Yıllar önceydi. Balçova Ertuğrul Gazi İlkokulu yakınındaki seyyar köfteci Yakup Amca'nın yanında duruyordum. Soğuk bir havaydı. Beyaz saçlı bir adam yanıma yaklaştı, "Evladım burda niye bekliyorsun?" dedi. Ben hemen tanımıştım, okul müdürüydü. İnciraltı'nda oturduğumuzu ve saat başı araba olduğunu, daha derse zaman olduğu için beklediğimi anlattım. Birlikte okula gittik. Hizmetli amcayı çağırdı ve soğuk havalarda hiçbir çocuğu dışarıda bırakmamasını istedi. Bana döndü, "Evladım ne kadar erken gelirsen gel okulda bekle"dedi. Sayesinde dışarıda tufan olsa ben soba başında ders saatimi bekliyor olurdum.
O günden sonra ben okul müdürlerine farklı gözle bakmaya başladım.
Lise’yi Cumaovası’nda okudum. Okul Müdürümüz İlhan Edik sert mizaçlı biriydi. Pek çok hocayı çileden çıkarmamıza rağmen ondan çok korkardık. Eski mezunlar olarak yılda bir kez buluşuyoruz. Bu yıl üçüncüsünü Özdere'de bir otelde gerçekleştirdik. Okul Müdürümüz İlhan Edik de katılıyor. Tabii böyle ortamlarda anılar birbirini kovalıyor. Ben bir ara döndüm ilerlemiş yaşına rağmen bizi gülümseyerek dinleyen İlhan Bey'i göstererek, "Siz şimdi O'nun sakin duruşuna bakmayın. Esip gürlerdi, bizim aklımız çıkardı" dedim.
Güldü ve "Ben öğrencinin aleyhine olabilecek hiç bir şey yapmadım"dedi... Gerçekten öyleydi. Eşi Güler Edik'te öğretmenimizdi. Öğrencilerle müdür arasında köprü olurdu. Başı sıkışan her öğrenci mutlaka okulun müdürüne çıkardı. Çünkü İlhan Bey mutlaka bir çözümünü bulurdu. Çevre köylerden gelen öğrencilere okul içinde barınma imkanı verdiğini biliyorum. Herhangi bir nedenle köyüne gidemeyen öğrenci okulda kalırdı. O kadar yani...
İzmir'de çok köklü okullar var. Ve o okulların efsane müdürleri var. Ben kendi okulumun efsane müdürünü anlattım. Kim bilir ne anılar vardır. Ama okul müdürleri öyle kolay değiştirilmezdi. Zaten okulla müdür bütünleşir, bir müddet sonra birinin adı diğerine ek haline gelirdi.
Sonra geldik bu günlere.
İzmir'in en köklü eğitim kurumlarından biri olan Atatürk Lisesi her yıl olduğu gibi mezuniyet töreni düzenliyor. Öğrenciler kep atma töreni sırasında geleneksel olarak Onuncu Yıl Marşı ve İzmir Marşı okumaya başlıyorlar. Okul Müdürü Selamettin Demirhan, ‘siyasi gösteri’ olarak kabul edip, marşın okunmasına izin vermiyor. Bu olay infial yarattı… Demirhan'a karşı tepki giderek büyüdü. Atatürk Lisesi Mezunları eylem düzenledi. Eyleme çok geniş halk kitlesi destek verdi. Bu baskı üzerine Okul Müdürü Selamettin Demirhan İzmir Valisi Erol Ayyıldız’ın talimatıyla görevden alındı… Bir okul müdürünün bu şekilde görevden alınmasına üzüldüm. Eskinin efsane müdürlerine böyle bir şey yapılamazdı. Çünkü onlar okulların simgesiydi.
Son yıllarda eğitimle çok oynandı. Eğitimin içine siyaset girdi. Sonuçta siyaseten gelenler, siyaseten gönderiliyor. Öğrencilerin ve eski mezunlarının eylemi 100 yıllık çınara yakıştı. Ama aynı şeyi okulun müdürü için söyleyemem...