Sadece üç ay içinde,
Ankara'daki patlamalarda,
Kaybettiğimiz can 175...
Geldiğimiz nokta budur.

Terörde böyle olduk da,
Uyuşturucuda çok mu iyiyiz?
25 ilde TÜİK tarafından yüz yüze,
Görüşme yöntemi ile araştırıldı.

Dikkat çeken sonuçlar şöyle:
15-64 yaş grubu nüfusta,
Bağımlılık yapıcı maddeyi,
Deneme oranı yüzde 2.7.
Bir kere denenme oranı yüzde 1.5.
Uyuşturucu ilk kullanma yaşı 13.88.
Yani 14 yaşına düşmüş kullanım...

Son on yıl içinde,
Madde bağımlısı olarak
Tedavi edilenlerin oranı,
Tam 19 kat artış göstermiş...

Bombaların patlamaması için,
Ülkenin istihbarata ihtiyacı var.
Oysa biz iki yıl içinde,
Onlarca istihbaratçıyı attık...
Elimizde kalanlarla da,
Uyarıyor, dikkat çekiyoruz.
Engelleyebilmek ise şans işi...

Bir ülkeyi çökertmek için,
Terör ile korkutup sindirmek,
Uyuşturucu ile parçalamak gerekir.
Biz de maalesef ikisi de var...

İşte size bir örnek:
Manisa'nın önemli bir ilçesinde,
İkisi de 92 doğumlu olan
B.E ve E.K isimli ev arkadaşı,
Bonzai denen illetin yüzünden,
Sonunda hastanelik oldular...

Şimdi diyeceksiniz ki;
Ne var bunda, değişik olan nedir?
Her gün bu haberleri duyuyoruz...
Öyleyse sıkı durun, ibretle okuyun.
Konunun detaylarını aktarayım.

Yukarıda bahsettiğim iki genç,
Emniyette görev yapan,
Hayat ve mesleklerinin baharında,
Hayalleri olan polis memurlarıdır.

Aynı evi paylaşmaktadırlar.
8 Mart günü akşam saatlerinde,
112 acil servis ekipleri,
Cumhuriyet Mahallesi,
... sokak, No: ../5'ten
Acil yardım çağrısı alırlar.

Gördükleri manzara karşısında,
Şaşırmazlar, sıklıkla görmüşlerdir.
Oysa baygın vaziyette yatanlar,
Polis memurları B.E ve E.K'dir.
Bu iki genç, toplumun yarasına,
Tuz” olmaları gerekirken,
Uyuşturucudan yere yıkılmıştır.
Bize düşen ise sadece,
Elimizi kaldırıp teslim olmak”tır...

Sadece kendine biat etmiş,
Neresi ve kim hedef gösterilirse,
Oraya yönelecek emniyet teşkilatını,
Düzenlemeye kalkarsanız,
Yaşayacağınız da budur...

Evet tuz kokmuştur...
Yüreklerde patlayan bombalar,
Uyuşturucudan bayılan polisler,
Yaratılan Yeni Türkiye'dir.
Hepimize gelmiş, geçmiş olsun...