262Dacc9 99D7 44E9 Aeba 9C0859779063

Dünya opera sahnelerinin gelmiş geçmiş en büyük seslerindendi Soprano Leyla Gencer.
“Operacı olabilmek derin, hem de çok derin bir ihtirastır” demiştir o!
Hemen Müzik Eleştirmeni Yazar Evin İlyasoğlu’nun dediklerine kulak verelim: “Leyla, İstanbul gibi bir şehirden, kimilerine göre ‘Orient’in gizemli dünyasından Avrupa’ya gittiğinde Türkiye’nin Batı’ya açılışı henüz otuz yıl bile olmamıştı. Batılılara göre Leyla çok farklı bir kültürün, hatta opera konusunda ‘kültürsüzlüğün’ çocuğuydu.
Gelin görün ki birçoğunun bu gözle baktığı, fakat ‘polifonik’ bir aile ortamında yetişmiş ve çocukluğu sayısız kitapların gölgesinde demlenmiş aynı Leyla, sahnede hayat verdiği onca personaj için o coğrafyanın kapısını da defalarca çalmıştır.
Bu yüzden de kendi döneminde parmakla gösterilen onca yıldızla arasındaki rekabeti yıllara yaymayı başararak adeta ‘kültürlülüğün timsali’ olmuştur.
Zira tam da bu noktada, opera camiasında ‘sesin tam çığlığa dönüşecek iken birden şarkıya dönüşmesi’ yani ‘Gencer stilinde okuyabilmek’ anlamına gelen ve literatüre girmiş ‘gencerate’ tekniğinin mimarı olduğunu dillendirmemek ise
La Regina’ya haksızlık olur.”

39093Aac 7409 40Fc 9Bf7 16102246E3C5

****
Leyla Gencer, opera dünyasının "mabedi" sayılan "La Scala Tiyatrosu’'nda sahne alan ilk Türk sanatçıdır.
25 yılda 26 operanın başrolünü oynamıştır. 
33 yılda da 60 opera sahnesinde de 73 farklı “prima donna” rolünü icra etmiştir. 
Cumhuriyet Yazarı
Zeynep Oral da, sanat yaşamını “LEYLS GENCER Tutkunun Romanı” ismiyle kitaplaştırmıştır.
Kitabın tanıtımında da şu ifade yer alır;
“Tutkunun Romanı;
içinin ateşiyle yeryüzünü tutuşturmaya hazır, korkuyu ve öfkeyi, dostlukları ve ihaneti, aşkı ve nefreti kendi özel bahçesinde yeşerten, baskılara meydan okuyarak savaşmaktan yılmayan Leyla Gencer'in romanıdır.”
“İçinin ateşiyle yeryüzünü tutuşturmaya hazır, acıyı ve sevinci, korkuyu ve öfkeyi, dostlukları ve ihaneti, aşkı ve nefreti kendi özel bahçesinde yeşerten; güçlüklere, engellere, baskılara meydan okuyarak savaşmaktan yılmayan; yeryüzü uçurumlarını sınayan” Leyla Gencer'i; "La Diva Turca"yı yazmıştır Zeynep Oral...

569942De 9Ae9 4Fe0 B8Ff 121500C4D24D

****
Dünyaya mal olmuş bir “Diva”yı Türkiye’ye tanıtan ilk kitap olma özelliğini taşıyan bu eser, sayısız gence de esin kaynağı olmuştur.
“Bir Diva, kendisine layık bir biçimde, ancak bu kadar güzel anlatılabilirdi.” demiştir Emre Kongar Hocamız da bu kitap için.
Doğan Hızlan da
“Leyla Gencer’in yaşamını, müzik dünyasındaki önemini anlatan ‘Tutkunun Romanı’ Türkiye’de tanınmasını, hatırlanmasını sağladı. Zeynep Oral hepimiz adına Gencer’e Türkiye’nin borcunu ödedi.” yazmıştır.
İstanbul Kültür Sanat Vakfı-İKSV de “Leyla Gencer La Diva Turca” belgeseli yapımcılığına imza atmıştır.
Çekimleri de
Milano, Roma, Napoli ve İstanbul’da yapılmıştır. İstanbul Bakırköy’de adını taşıyan  opera ve sanat merkezi, baba ocağı Safranbolu Yörük Köyü meydanında da büstü vardır Diva'nın...

****
Yabancı pasaport ve isim alması tekliflerini hep reddetmiş Leyla Gencer, 1985’te opera sahnelerine veda etti, 1992’ye dek konser ve resitallerine devam etti.
Genç sanatçılar yetiştirdi. Gencer, vefatına kadar "La Scala Tiyatrosu’'nda opera sanatçıları için kurulan akademinin sanat yönetmenliğini sürdürdü. Leyla Gencer, 10 Mayıs 2008 tarihinde Milano’daki evinde vefat etti.
O; iradenin, müthiş bir azmin, üstün yeteneğin, imrenilecek sanat yaşamının ismidir. Eşsizdir!
O; bu ülkenin aydınlık yüzüdür, bir öncüdür, bir Cumhuriyet ışığıdır. Eserleriyle hep kalplerdedir.
Ve çağımızın da son divasıdır!
Yine Zeynep Oral’ın sözüyle bitirelim;
“Cenneti, aryalarda dostluklarda, hayranlarının yüreklerinde yaşadı Leyla Gencer…”