Misal;
Yer; İzmir kenti… 2004 yılıydı.
Bir üfürme, bir gaz, "İzmir kayıkları" çıkmıştı.
Kentin bir tomar derdi varken, Büyükşehir Belediyesi 5, Konak Belediyesi 2, metropolden 8 belediye de birer kayık yaptıracaktı…
Donanma kuruyorduk anlayacağınız. Bir şaşa bir nümayiş ile törenle bir iki tanesi indirildi denize…Osmanlı kayığı…
"Bu ne kardeşim ? Başka derdiniz yok mu?" dedik kötü adam olduk…
Ha şimdi sıra bizde;
N’oldu kardeşim bizim kayıklara?
.
izmir_kayik1kapakMisal…
Bir üfürdüler;
İZAİR adında uçak şirketimiz oldu…
Bu kez Ticaret Odası baş roldeydi…
Üç dört tane kiralık uçakla şovlar yapıldı.
Rivayete göre 300 bin avro logo yaptırma parası verilmişti…
Nümayiş, alkış… Köşe yazarları kendini yardı öveyim derken…
"Bu ne kardeşim? Uçak şirketi olmak bu kadar ucuz mu?
Uçak yapıp zarar edeceğine, zor günündeki oda üyene kredi bul" dedik…
Az daha asıyorlardı beni…
"Kentin gelişmesini istemeyen cahil adam" oldum.
Aha şimdi soruyorum;
N’oldu kardeşim bizim uçaklara ?
…….
Misal…
İngiltere’de katlı otobüsler var.
58 modeli bile hala çalışıyor…
Bir başkan aldıydı... Muhtemelen Yüksel Çakmur…
Hem kente renk katıyor, hem iş yapıyordu…
Biri geldi kaldırdı…
Paralar senin benim cebimden çıktı.
Nerede kardeşim bu kentin çift katlı otobüsleri ?

Misal…
Mezbaha şimdiki Bayraklı gökdelenler bölgesindeydi. Salhane idi adı.
25-30 yıl önce teknolojinin en üst seviyesinde et entegre tesisi kuruldu.
Bugün bu tesis Buca Kırkağaç tarafında çürüyor…
Biri birine sallıyor biri ötekine…
Milyarlarca lira para gitti cebimizden.
N’oldu kardeşim bu tesise…
Niye çöplük oldu.
Nesini beğenmediniz…
.....
Misal
Karşıyaka’ya Deniz ambulansı alındıydı…
Yerel muhalefet bence de haklı..
Kaç adet hasta taşıdı 10 yılda…
Ne yapıyor o kayalıkların arasında?
N’oldu kardeşim bizim ambulansa?
……
Misal…
Binali Yıldırım Başkan İzmir’e 35 proje dedi.
Yetmedi 1440 projeye çıktı…
Mesela birinin adı İZKARAY idi.
Çiğli’den karşıya tüp geçit yapılacaktı…
Seçim bitti, güç elde ama hareket yok. Hikaye mort…
Hadi bunlar seçim vaadi. Alıştık üfürmelere…
Peki; Manisa tüneli N’oldu kardeşim?
Hani 8 dakikada Manisa’daydık?
"Gerekli mi?" diye sesli düşündük, "Paralel"ci olduk
N’oldu kardeşim Manisa tüneline?
.
Oraya stat, buraya tünel… Salla babam salla…
Yapılıp zebil olanlara mı yanalım, sallananları mı sıralayalım?
Yok isterseniz nükleer santral kuralım Kordon’a…
At yalanı, seveyim inananı…
Vaatlerden vazgeçtim…
Olanları ne yaptınız ey kentin yöneticileri, ekabirleri, fikir önderleri?
Hayal dünyasında atmosfer yaratacağınıza,
El birliği yapıp kent içi trafiği düzenleseniz daha hayır dua alırdınız…
Bir kavşağı ticaret odası düzenlese, birini sanayi odası misal .
Yok… Herkes alıcı kuş… Seçim zamanı kentin Süpermenleri olur hepsi…
Yemeyiniz sevgili okurlar…
Üfürükçü bunlar… Tamamı üfürükçü…
Hala nasıl bu koltuklardalar? O da bizim sorunumuz ya neyse…
Üfürün ağalar üfürün… Kale boş nasıl olsa…
***
KARA ÇARŞAF
untitledTaşrada gezelim…
Camileri yıkan CHP,
Kuran kurslarını basan CHP,
Din iman bilmeyen CHP,
Savaş zamanı aç bırakan CHP,
Karneyle ekmek veren CHP,
İktidara gelince başörtüleri yakacak olan CHP.
Yılların algısı böyle yerleşmiş köyde kasabada…
Mesela: Karaçarşafı yasaklayan Padişah Sultan Abdülhamit Han'dır.
Kendisi İslam halifesidir…
Sebebi de öyle dinsel falan değil…
Müslümanların giysisi de karaçarşaf asla değildir.
Çarşaf dediğin kilisenin rahibelerinden kalma bir giyim çeşidi…
Hatta Muazzez İlmiye Çığ’a göre bu kıyafetler Sümerli fahişelerin kıyafetidir.
Oradan Hristiyanlara, oradan da Türkiye Müslümanlarına gelmiştir.
Sultan Abdülhamit Han bir Cuma namazı çıkışında gördüğü manzaradan etkilenerek yasaklamış idi.
Sadece İslam açısından değil…
Osmanlı’nın ilk terör ve bombalama olayları da bu tarihlerde idi.
Sultan, bu kara çarşafların içerisinde bomba taşınabileceği ihtimalini düşünmüştü.
İslam Halifesi olarak ferman yayınladı. Çarşafı yasakladı…
Sorarsan bunun suçlusu da CHP…
İşte o yüzden bazılarının işine gelmiyor bilgi yayılması…
"Cahil toplumu seviyorum" diyor…
Seni sarıklı cübbeli, bademleme profesörü seni…

***


YEMİYORUM…
"Dur açılım var..."
-Evet; "Şu andımızı kaldıralım…"
-İyi hadi bakalım…"Dur açılım var"
-Evet, "Şu TC ibarelerini kaldıralım…"
-İyi hadi bakalım…"Dur, çocuklara yazık;"
-Eeee; "19 Mayıs gösterileri olmasın…"
-Allah allah, "Dur patlama oldu"
-Eee; "19 Mayıs’ı kutlama. Cumhuriyet bayramını da"
-Tamam saygımız var. "Dur çok şehit var."
-Evet tamam. "23 Nisan resepsiyonunu da yapma…"
04
.
Ey vatandaş…
Bunlar rastlantı olamaz.
Lütfen elini vicdanına koy. Ben kendi adıma yemiyorum…
Şehitlere saygı göstereyim derken, Cumhuriyeti Kurtaran şehitlerini anmıyorsun. İşte bunu anlamıyorsun.
19 Mayıs’ta, 29 Ekim’de 23 Nisan’da göbek mi atılıyor.
30 Ağustos’ta Zafer Bayramı'nı kutlamazsan,
Bir anlamda Sakarya’da İnönü’de Afyon’da can veren şehitleri de ezmiyor musun ?
İşte bu yüzden inadına anma, inadına resepsiyon gerek…
Bu kent bu yüzden İzmir…
Cumhuriyet Şehitlerini unutma…

***


DELİ ZİYA ;
"Tabi ki bir insanı sevebilirsiniz. Eğer O’nu yeterince tanımıyorsanız"
(Charles Bukowski)

Dilini terbiye etmeden önce yüreğini terbiye et. Çünkü söz yürekten gelir, dilden çıkar.
(MEVLANA)