5 Eylül’de “Merakla başlar,ölümle biter” diyerek uyuşturucu sorununa değinmiştim. Bu hafta da psikolojik hastalıklardan söz edelim.
Türkiye’de psikolojik hastalıklar giderek artıyor. 300 bin kişi depresyonda. Antipsikotik ilaç tüketimi 5 yılda 7 milyon kutudan 12 milyon kutuya çıktı, yani antidepresan kullanımı 5 yılda yüzde 70 arttı. Madde bağımlılığı ise 2011 yılından bu yana 6 yılda 17 kata ulaştı. Öyle ki ruh sağlığı hastanelerinde yer kalmadı.
Depresyon ve anksiyete bozukluklarında antidepresanlar kullanılıyor. Ayrıca somatoform denilen, birden fazla ruhsal sorundan dolayı ortaya çıkan bozukluklar, yeme sorunları ve bazı kişilik bozuklukları da bu ilaçlarla tedavi ediliyor.

***

Bu arada Amerika’da yeni bir tehlike ürkütüyor. Ülkede opioid ilaç bağımlılığı artıyor. 2016 yılında 40 binden fazla Amerikalı aşırı dozda opioid yani afyon bazlı ilaçlar yüzünden öldü. Bu rakam,bir önceki yıla göre yüzde 25'ten fazla artışa işaret ediyor. Depresyon şikayeti 18-30 ve 45-65 yaşlarda görülüyor. Psikiyatrik hastalıklar içinde en çok duygu durum bozukluğu geliyor. Bunu şizofreni ve alkol, madde kullanımı izliyor.
Madde kullanım bozukluğu olan hastalarda herhangi bir psikiyatrik bozukluğun görülme sıklığı 2.7 kat daha fazla. Madde kullananların 4’te 3’ünde en az bir psikiyatrik bozukluk görülüyor. Ruh sağılığı konusunda daha bilinçli olunması ve yaşam zorlukları ile stres sonucu hekime gitme arttı.
Ruh sağlığında yaşamı değerli kılarak kalitesini artıracak koşullara yaratmak çok önemli. Bu arada stres, göç, travma ve savaş gibi tetikleyici etkenlerin azaltılması, çevreye olumlu bakışın geliştirilmesi önem taşıyor. Hatta gazetelerin doğru haber yapması bile farkındalığı artırıyor. Ruh sağlığı hizmetleri bu noktada önem kazanıyor.

***

Neler depresyonu tetikliyor?.
Genetik yatkınlık,kişiliközellikleri,travmalar,yaşam olayları ve sosyo-ekonomik durumlar.
Ne yapalım?
Olumsuz duyguları yakınlarınızla paylaşmak psikolojik yükü hafifletiyor. Uzmanlar ne diyor: “Depresyonun kendi kendine tedavi edilmesi olanaksızdır. Türkiye’de, her 10 kişiden biri antidepresan kullanıyor. Antidepresan kullanımında kadınlar, erkekleri ikiye katlıyor. Aslında stresi yaratan zihnimiz. Stresle başa çıkmanın yeni yollarını bulmalıyız. Sevmek,sevilmek en temel ihtiyaçlarımızdan. Bu ihtiyaçlarımız karşılanmazsa mutsuz oluruz. Bu mutsuzluğun kronikleşmesine izin vermemeliyiz.”
Sözün özü, “Eş dost tavsiyesi ve kulaktan dolma bilgilerle antidepresan kullanmayın” diyor uzmanlar. Sağlık günler dilerim.
Haftaya yeniden buluşmak üzere hoşça kalın dostlar.