Belli ki sinirleri bozulmuştu.

Haydi kızgındı diyelim.

Ekrem İmamoğlu’nun, Haydarpaşa ve Sirkeci gar kullanım ihalesinde yaşadıklarından sonraki

hali hakkını arayan, hesap soran bir profili ortaya koydu…

Meselenin altında her şeyden önce temsil ettiği halkın hakkı vardır…

“Bu bunun adamı korkayım”,”Hah bunlar bizimkiler kollayayım” yok…

En önemlisi “Diyet ödeyeyim” yok…

En azından bu güne kadar yok…

***

Bizde, yani İzmir’de tehlike sinyalleri var…

Dedikodular, iddialar, geçmişle hesaplaşmalar, yeni düzende yer kapmaya çalışmalar hala

bitemedi…

Biz Büyükşehir Belediye Başkanları’nı kentin abisi olarak tanırız biliriz.

Doğru olan da budur.

Her şeyi bilip duyup, pasif kalmak, kulak tıkamak ya da adaylığı döneminde kendine güç

verenlere, her türlü kulak arkası yapmak doğru değildir.

***

Belediye Başkanları kan ağlıyor…

Parasızlıktan maaş ödeyemez seviyelere gelmişler.

Bu parasızlık İzmir büyükşehir Belediyesi’ne de yansımış durumda.

İzfaş’ın yıllar sonra ilk kez alacaklı şirketlere; “Paramız yok. Maaşları zor veriyoruz” deme

durumuna düştüğü, alacaklı şirketlerin de icra yoluna başvurmaya başladıkları iddia ediliyor…

***

Bazı ihaleler olur.

Bu ihalelerin hangi yollarla yapılacağı, ihale kanununda yer alır.

İstekliler çağırılır, pazarlık yaptırılır.

Yine İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin kontrolü kaybettiği bu pazarlık usulü ihalelere, “Diyet

bekleyen” bazı yeni yetkililerin yönlendirmesi ile, o ihalenin içeriği ile ilgisi olmayan şirketlerin

çağırıldığı, İhale verildiği önü sürülüyor.

Misal yani; orkestra ihalesini, temizlik şirketinin alması gibi…

***

Daha bir kamyon dolusu iddia geliyor…

Bunlar hoş işler değil…

Seçim bitti.

Sayın Tunç Soyer’in, çok güvendiklerini bir kez daha gözden geçirmesi, ilçelerde olup bitene,

kendi içinde mali durumuna, garip iddia ve dedikodu içeren ihalelerine biraz el koyması

gerekiyor…

Para yoksa yoktur… Bulacak kişi Soyer’dir.

Eskisiyle yenisinin kavgası varsa durduracak O’dur.

Belediyeye ait evler satılıyorsa sebebini açıklayacak da Sayın başkandır.

Hepsini geçtik, uçak toslayacaksa onu ön görecek de Soyer’dir…

Bunları yanlış anlamanın gereği yok.

İzmir’i kollamak ve uyarmak, tüm İzmirlinin hakkıdır…

Bir tarafta bir ihale için kendini yırtan bir CHP’li belediye başkanı varken, gözümüz, her şeye

“Evet” diyen bir kişiden çok, kent lideri aramaktadır…

Tehlike geliyorsa, tehlikeye tehlike denir…

Herkesin dediğini tartışmasız yapmanın sonucu “Hayal Kırıklığı”dır.

***

İyi izleyici…

Ülkede ağır ekonomik kriz var…

Piyasada para yürümüyor.

Nakit akışı durma seviyesinde…

Bunlar esnaf ve kobi boyutunda daha yoğun, bankalar, kredi akışlarını durdurmuş, çek defteri

verirken bile, yedi sülalesini sorguluyor, Kobi’nin…

Tüm bunlar yaşanırken, 3 milyon 300 bin esnafın, küçük işletmenin banka hesaplarına

blokeler, her türlü kısıtlamalar getiriliyor.

Alacaklı devlet…

Evet borçlu, küçük esnaf ve kobi…

İyi de ekonomiyi bunlar bu hale getirmedi.

Benim anlamadığım, bu haciz ve kısıtlama baskısı karşısında, meslek örgütlerinin suskunluğu…

“İyi izleyici” diyorlar ya bunlar onlar…

***

29 Ekim iptal edilemez…

Biz bunları yaşadık…

İzmir gibi bir yerde 29 Ekimler 9 Eylül’ler 30 Ağustos’lar kutlanmadı…

Bir sürü gerekçe yaratıldı…

Bu yıl da 29 Ekim kutlamalarının yapılmayacağını öğrendim…

Suriye’deki operasyona ara verildi.

Silahlar sustuysa, bu karardan dönülmelidir.

İzmir, Cumhuriyeti’ni Gündoğdu Meydanı’nda kutlamalıdır.

O meydan kalbi Cumhuriyet aşkı ile dolan, ellerinde bayraklarıyla on binlerin sevinç

meydanıdır.

29 Ekim kutlamaları iptal edilemez…

O coşku engellenemez…

Engellenmemelidir…

***

Kim kazandı?

Bir tartışmadır sürüyor.

ABD mi kazandı, Türkiye’mi kazandı…

Aman Allah’ım…

Ne çok stratejistimiz, ne çok dış işleri bakanımız varmış…

Kardeş; en kötü barış en iyi savaştan iyidir…

Kazanan dünyanın her kesitinde barıştır…

Ha o, ha bu…

Barış kazandıysa, kan akmayacaksa zafer budur…

***

Katile ruhsat yok…

Kaz Dağları’nın katili Kanadalı Alamost Gold’a, yani şu 200 bin ağaç katili altın arayıcısına,

 ruhsat uzatma, izni verilmedi…

Elinize sağlık, eyleminize sağlık…

Mücadele veren herkes kazandı…

Duamız doğanın kendini acele tamir etmesi…

Deli Ziya; “En iyi öğretmenimiz en son hatamızdır”