Gazete demeye dilimizin varmadığı bir kağıt parçası ve bazı siyasetçilerin sürekli küfür ve hakaret ettiği, hedef gösterdiği Müjdat Gezen'e ait bu okulun saldırıya uğrayacağı zaten belliydi.
Çok şükür ki bu hain saldırı can yakmadı.
Yanan üç beş tahta parçası.
***

Nefretle, kinle, şiddetle besleniyorlar.
Huzur, barış, kardeşlik yeşersin istemiyorlar.
Bölüp parçalamak, ortada fol yok yumurta yokken bir düşmanlık ortamı yaratmak, insanları saflara ayırmak ve sonra da o safları birbirine kırdırmak istiyorlar.
Tek amaçları bu.
Ülkenin geleceğini karartmak adına yapmayacakları kötülük olmadığını her gün başka bir örnekle gösteriyorlar bize.
Ama yılmak yok.
Biz ne anlarız kavgadan, şiddetten, yakmaktan, yıkmaktan.
Kendimizi korumaya alacak ama asla onlara istedikleri karşılığı vermeyeceğiz.
Bu ülkede iyilik, güzellik, kardeşlik ortamı tekrar yeşillenecek.
Tek şart umutsuzluğa kapılmamak.
Cumhuriyete ve Atatürk ilkelerine sonuna kadar sahip çıkmak.
Bilime, sanata, kültüre ve sağduyuya her zamankinden çok daha sıkı sarılmak.
Korkmadan yılmadan.
***
Umarım önümüzdeki günlerde, şu andaki şan şöhretlerini ve kazandıkları astronomik ücretleri borçlu oldukları okullarına sahip çıkacak isimleri teker teker görürüz.
Çıkıp bu çirkin olayı kınar ve Müjdat Gezen'in yanında dimdik durabilirler.
Bakalım merakla bekliyoruz o ünlü isimleri.
-------------------------------------------------------------------------------------------------------
Beleşe oy yok

Yeni Türkiye'de yeni bir seçmen çeşidi türedi.
Onlar artık bedavaya değil oy, selam bile vermiyorlar.
Meydanlara toplanıp darbeyi önleyecekler ya mesela, bedava döner ekmek yoksa kıllarını kımıldatmıyorlar.
Makarnayı kömürü kapılarına götürmezsen sana oy moy yok diyorlar.
Onların bir mitinge, bir eyleme gitmeleri için tüm ulaşım yollarının bedava olması lazım.
Hampacı, çıkarcı, ilkesiz, beleşçi...
İşte o seçmen tipi var ya o seçmen tipi, çok tehlikeli!