İzmir'in doğal güzellikleri ve sakin dokusuyla öne çıkan ilçesi Urla'da, bir süredir gündemde olan ve çevresel endişelere yol açan dev bir turizm yatırım projesi daha rafa kalktı. Egeland Sağlık A.Ş. tarafından Urla'nın Gülbahçe Mahallesi, Karapınar Mevkii'nde bulunan Hazine'ye ait arazide yapılması planlanan 98 odalı Urla Techno Otel projesi, yürütülen ÇED sürecinin sonunda resmen iptal edildi. İzmir Valiliği Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü'nün aldığı karar, projenin yasal dayanaklarının ortadan kalktığını ve devam etmesinin mümkün olmadığını tescilledi.
Projeye resmi iptal kararı
İzmir Valiliği, 26 Ekim 2025 tarihli resmi yazısıyla, Urla Gülbahçe Mahallesi'ndeki 585 ada 9 ve 4 numaralı parseller üzerinde hayata geçirilmesi planlanan "Urla Techno Otel" projesi için başlatılan ÇED sürecinin sonlandırıldığını duyurdu. Kararın gerekçesi olarak, ÇED Yönetmeliği'nin "Projenin gerçekleştirilmesinin ilgili mevzuat bakımından uygun olmadığının tespiti halinde, ÇED süreci aşamasına bakılmaksızın sonlandırılır" diyen 5. maddesinin 2 (a) bendi gösterildi. Bu karar, projenin daha çevresel etkileri değerlendirilme aşamasına bile tam olarak geçemeden, temel hukuki engeller nedeniyle iptal edildiğini ortaya koydu. İptal kararının temelini ise projenin inşa edileceği araziyle ilgili yaşanan bir dizi bürokratik ve hukuki pürüz oluşturdu.
İzin ve mahkeme kararlarıyla dolu karmaşık süreç
Projenin iptaline giden süreç, aslında aylar öncesine dayanan karmaşık bir izin ve dava silsilesi içeriyor. Egeland Sağlık A.Ş., proje için 28 Temmuz 2025'te e-ÇED sistemi üzerinden başvuru yaparak süreci başlattı. Ancak projenin yapılacağı arazinin mülkiyeti Hazine'ye ait olduğu için, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü, en kritik görüşü Milli Emlak Dairesi Başkanlığı'ndan istedi. Milli Emlak'ın yazışmaları ise projenin hukuki temelinin ne kadar zayıf olduğunu gözler önüne serdi. Bakanlığın (Milli Emlak Genel Müdürlüğü), şirketin turizm yatırımı amacıyla talep ettiği irtifak hakkı başvurusunu daha önce 21 Ekim 2024'te reddettiği anlaşıldı. Şirketin bu ret kararına karşı açtığı dava sonucunda İzmir 6. İdare Mahkemesi, 16 Mayıs 2025'te yürütmenin durdurulması kararı verdi. Ancak bu mahkeme kararı da projeyi kurtarmaya yetmedi.
Milli Emlak son noktayı koydu: 'Uygun görülmedi'
Mahkemenin yürütmeyi durdurma kararına rağmen Milli Emlak, projenin hayata geçirilmesine olanak bulunmadığı yönündeki nihai görüşünü bildirdi. Milli Emlak Genel Müdürlüğü'nün 9 Ekim 2025 tarihli yazısında, şirkete verilen 2 yıllık ön izin süresinin 2 Şubat 2023'te, verilen ilave sürenin ise 2 Ağustos 2023'te sona erdiği vurgulandı. Yazıda, mevcut mevzuat kapsamında şirketin arazi üzerinde devam eden bir hak lehdarlığı bulunmadığı göz önüne alındığında, bu aşamada "Çevresel Etki Değerlendirmesi Olumlu" veya "Çevresel Etki Değerlendirmesi Gerekli Değildir" kararı alınmasının uygun görülmediği net bir dille ifade edildi. Bu görüş, projenin yasal olarak dayanaksız kaldığını tescilleyerek, ÇED sürecinin sonlandırılmasının önünü açtı.
Urla'nın doğası için bir zafer mi?
Tartışmalı otel projesinin iptal edilmesi, Urla'nın doğal dokusunun ve bakir koylarının korunmasını savunan çevre örgütleri ve yerel halk tarafından bir zafer olarak yorumlandı. Özellikle Gülbahçe gibi hem doğal güzellikleri hem de sörf gibi su sporları potansiyeliyle öne çıkan bir bölgede bu denli büyük bir yapılaşmanın yaratacağı çevresel baskı, en başından beri endişe kaynağıydı. Projenin hukuki engellere takılarak iptal edilmesi, bölgenin betonlaşma tehdidinden şimdilik kurtulduğu anlamına geliyor. Bu karar, gelecekte bölgede yapılması planlanacak benzer projeler için de emsal teşkil etmesi açısından büyük önem taşıyor.
