Yaz mevsimi ortadan kalksa en çok sevineceklerden biri benim.

Baharcıyım ben...

Kışı da severim ayrıca.

Yağmura ise bayılırım.

Sabah kalktığımda hava ne kadar kapalıysa benim de içim o kadar açılır.

Yağmur sesi, uzaktan gelen gök gürültüsü (ama sadece uzaktan) huzur verir.

Hiç şikayet etmem hiç!

***

İdi...

Yani şu son bir aya kadar düşüncelerim ve tercihlerim böyle idi.

Ama yeter artık ben bile pes ediyorum.

Bu ne yağış?! Muson yağmurlarına maruz kalmış tropikal adaya döndük.

Sadece yağmur da değil. Bu yılın yeni modası doluyla karışık yağmur, fırtına.

İzmir'in dört yanı su baskınlarıyla boğuşuyor.

Çeşme yarım adasında çatılar uçtu, bacalar koptu, yollar ırmağa döndü, evlerin duvarları yosun tuttu. Yazlıkçıları baharda ciddi bir tadilat bekliyor uyarayım.

Biraz önce arkadaşım kendi evinden bir video attı. Yangın alarmlarından şakır şakır yağmur suyu iniyor. Yataklar yorganlar, yer döşemeleri perişan.

***

Marmaris'te hava lodos esmesine ve 10 derece civarında olmasına rağmen önceki gece dolu ve kar yağmış! Kar diyorum kar!

Ayvalık tamamen sular altında. İzmir-Çanakkale yolunun bir kısmı bu sebepten kapalı.

Çok uğraştık ve sonunda canım gezegeni 'bozmayı' başardık.

Biz burada tuhaf hava koşullarıyla uğraşırken Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres açıklama yaptı: "İklim değişikliği bizden daha hızlı ilerliyor. Yarışı kaybediyoruz."

Kaybedelim. Müstahak bize.

Küçük mavi gezegenimiz kendisini korumak için bizi üzerinden atmaya çalışıyor.

Hakkıdır. Çok bile dayandı.

Ormanların, denizlerin, göllerin, ırmakların ve hayvanların selameti için.

Atsın.

***

Çok mahcup olduk

Suriyeli sığınmacılar Türkiye'de kendini gösteren ekonomik kriz nedeniyle ülkelerine dönmek zorunda kalıyorlarmış!

Oysa sadece tatil için gider hemen geri dönerlerdi.

Şimdi bakmışlar burada pabuç pahalı, gidiyorlar ama geri dönmüyorlar.

Geçtiğimiz 8 yıl içinde kendilerinin kabul ve entegrasyonu için tam 30 milyar euro harcanmıştı. Ama yetmemiş demek ki... Adapte olamamışlar bizim vahşi yaşam koşullarımıza.

Kıçın kıçın uzuyorlar bu topraklardan.

Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği sayıyı 50 bin olarak ifade etse de İçişleri Bakanlığı'nın verilerine göre şimdiye kadar yaklaşık 295 bin kişinin Suriye'ye döndüğü söyleniyor.

Gidişiniz olsun ama mümkünse artık dönmeyin güzel kardeşim. Herkes kendi toprağında kalsın.

Biz burada giderek fakirleşip, geleceğimizle ilgili hiçbir umudumuz kalmamışken bir de sizin için dertlenmeyelim.

Hadi varın yuvanıza selametle...

-------------------------------------------------------------------------------------------------------------