sol bek oynadı evet hataları var ama yeni bir sol bek doğabilir Türk futbolu adına. 'Kazımcan bir hücum oyuncusudur savunmada oynaması onu köreltir' demeyin. Artık futbol mevkiisizleşmeye doğru gidiyor. Kimin hangi bölgede oynadığı önemli değil. Sol bek pozisyonu artık eskisi gibi, orta sahayı geçmeyip 20 metrede çakılı kalan bir mevki değil. 70 metreyi ileri geri kullanıyorsun. E Kazım'ın da Altay'ın deneyimlilerden kurulu hücum hattında oynaması zor olduğuna göre, en mantıklısı sol bekte değerlendirmek. Ki Türk futbolunda sol bek eksikliği gün gibi ortada. Hani çağın meslekleri haberleri sık sık yapılır. Çocuğunuzu endüstri mühendisliğine yönlendirin, bilişime odaklansın, yapay zeka uzmanlığında iş var denir ya, Türk futbolu içinde çağın mevkiisi sol bek. Akıllı olan solak oyuncu kendini sol bek olarak yetiştirir. Caner Erkin'den sonra hala elit bir bekimiz yok siz düşünün. Ki Caner'de devşirmedir. Asıl mevkiisi sol ve sağ öndür. Mustafa Hoca da Kazım'ın yaşam koçu olarak daha 18 yaşında ona doğru yönlendirmeyi yaptı.  Kendisi de usta bir solak olan Mustafa Denizli, öğrencisi Kazımcan'dan maksimum verimi alacaktır. Güvenmek ve beklemek gerek.