Enver OLGUNSOY/Tarım Reformu Genel Müdürü IPARD Yönetim Otoritesi ve TARSİM Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Osman Yıldız, ülkemizin kalkınmasında öncü rol oynayacak Organize Tarım Bölgelerine yatırımlara devam edeceklerini söyledi. Yıldız, İzmir’de her biri farklı ihtisas alanlarına odaklanan Bayındır Sera, Dikili Jeotermal Sera ve Kınık Bitkisel Üretim olmak üzere kurulan bölgelerle kentin tarım ve tarıma dayalı sanayide liderliğini pekiştireceğini söyledi. 

Whatsapp Image 2025 05 12 At 11.27.56

İZMİR’E YÜZDE 11’LİK ARTIŞ 

Dr. Osman Yıldız, toplam yatırım tutarı yaklaşık 20 milyar TL'yi bulan  projeler, tamamlandığında ülkemizin Gayri Safi Yurtiçi Hasıla büyümesine yıllık yaklaşık 7,5 milyar TL'lik katkı sağlarken İzmir’in tarımsal GSYH'sinde de yüzde 11'lik bir artış gerçekleşeceğini ifade etti. Yıldız, “Yaklaşık 8 bin kişiye doğrudan istihdam sağlayacak olan projeler tam kapasiteye ulaştığında yıllık yaklaşık 350 milyon dolar ihracat potansiyeli oluşturacak” dedi. 

Yıldız, Dokuz Eylül Gazetesi’ne yaptığı açıklamada Bakanlık olarak, ülkemiz tarımında önemli bir yapısal dönüşüm sağlayan Organize Tarım Bölgeleri (OTB) projelerinde sağladıkları ilerlemelere dikkat çekerek, 42 ilimizde toplam 61 adet Organize Tarım Bölgesi’nin yatırım sürecini hızlandırıldığını, bu kapsamda 44 OTB'ye tüzel kişilik kazandırırken bunların 23'ü bitkisel üretim, 20'si hayvansal üretim, 1'inin ise su ürünleri alanında faaliyet göstereceğini kaydetti. Yıldız şu bilgileri verdi:
 “Sürdürülebilir tarım politikalarımız doğrultusunda, jeotermal, rüzgâr ve güneş gibi yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanılacağı OTB sayısını 15'e yükselttik. Bugüne kadar 14 adet Organize Tarım Bölgesinin altyapı inşaatlarını tamamlandı. 9 adet OTB'de altyapı çalışmalarımız planlandığı şekilde devam ediyor. Yatırım programımızda yer alan Organize Tarım Bölgelerine altyapı inşaatları için güncel fiyatlarla 5 milyar TL kredi desteği tahsis ettik. Bu destekler neticesinde Aydın-Efeler Jeotermal Sera OTB, Denizli-Sarayköy Jeotermal Sera OTB, Ağrı-Diyadin Jeotermal Sera OTB ve Samsun Bafra Sera OTB'lerimizde üretim faaliyetleri başladı.” 

Ekonomi gündemi bu hafta yoğun olacak! Ekonomi gündemi bu hafta yoğun olacak!

Whatsapp Image 2025 05 12 At 11.28.49

Bayındır Sera OTB’de bin 500 istihdam

2019’dan bu yana Tarım ve Orman Bakanlığı denetiminde hayata geçirilen  TDİOTB’lerin  Türkiye’nin tarım vizyonunu yeniden şekillendirdiklerini ifade eden Yıldız, İzmirle ilgili şu bilgileri verdi: 

