Hala kadınların evde oturması ve kocasının himayesi altında olması gerektiğini savunan zihniyetlerle savaşırken önce Filenin Sultanları Milletler Ligi Şampiyonu oldu, şimdi Şahika Ercümen Serbest Dalış Şampiyonası'nda 100 metre ile Türkiye rekoru kırdı ve rekorunu Cumhuriyet'in 100. yılına armağan ettiğini açıkladı.

Ne mutlu ki bize, böyle günlerde inancımızı daha da güçlendirecek şeyler yaşanıyor. Tam da Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün hayalini kurduğu, bize miras bıraktığı çağdaş, başarılı, laik ve demokratik bir ülkeye örnek. Böyle zaferleri gördükçe yarına, evlatlarımıza olan inancım daha da artıyor… Güçlü örneklerle çok daha güzel günlere kavuşacağımızı biliyorum. Zaman zaman enseyi karartsak bile yaşanan en ufak bir güzellik içimizi yeniden çiçek açtırıyor. Cumhuriyet’in 100. Yılına da en güzel armağan bu ve benzeri örnekler. İyi ki varsınız canım kadınlar. 

Nerede o eski fuar günleri

Önümüz Eylül, tatlı esen sonbahar akşamları gelirken İzmir Enternasyonal Fuar’ı hazırlıkları son sürat devam ediyor. Yaşıtlarımın gözü yaşlı, eski fuar günlerini anıyorlar. 
Bizim için fuar demek öncelikle şehir dışından gelen akraba demekti. Sanırım tüm Muğla İzmir Fuarı’na gelmiş ve bizde kalmıştır. O zamanlar öyleydi. Fuar zamanı köyü olanların evi köyden akrabalarla, tanıdıklarla dolardı. Akın akın günlerce fuarda gezilirdi.
Hafızamda kalan bir diğer şey ise annem, babam, ağabeyim ve teyzem hep beraber vakit geçirdiğimiz. Oyuncaklar, yiyecekler, oldukça az görebildiğim babamla beraber bir şeyler paylaşmak… Çocukluğumun en güzel zamanları… Aklıma kazınan bir diğer şey ise; annemin elini bırakmanın kesinlikle yasak olduğu. Evet çok net bir şekilde yasaktı. Çünkü; birçok çocuk kaybolur ve sürekli anons edilirdi. Öyle korkmuşum ki o zaman hala bile fuarda annemin elini tutarak gezdiğimi görürüm rüyalarımda. Bir diğer kural ise bir şeye hayır dendiyse asla ısrar edilmeyecek. Bu iki kurala uyulduysa sorunsuz, eğlenceli fuar günleri bizim olurdu. 
Sonra hayvanat bahçesi. Bir sürü hayvanı yakından görebilmek… O çocuk dünyanda hayalini kurduğun hayvanları kanlı canlı görmek hatta biraz ürkmek… İnsanlık için anlamsız ama bizim o küçük dünyamız için eşsiz bir deneyim. 
Fuara çıkan yollarda satılan közlenmiş mısır… Tadı hala damağımda. Ne o mısır eskisi gibi ne de fuar… Ya biz büyüdüğümüz için ya da her şey gibi fuar da değiştiği için artık o kadar tat vermemeye başladı. Fakat benim içim hep kıpır kıpır her fuar zamanı. O güzel günleri hatırlar özlemle karışık hüzünlenirim. V umuyorum ki başka çocuklara da güzel anılar bırakır… 

Kısa bir mola 

Dolunay, Merkür retrosu, yüzyılın sıcakları, her gün bir yerde deprem olması, ekonomik zorluklar, metro grevi derken 2023 yazı doludizgin geçiyor. Akıl sağlımız yerinde tamamlayabilecek miyiz bakalım. O yüzden bana bir hafta müsaade…Biraz sessizlikte, mavilikte, kendimle baş başa kalıp nefes almam, yaşanan tüm zorlukları geride bırakıp, gündemden uzaklaşmam lazım… 
Üzmeden, üzülmeden sevgiyle kalın….