Her gün umudu kıran binlerce haber ve etki ile boğuşuyoruz. Sanırım, özellikle bu coğrafyada yaşayan her birimiz aktif veya potansiyel anksiyete hastalarıyız. Artan nüfus, yapay ilişkiler, bozulan gıdalar, zorlaşan ekonomi yetmezmiş gibi hayatımızı kolaylaştırma iddiası ile gelen ama insanı üç dört parmak ekranlara hapseden zorunlu ama içten içe sevmediğimiz bir teknoloji değişimi yaşamaya başladık. Hatta öyle ki birçok kişi teknoloji ile giderek stres yüklenen mutsuz hayatlarına çözüm olarak bir köye yerleşip domates, biber yetiştirmeyi çare olarak görüyor.

Peki teknoloji ile beraber her şey bu kadar mı kötüye gitti? Teknoloji insanı daha duyarsız bir anti sosyal mi yaptı? Sıkı bir tartışma yapsak birçok yönden cevap evet olur. Ama internet patlaması ile doğan bambaşka farklı bir evren bu soruya, hayır, insan teknoloji ile çok daha iyi oldu ve daha da iyi olacak cevabını verdi.

Bu evrenin ismi “Açık Kaynak Kod Yazılımlar” evrenidir. Cevaba sakın hemen yüz çevirmeyin. Bu evren artık sadece yazılım, bilgisayarlar ile ilgili değil. Bundan çok daha fazlasını yapmaya başladı. Bu evren artık kodlar ile boğuşan, matematik zekalı, bilgisayar ve yazılım mühendislerinin çok daha ötesine geçti. Bir felsefe yarattı ve sıradan insanlara dahi ulaşmaya bu felsefesini yaymaya başladı.

Sıradan insanlara ahlaki olarak nasıl daha iyi olunacağını öğreten ve onları bu yoldan alıkoyan gerçek hayatla başa çıkabilmeleri için de süper yetenekler veren bir güce dönüşmeye başladı. “Açık Kaynak Kodlu Yazılımların” felsefenin ismi basitçe “Bilgiyi Paylaşmak”.

Bu evrenin büyük savaşçıları ise “İçerik Yönetim Sistemleri”dir. Üç büyük yazılım Drupal, WordPress ve Joomla işlevlerinin ötesinde dünyayı değiştiren ve daha da değiştirecek “Paylaşma Felsefenin” de en bilinen ve en etkili havarileri oldular.

Bu yazılımlar da ilk başta kapitalist dünyanın içinde filizlendiler. Ama insan merakının, insan menfaatlerinin önüne geçmesi ile bir “Paylaşma” öznesine döndüler. Başta Microsoft, Apple gibi kapitalist devlerin bitmek bilmez açgözlülüğü, karşı bir devrimi mecbur kıldı. Sürekli merak eden ve kendilerini geliştirmek isteyen yazılımcılar, bu şirketlerin gösterişli ama pahalı oldukları için ulaşamadıkları yazılımlarının yerine gösterişsiz ama birçok açıdan onlardan daha iyi yazılımları “bedava” olarak geliştirmeye ve diğer başka yazılımcılar ile paylaşmaya başladılar.

Ancak her geçen gün bu topluluğa katılan yazılımcı sayısının artması ile bir noktadan sonra bu yazılımlar o kadar gelişti ve yaygınlaştı ki sıradan insanların dahi yazılım uzmanları gibi programlar üretebildikleri platformlara dönüşmeye başladı. “İçerik Yönetim Sistemleri”, bu devrimin ilk büyük sonuçlarıdır. Bu yazılımlar basit bir insanı yazılım dâhisine çevirebilir. Nasıl mı? Bilgi paylaşımı ile. Eğer sizde bu açık kaynak kod yazılımları bir gün bir sebep ile merak ederseniz bu evreni oluşturan her biri diğerinden de muhteşem yazılımcıların bitmek tükenmek bilmeyen bilgi yardımı ile cezalandırılacaksınız. Gerçekten bulmak ve öğrenmek istiyorsanız, siz ne isterseniz sağlayacaklar, nerede takılırsanız yardıma gelecekler. Ta ki siz müthiş web sitenizi yapıncaya veya harika mobil uygulamanızı oluşturuncaya kadar durmayacaklar. Ama bir yandan bu bir lanet… Gerçek yaşamın soğuk, duyarsız ve menfaatkarlığında yaşayan bizlere yepyeni bir alternatif sunuyor. “Açık Kaynak Kod Yazılımlar” evreni içinde üretmeye mahkum ediliyorsunuz.

Üstelik burada ülkeler yok. Burada uluslar yok. Bazen size yardım eden, gerçek dünyada bir Yunanlı, bazen bir İsrail vatandaşı veya siz gerçek dünya da siz hangi milleti sevmiyorsanız o kişi o milletten olabiliyor. Hatta hangi milletten olursa olsunlar bazen bedava bazen çok çok cüzi olan yazılımlarının ücretini ödediğinizde olur ya o yazılımda bir sorun çıktığında tek bir mail ile bilgisayarınızda, sunucunuzda beliriveriyorlar. “Açık Kaynak Kod Yazılımlar” ve onların yazılımcıları baştaki basit erişim işlevlerini aşarak yepyeni bir felsefe ile belki farkında olarak belki olmayarak müthiş paylaşımcı, yardımsever ve soğuk, duyarsız gerçek dünyanın tam zıttı paralel bir evren yaratmaya başladılar.

Ülkemizin atıl eğitim sisteminin ısrarla bu evreni görmemeye çalışması ise elbette şaşırtıcı değil. Birkaç dersi tenzih ederek yazıyorum ki üniversitelerde dahi bu yazılımlar anlatılmıyor. Ülkemizde bu yazılımlar, yazılım dünyasının üvey evlatları muamelesi görüyorlar. Öğrencilere bu yazılımlardan üstün körü bile bahsetmek yerine öğrencilere onlarca saat uğraştırarak bir mail formu hazırlatmak çok daha mübah sayılıyor. Elbette kod yazılmasına karşı değilim. Ama böylesine büyük bir evrenin yararının ve pratikliğinin görmezden gelinmesine hayret etmemekte mümkün değil. Ama sizin bu sıkıntıları yaşamak zorunda değilsiniz. Bu yazılımlara kayıtsız kalmayın. Çocuklarınıza da bahsedin. Önerim önce Drupal, WordPress ve Joomla sonra diğer açık kaynak kod yazılımlarını keşfetmeniz. Sırlarını keşfedecek sabrınız ve vaktiniz de varsa bu yazılımlar sadece basit bir web sitesi yapmaktan çok daha fazlasını vaat ediyor. Çok yetenekliler. Bu yazılımlar ile ucuz bile denmeyecek kadar miktarlara bir Facebook klonu dahi ortaya çıkarabilirsiniz. Özetle yepyeni bir ufuk ve daha iyi bir hayatın yolunu gösteriyorlar. Bilgisiz kalmamanızı dilerim.