CUMHURİYEK Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel, “Bugün anketlere bakıyorsunuz, her dört gençten üçü, ‘Fırsatını bulursam yurtdışına gitmek isterim’ diyor. ‘Orada yerleşmek, orada çalışmak, orada yaşamak isterim’ diyor. Bu yüzden bir ülkenin beka sorunu, dünyanın gelişmiş ülkelerinin o ülke üzerinde hayal kurması değildir. O ülkenin gençlerinin, dünyanın gelişmiş ülkelerinde hayal kurmasıdır beka sorunu” dedi.
CHP Lideri Özgür Özel, Çankaya Belediyesi Gençlik Merkezi Açılış Töreni’ne katıldı. Törende, CHP Ankara İl Başkanı Ümit Erkol, Çankaya Belediye Başkanı Hüseyin Can Güner ile çok sayıda vatandaş da yer aldı. Burada konuşan Özgür Özel, “Gazi Mustafa Kemal Atatürk, bağımsızlık mücadelesini başlattığı günü kendi doğum günü kabul etti ve gençliğe armağan etti. İktidar ise gençliği sıkıntılara, umutsuzluklara, gelecek kaygılarına boğdu. Bugün Türkiye’de gençler bir ikilemin içindeler. Türkiye’de kalmak, mücadele etmek, iktidarı değiştirmek, özledikleri gibi yarınları kurmak ile umutsuzluğa kapılmak, geleceğini yurt dışında aramak ve yarınlarından duyduğu endişe ile ailesinden, arkadaşlarından, doğduğu, büyüdüğü çok şeyler borçlu olduğu bu güzel topraklardan ayrılmak arasında bir ikilem içindeler” dedi.
‘1977 YILINDAN BERİ SİYASET KALESİNİN BAŞARI KAPISI YÜZÜMÜZE KAPALIYDI’
Özel, başarının yolunun kadınlar, gençler ve bilimden geçtiğini belirterek, “5 Kasım’da bir değişim kurultayımız gerçekleşti. O süreçte yürüdüğümüz yolda genç arkadaşlarımız, genç kadrolarımız, kadınlar ve gençlere inanan her yaştan gençler vardı. Siyaset, bazen başarısızlığı kaldırır ama özeleştiri yapmamayı kaldırmaz. Ne mutlu ki eleştiri kültürüyle büyümüş, bu ülkeyi seven, bu ülkeye menfaat bağıyla değil; birbirine vatan, millet, bayrak ve Atatürk sevgisiyle bağlı yürekler, Cumhuriyet Halk Partisi’nin geçirdiği süreci özeleştiriye saydı ve bir şans daha vermeye, bir seçim daha sandık başına gidebileceğini hissettirmeye başladı. Ama bunun için söylemdeki değişimin, eyleme de yansımasını bekliyordu. Yaş ortalaması 42 olan bir Parti Meclisimiz, 44 olan bir Merkez Yönetim Kurulumuz vardı. Karşımızda bir gerçeklik duruyordu. 1977 yılından beri siyaset kalesinin başarı kapısı yüzümüze kapalıydı. Üzerinde üç koca kilit duruyordu. O kilitlerin bir yerlerde olduğunu ve 100 yıl önce büyük bir umutsuzluğu umuda, mücadeleye, işgali kurtuluşa ve daha sonra da kuruluşa çevirmeyi başarmış kadrolar, hangi yolları izlediyse o yolu izlemenin sonuç vereceği açıktı. Aradığımız anahtarları Gazi Mustafa Kemal ve arkadaşları öyle çok da gizlememişti, gözümüzün önünde duruyordu. Üç anahtar vardı; gençlere güvenmek, kadınlara güvenmek ve bilime güvenmek” ifadelerini kullandı.
