Seçimle ilgili birçok tartışma ve absürt haberlerin tavan yaptığı günlerde Astrolog Meral Güven'in "Seçime 5 gün kala adaylardan biri vefat edecek" kehaneti epey tartışıldı. Sabah saatlerinde durduk yere bu kehanet aklıma gelince “Sosyal medya nelere kadir at yalanı topla beğeniyi” diye kendi kendime düşündüm. Ancak dün hasta olduğu açıklanan Muharrem İnce öğle saatlerinde siyasi olarak vefat etti. 2 gün önce meydanlarda “Bana diz çöktüremezsiniz” diye büyük tonlarda bağıran İnce, Cumhurbaşkanlığı adaylığından çekildiğini açıkladı, milletvekilliği seçimleri için Memleket Partisi’ne oy istedi. Toprağı bolsun, kendisini bu seçimlerin en enerjik ve estirdiği rüzgarla adından en çok bahsettiren siyasetçi olarak anacağız ama her ölüm unutulur. Bundan sonra kendisine yeni bir siyasi alan yaratmaya çalışırsa o şu an tanıdığımız İnce olamayacak. Burası Türkiye, daha önce CHP Lideri Baykal’ın kaset skandalıyla istifa etmesiNİ, MHP’li üst düzey yöneticilerin devrilmesini yakın tarihte gördük. O yüzden hiçbir şey olmasa da her şeyin olabileceği çılgın ülkemizde bir lider daha kasetle patlatılan bombanın etkisiyle aslan gibi kükreyen İnce’yi iktidarın gölgesinde sütünü içen yavru kedilerin arasına savurdu. Peki İnce çekilme açıklamasında ne dedi? Önce kasetin gerçek olmadığını, kendisine yöneltilen suçlamaların FETÖ’cüler tarafından organize edildiğini ama devletin yani savcıların harekete geçmediğini söyledi. Daha birçok şey ortaya atacak Muharrem İnce ama ben size doğruyu söyleyeyim; bize coşkulu miting gibi izletilen görüntülerde sadece ceplerinde taşıdıkları ve her şehrin meydanına serpilen kuş yemi misali 50-100 genç vardı. Yani İnce’nin alacağı oy %1’i zor bulurdu. İşte otopsinin gerçek sonucu budur. O yüzden Muharrem Bey’in arkasından diz çökmeyin, zira cenaze namazında secdeye varılmaz. Ama unutmayın ki 14 Mayıs’ta bir cenaze daha kalkacak ya muhalefet iktidarın, ya iktidar muhalefetin helvasını yiyecek.