Ortada gizli tanık var.
Kod adı da vermişler, Serhat.
Mahkemede söylediklerine bakılırsa, ABD'li rahip Andrew Craig Brunson'ın Diriliş Kilisesi'nde epey bir zaman geçirmiş.
Pek çok sohbet ve ayine katılmış.
Hatta güvenilir biri olmalı ki, rahip Brunson onun yanında pek çok konuyu dillendirmekten çekinmemiş.
ABD'lilerin ilgisine bakılırsa rahip Andrew Craig Brunson önemli biri.
ABD Başkanı bile iadesini istediğine, Amerikan yetkililerinin de davayı kaçırmadıklarına göre, Brunson davası sadece gizli tanıkla yetinilerek karar verilecek bir konu değil.
Şimdilik izlemedeyiz...

***

İkinci duruşmada sesi ve görüntüsü değiştirilerek mahkemeye ifade veren gizli tanık Serhat'ın anlattıklarına bakınca, “ortada ya büyük bir oyun, ya da büyük bir komplo var” diye düşündüm.
Çünkü sadece kilise ve rahiplik yaparak bir insanın Türkiye içinde bu kadar olayı tezgahlaması sıradan ve basit bir iş değil.
Terör örgütü PKK'yı dinsel bir örgüt haline getirmek, ABD'nin vereceği silahların koordinatlarını belirlemek, mülteci kamplarında İncil dağıtarak istihbarat toplamak, Türkiye, İran, Irak, Suriye'yi savaşla ve terörle Hristiyan devleti yapmaya çalışmak, kilisenin içinde silah bulundurmak, Hristiyan bir Kürt devleti kurmak gibi işler, sıradan bir rahibin tek başına başarabileceği işler değil.
Eğer gizli tanığın anlattıklarını doğru kabul edersek, ABD'nin bir rahip üzerinden Ortadoğu'yu şekillendirmeye çalıştığına da inanmamız gerekir.
Asıl sorun ise şu:
ABD'li bir rahip, gelip İzmir'e kilise kuruyor, kendine cemaat oluşturuyor, Türkiye aleyhine onlarca faaliyette bulunuyor ve bizim istihbaratımız bildiğin uyuyor.
O kadar ki, Serhat isimli gizli tanık konuşmasa, rahip Brunson az daha yurt dışına gidiyor...
Gizli tanık ifadesine inanırsanız varacağınız yer burası.
Oysa mahkemede ifade veren ABD'li rahip Brunson, gizli tanığın bütün ifadelerini reddetti.
Şu cümlesi de önemli: “Gizli tanığın bizim kilisemize çok geldiğini düşünmüyorum. Kendisinin daha çok Manisa'da durduğunu anlıyorum."
Baştan sona tuhaflık var, bekleyelim...

***

Bir başka tuhaf haber de İzmirli işadamı Ahmet Küçükbay'dan.
İtirafçı olduğu söylenen Küçükbay'ın ifadelerinde, biri eski üç AKP'li milletvekili ile Merkez Valisi Hüseyin Avni Coş'un da adı geçti. Ancak bu 4 isim için işlem yapılmadığı belirtiliyor.
Küçükbay itirafçı oldu mu?
Aslında itirafçı olduktan sonra verdiği söylenen ifadelerdekinden daha çok sayıda isim Küçükbay'ın polisteki ve savcılıktaki ifadelerinde geçiyor.
Hatta işadamları, toplantıların yerleri, kimlerin yönettiği, kimlerin katıldığını bir bir anlatmış.
İfadeleri ben dahil pek çok haber sitesi yazdı.
Hatta Küçükbay aleyhine yazı yazan kimi gazetecilerin yazılarını engellemek için kimleri aracı tuttuğunu bile açık açık anlatmış.

***

Peki bu haberle ne oldu?
Bu haberle bence iki AKP'li vekilin ipi kesin çekilmiş oldu.
Önemli değil, biri gider diğeri gelir.
Ama önemli bir isim daha soruşturmaya konu edilmiş oldu.
Kim mi? Mehmet Tekelioğlu.
Muhalefetin çatı adayı olsun diye uğraşılan 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün eniştesi.
Bayram değil, seyran değil neden Tekelioğlu?
Çünkü Mehmet Tekelioğlu, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar ile Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın'ın 11. Cumhurbaşkanı Gül'ü ziyarete gittiğini en yakından doğrulayan isim.
Doğrulamanın ötesinde içerik konusunda da bilgi veren isim.
Rahip Brunson, gizli tanık, itirafçılık ve Mehmet Tekelioğlu'nu yan yana koyup bir daha düşünün.
Size de tuhaf geldi mi?