Suriye’deki başarılı operasyonuyla Türkiye Ortadoğu’da güç kazandı.
Suriye’de 2011’de başlayan savaşta 300 bin insan yaşamını yitirdi, milyonlarca kişi mülteci oldu. Artık Şam yönetimini silah yoluyla alaşağı etme tehdidi de bitmiş gözüküyor.
Petrol zenginliği nedeniyle bitmeyen paylaşım savaşlarına sahne oluyor Ortadoğu.
Irak ve Suriye’de yaşananlar ABD ve Rusya’nın paylaşım savaşı aslında. İki süper gücün bu paylaşım savaşından en fazla etkilenecek olan komşu ülkelerin de bu sürece dahil olması kaçınılmaz. Bu savaşın eski paylaşım savaşlarından farkı İran’ın biraz daha bu savaşa katılmış olması ve Türkiye’nin de bekasını korumak amacıyla Suriye’ye iki koldan girmesi.
Genelkurmay eski Başkanlarından İlker Başbuğ;
“Suriye'deki iç savaşı Esad kazandı. Artık bunu böyle görmeniz lazım. Suriye'deki iç savaş bitmek üzere. İŞİD gibi bir oyun, yapılanma olmazsa Suriye'deki iç savaş son günlerine geldi. Siyaseti, stratejiyi tayin ederken bu hususu en üst noktaya koymanız lazım. Esad bu iç savaşı Rusya ve İran'ın desteğiyle kazandı” dedi.
Peki 2018’de Suriye’yi ve Afrin’i neler bekliyor? Afrin'e bayrağını çeken Türkiye bundan sonra nasıl bir yol izleyecek?
Uzmanlar, Türkiye'nin bölgeden kısa sürede çıkmayacağını Cerablus’ta yaptığı gibi Afrin’de de okullar, sağlık ocakları gibi yapılanmalara gidip kurumsallaşma adımları atacağını vurguluyor.
Washington Post gazetesinden ilginç bir yoruma göre; “Operasyonda Suriyeli Kürtlerin yenilgisi ve ABD politikasına vurulan bir darbe. Zeytin Dalı operasyonu Washington'ın Suriye'deki şaşkın rolünü de gösteriyor.”
Türkiye Suriye politikasında bazı hatalar yüzünden 4 milyon Suriyeli’yi ağırlıyoruz, sınırlarımızda terörle mücadele ediyoruz.
Bu arada sözde müttefiklerimizden Merkel’e bakın.
“Doğu Guta'ya yönelik saldırılardan ötürü Esad rejimini ve ona seyirci kalan Rusya'yı kınıyoruz.Türkiye'nin güvenlikle ilgili tüm meşru menfaatlerine karşın Afrin'de olanlar binlerce sivilin kovuşturmaya maruz kalması, hayatını kaybetmesi veya kaçmak zorunda kalması kabul edilemez,bunu da en sert şekilde kınıyoruz.”
Merkel’in unuttuğu bir şey var. O da Türkiye operasyonlarını BM Güvenlik Konseyi 51'inci maddesinden kaynaklanan meşru müdafaa hakkına dayanarak gerçekleştiriyor.
Sırada Menbiç var. Cumhurbaşkanı Erdoğan Afrin’in ardından hedefin ABD'nin desteklediği YPG'nin kontrolündeki Menbiç olacağını açıkladı. Türkiye ABD ile YPG'nin Menbiç'ten çekilmesini öngören bir plan üzerinde çalışıyor. Ama ABD’ye sormak lazım. ABD neresi, Menbiç neresi? Cevap veremezler.
Haftaya yeniden buluşmak üzere hoşça kalın dostlar.