“Bayındır ilçesinde tesis ettiğimiz Sera Organize Tarım Bölgesi projemizde, Bakanlığımızın 398 milyon TL kredi desteğiyle altyapı inşaatları başlatıldı. 893 dekar alanda tesis edilen bu projenin, bölge tarımının gelişimine önemli katkılar sağlaması hedefleniyor. İzmir Bayındır Sera OTB bünyesinde, en küçüğü 10 dekar olmak üzere fide, sebze, meyve ve süs bitkileri üretiminin yapılacağı 31 adet sera parseli tahsis edildi.  Üretilen ürünlerin işlenmesi, paketlenmesi ve depolanması amacıyla 20 adet sanayi parseli oluşturuldu. Ayrıca, eğitim ve araştırma alanı, biyokütle tesisi, güneş enerjisi santrali alanı ve atık yönetim alanı gibi modern tarımsal altyapı unsurları da proje kapsamına dahil edildi. Söz konusu projenin toplam yatırım tutarı yaklaşık 3 milyar TL olarak öngörülmekte olup, tam kapasiteyle faaliyete geçtiğinde 1.500 kişiye istihdam sağlayacak ve ülke ekonomisine yıllık 1 milyar TL katkı sunacak. Geleceğin enerjisi jeotermal kaynakları, geleceğin sektörü tarım ile buluşturduğumuz İzmir-Dikili Jeotermal Sera OTB, ülkemizin yenilenebilir enerji entegrasyonlu tarım projeleri arasında öncü bir konuma sahip olacak 3 bin 38 dekar alanda kurulan bu projemizde, 50 adet sera işletmesi ve 47 adet sanayi tesisi yer alacak. Yıllık 80 bin ton domates üretim kapasitesine sahip olacak olan İzmir-Dikili Jeotermal Sera OTB'de, 3 bin 500 kişiye istihdam sağlanması planlanmaktadır. Özellikle istihdamın yüzde 75'inin kadın çalışanlardan oluşturulması hedeflenmekte olup, bu yönüyle bölgesel kalkınmada kadın istihdamına önemli bir katkı sunuluyor. Ülkemiz tarımsal istihdamında kadınların payı zaten yüksek olmakla birlikte, Dikili Jeotermal Sera OTB'de uygulanacak modern üretim teknikleri, kadınlara daha nitelikli ve sürdürülebilir iş imkanları sunacak. İzmir-Dikili Jeotermal Sera OTB projemiz, Tarım 4.0 teknolojilerinin uygulanacağı bir akıllı tarım üssü olarak planlandı. Seralarda iklim kontrolü, sulama, gübreleme ve hastalık-zararlı takibi gibi süreçler, sensörler, IoT (Nesnelerin İnterneti) cihazları ve yapay zeka destekli yazılımlarla otomatize edilecektir. Bu sayede, üretimde verimlilik artışı, kaynak tasarrufu ve sürdürülebilirlik hedefliyoruz.”

Whatsapp Image 2025 05 12 At 11.29.24

Sera ve sanayi parsellerinin tahsisi

Parsel satışları 2020 yılında başlayan Dikili’de, sera ve sanayi parsellerinin yüzde 100'ünün tahsisi başarıyla gerçekleştirildi. Bölgenin ruhsat sahalarında toplam beş lokasyonda jeotermal sondaj çalışmaları devam ediyor. Söz konusu sondaj çalışmalarından 4'ü Bakanlık kredisi kapsamında, 1 adedi ise öz kaynaklar kullanılarak gerçekleştirilmekte. Devam eden 5 sondaj çalışmasının 2 adedinin testleri tamamlandı. Bu kuyulardan birinde 84 °C sıcaklık ve 60 lt/sn debi, diğer sonuçlanan kuyudan 80 °C sıcaklık ve 60 lt/sn debi elde edildi. 