‘GÖLGE KABİNENİN 18 ÜYESİNİN 9’UNU KADIN, 9’UNU ERKEK YAPTIK’
Seçim bölgeleri ne bekliyor, seçmen ne bekliyor, nasıl bir adaya oy verebilirler, hangi motivasyonla sandığa koşabilirler sorularının yanıtını aradıklarını ifade eden Özel, “Hep bunların peşinde olduk. 355 bin anketle adayları belirledik, 250 bin anketle onların performansını sahada takip ettik ve doğru yönlendirmeler yaptık. ‘Bir diğer anahtar; kadınlardı’ dedim, bunu zaman zaman sık sık vurguluyoruz. Malum ülkede bir Recep Tayyip Erdoğan’ın kabinesi var. 17 bakan, bir cumhurbaşkanı yardımcısı. 18 kişi atıyor. Bir de onları takip eden Cumhuriyet Halk Partisi’nin gölge kabinesi var. O tarafta 18 kişiden biri kadın, o da aileden sorumlu. Önemlidir, elbette olmalıdır, hepimizin en çok üzerine titremesi gereken alanlardan bir tanesidir. Ama bir kadın bakan, o da aileden sorumlu. ‘Sen aileden anlarsın…’ Hatta geçen haftalardaki yaklaşımlarıyla, ‘Çocuk varsa aile olabilirsin. Yani çocuk doğurdukça ailesin. Senin Bakan’ın kadın olabilir. Diğer işlere de sen karışmamalısın; dışişlerinden anlamazsın, milli eğitimi bilmezsin, ekonomi senin neyine? Ya da milli savunma konuşacaksan, o erkeklerin işi.’ Biz Sayın Erdoğan’ın görevlendirdiği bir kadın Bakan’a karşı, gölge kabinenin 18 üyesinin 9’unu kadın, 9’unu erkek yaptık. İzmir’de cumhuriyet tarihi boyunca bütün partilerden altı kadın belediye başkan adayı olmuşken, bir seçim döneminde 9 kadın belediye başkan adayı gösterdik, 8’ini seçtirdik. Ankara’da bu ihtiyacı en çok dillendiren, en çok zorlanan, gelecek için de bu konuda kendisine ve örgütüne, partisine en çok görev yükleyen biri varsa o da benim. Bu konuda Ankara’da önemli bir eksikliğimiz var. Ama önümüzdeki döneme yönelik de bu eksikliği giderecek bir iradeye sahibiz” açıklamasında bulundu.
‘HEM SOSYAL, HEM SINIFSAL, HEM EKONOMİK ADALETTEN BAHSEDİYORUZ’
CHP Genel Başkanı Özel, AB’ye tam üyeliğe değinerek, “Türkiye’yi nasıl yöneteceksiniz?’ diye soranlara adalet, refah ve özgürlük isteyen gençlere, hakkını arayan gençlere gözaltılar, tutuklamalar, hapis cezaları yaşatanlara inat, yasakların yasak olduğu bir Türkiye vadediyoruz. Gençlere vizesiz bir yaşam, yasaksız bir yaşam vadediyoruz. Türkiye’de maalesef siyasette başı sıkışan, bir beka sorunu tarif ediyor. Bir milli güvenlik sorunu tarif ediyor. Herkes bir şeyleri bu ülkenin geleceği açısından tehdit olarak tarif ediyor ve bu algının yerleşmesinin kendisine fayda sağlayacağını düşünüyor. Benim de bir beka sorunu tarifim var. Bugün anketlere bakıyorsunuz, her 4 gençten 3’ü, ‘Fırsatını bulursam yurtdışına gitmek isterim’ diyor. ‘Orada yerleşmek, orada çalışmak, orada yaşamak isterim’ diyor. Bu yüzden bir ülkenin beka sorunu, dünyanın gelişmiş ülkelerinin o ülke üzerinde hayal kurması değildir. O ülkenin gençlerinin, dünyanın gelişmiş ülkelerinde hayal kurmasıdır beka sorunu. İşte biz gençlerine başka ülkelerde hayal kurduran değil, onların gelecek hayallerini Misak-ı Milli sınırları içine taşıyarak Türkiye’nin beka sorununu aşacağız. Elbette dünyaya açık bir Türkiye, gençlerin vize sorunu yaşamadığı bir Türkiye, Avrupa Birliği’ne tam üye olduğu için Avrupa’nın tamamında vizesiz dolaştığı, istediği zaman eğitim aldığı, istediği zaman çalıştığı, ama aklının, gönlünün, gözünün olduğu memleketinden tamamen bağının kopmadığı bir Türkiye’den bahsediyoruz. Gençler için hayata kapatamayacakları kadar geride bir farkla başlamaktan değil, hem sosyal, hem sınıfsal, hem ekonomik adaletten bahsediyoruz” diye konuştu.