Geçenlerde bir arkadaşım… Takmış kafayı sanıyorum tenise… “Abi dedi, neden hiç tenisten bahsetmiyorsun? Tenis bir spor dalı değil mi? Ya da neyi seni cezbetmiyor da, hiç değinmiyorsun?”… “Seni mi kıracağım Süleyman” dedim!

Doğrusunu söylemek gerekirse tenis sporu, gerçekten de yakından takip ettiğim veya ilgi alanıma giren bir spor dalı değil. Hatta canlı gözlerle hiç tenis maçı da izlemedim. Ara sıra televizyondan, o da denk gelirse… Ama sporun her türlüsünün hem sağlığımıza hem de yaşam tarzımıza olumlu anlamda dokunduğunun altını çizmeliyim. Bu nedenle minik bir araştırma yaptım; şehrimizdeki tenis kortlarına, bu kortlarda düzenlenen tenis maçlarına, antrenmanlara falan işte…
Bornova’da Ege Üniversitesinde, Konak’ta kültür parkta, Karşıyaka’da Bostanlı’da, Buca’da ve Çiğli’de hem toprak, hem sert, hem de sentetik zeminli kortlar mevcut. Aslını sorarsanız 70’ın üzerinde kort var şehrimizde… Tabii doğal olarak 4 milyona varan nüfusun az da olsa bir kısmı da tenis oynuyor. Ama bazı sporlar maalesef futbol kadar az masraflı ya da masrafsız olamıyor. Raket, top ve kıyafet diğerlerine göre biraz daha pahalı ekipmanlar… Sonra oyun alanına genellikle ücret ödüyorsunuz!
Bir de sürekli turnuvalar, müsabakalar da yok! Antrenman yaparken buluyorsunuz tenis sporseverlerini… Ama takip edilmesi gereken bir turnuvamız var İzmirimizde! Bir bankanın sponsorluğunda 2008 yılından beri yapılıyor. Hem de ulusal çapta… İzmir Cup ATP Challenger turnuvası! İsmi de pek havalı geliyor telaffuz edince…
Kendime not aldım! Belki bir Roger Federer, Rafael Nadal, Maria Sharapova, Serena Williams izleyemem! Ama hiç olmazsa kentimdeki spor bilincinin artmasına destek olarak ilk turnuvayı izleyeceğim.

Konunun özü; tenis ya da başka bir spor… Mutlaka çocuklarımıza ve gençlerimize spor yaptıralım. Onları spora teşvik edelim. Unutmayalım, sporcudan zarar gelmez!