Tarım Reformu Genel Müdürü Osman Yıldız, Bakanlığın Dünya Bankası ile birlikte yürüttüğü "Türkiye İklim Akıllı ve Rekabetçi Tarımsal Büyüme Projesi" (TUCSAP) kapsamına alınan İzmir-Dikili Jeotermal Sera OTB projesine Dünya Bankası tarafından 30 Milyon Dolar kredi desteği sağlandığını da söyledi. Yıldız şöyle devam etti:
“TUCSAP kapsamında İzmir Dikili Jeotermal Sera OTB Projesine ilişkin altyapı ve jeotermal ısıtma sistemi yapım işlerine ait projelerin tasarımının incelenmesi, ihale dokümanlarının hazırlanması ve teknik destek alınması için danışmanlık hizmet alımı işi de tamamlandı. Bakanlığımız tarafından 2025 yılı içerisinde altyapı inşaat ihalesi yapılarak, projemizin en kısa sürede yatırımcıların hizmetine sunulması planlanıyor. Hasat edilen ürünlerin lojistik süreçleri de dijital sistemlerle takip edilecek, böylece ürünlerin en taze şekilde ve minimum kayıpla tüketiciye ulaşması sağlanacaktır. Bu kapsamda, Dikili Jeotermal Sera OTB bünyesinde kurulacak eğitim merkezinde, özellikle genç nüfusun ve kadınların akıllı tarım teknolojileri konusunda eğitilmesi ve istihdamının sağlanması hedeflenmektedir.”

Kınık Bitkisel Üretim Bölgesi 

Toplam Bin 228 dekar alanda önemli proje ise  Kınık Bitkisel Üretim Organize Tarım Bölgesi.  Türkiye'de tıbbi ve aromatik bitkilerin endüstriyel ölçekte ve kontrollü şartlarda yetiştiriciliğine odaklanan ilk ve tek OTB olma özelliğini taşımakta. Bu stratejik odaklanma, ülkemizin ilaç, kozmetik, gıda takviyesi, parfümeri ve doğal boya sektörlerinin yüksek kaliteli ve standardize hammadde ihtiyacını karşılamaya yönelik önemli bir adım. İzmir Kınık Bitkisel Üretim OTB'de tıbbi ve aromatik bitki üretiminin yanı sıra, bu bitkilerin işlenmesi, ekstraksiyon tesisleri, kalite kontrol laboratuvarları ve AR-GE merkezleri yer alacak. Böylece, hammaddeden nihai ürüne kadar olan değer zincirinin tüm aşamaları tek bir alanda toplanırken,  bu entegre yapı, ürün kalitesinde standardizasyonu sağlayıp maliyetleri düşürecek.
İthalatı önleyecek

İlaç sektöründe kullanılan tıbbi bitki bazlı hammaddelerin yüzde 80'inin ithal edildiği bilgisini paylaşan Yıldız, “Kınık Bitkisel Üretim OTB ile bu alanda ithalat ikamesine giderek, hem döviz tasarrufu sağlamayı hem de stratejik sektörlerde dışa bağımlılığı azaltmayı hedefliyoruz. Ayrıca, kozmetik sektöründe doğal ve organik ürünlere olan talebin artması, projemizin önemini daha da artırmaktadır. Tıbbi ve aromatik bitkilerin üretimi, hasat sonrası işleme teknikleri ve aktif madde ekstraksiyonu konularında eğitim programları da düzenleyerek, sektörün ihtiyaç duyduğu nitelikli işgücünün yetiştirilmesine katkı sağlayacağız. Bu sayede, bölgede sürdürülebilir istihdam olanakları yaratırken, tarım ve sanayi entegrasyonunu güçlendireceğiz” dedi.

56 sera, 46 sanayi parseli 

Yıldız şöyle devam etti, “Kınık’ta 56 adet sera parseli ve 41 adet sanayi parseli yer almakta olup, tam kapasite faaliyete geçtiğinde 3.000 kişiye istihdam sağlanması öngörülüyor. Özellikle vurgulanması gereken bir husus, istihdamın %75'inin kadın çalışanlardan oluşmasının planlanmış olmasıdır. Bu yönüyle projemiz, bölgesel kalkınmada kadınların ekonomik güçlenmesine önemli katkılar sunacak. 

Kaynak: Enver Olgunsoy