***
Peki nedir bunlar? Aslında görmek isteyenler için her şey ortada. Küresel sermayenin kolları turizmi de yönlendiriyor. Yurt dışında boş bıraktığımız her alan, her platform, her fuar itinayla rakip ülkeler tarafından dolduruluyor. Çok büyük tanıtım eksikliğimiz var. Özellikle yurt dışında paket tur satan turizm acentelerinin büyük bir kısmı üzerlerindeki baskı nedeniyle Türkiye programlarını iptal ediyor, kruvaziyerler rotalarını değiştiriyor. Bir kez daha altını çizmek isterim ki, bu durum son dönemdeki olaylardan önce de vardı. Sadece yaşananlar ekmeklerine yağ sürdü. "Aldatıldık, kandırıldık" demek kolay da turistleri yeniden ülkemize getirmek zor.
Şunu da belirtmeliyim ki yurt dışında yeterli tanıtım yapamıyor olmamız da acenteleri yönlendirenlerin elinde önemli bir kozdur. Kriz zamanlarında yapılacak zeki düşünülen reklam kampanyaları, sağlanacak bazı avantajlar ve bunlarla birlikte yapılacak kulis çalışmaları kayıpları azaltacaktır. Unutulmamalıdır ki çoğu insan için dünya, ellerindeki cep telefonlarından ve onda gördüklerinden ibarettir.
***
İçe dönüp baktığımızda da ülke olarak çok önemli avantajlarımız olduğu gibi özen gösterilmeyen, kıymeti bilinmeyen, yolları bozuk, yapılaşması çirkin, bakımsız, yeterli denetimlerin yapılmadığı, tuvaleti olmayan turizm beldelerimiz olduğunu görüyoruz. "Her şey dahil" paketlerin zararını yine bu ülke insanı çekiyor, esnaf kaybediyor ama hala bundan vazgeçilmiş değil. Diğer yandan da çok sayıda kişiyi istihdam edip vergisini ödeyen oteller olduğu gibi, denetimden uzak, günlük çok düşük ücretlerle evlerini kiralayan insanlarımız da var. Peki halka ait olan plajlarda halkın denize giremediği, etrafı çevrilmiş koylara, sahillere ne demeli.
Sistemsizlik sorun, sorunlar da çöküşler yaratır. Yaşanan hiç bir şey tesadüf değildir.
----------------------------------------------
DOZZA'ya hayran olmak
