Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM), yeni haftaya adeta bir seçim atmosferiyle giriyor. Yasama faaliyetlerinin yanı sıra, devletin temel kurumlarından olan yargı ve medya denetim organlarının üst kurullarına yapılacak üye seçimleri, başkentin siyasi nabzını yükseltmiş durumda. Meclis Genel Kurulu’nda yarın başlayacak oylamalarla, hakim ve savcıların mesleki kaderini belirleyen Hakimler ve Savcılar Kurulu’na (HSK) beş yeni kan, radyo ve televizyon yayınlarının denetiminden sorumlu Radyo ve Televizyon Üst Kurulu’na (RTÜK) ise üç yeni isim katılacak. Bu önemli seçimlerin hemen ardından ise Meclis’in en tepesindeki koltuk için yarış başlayacak. Mevcut Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş’un iki yıllık görev süresinin 7 Haziran’da dolacak olması nedeniyle, 28 Mayıs’ta adaylık başvurularıyla start alacak Meclis Başkanlığı seçimi de siyasetin ana gündem maddelerinden biri haline gelmiş durumda. AK Parti kulislerinde Kurtulmuş’un yeniden aday gösterilerek bu önemli görevi bir dönem daha sürdüreceği beklentisi hakim. Yapılacak bu zincirleme seçimler, sadece kurumların iç işleyişini değil, aynı zamanda Türkiye’nin genel siyasi dengelerini ve hukukun üstünlüğü ilkesinin geleceğini de yakından ilgilendiriyor.
HSK’ya beş yeni üye için nefesler tutuldu
TBMM Genel Kurulu’nun bu haftaki en kritik oylamalarından biri, Türk yargı sisteminin adeta kalbi niteliğindeki Hakimler ve Savcılar Kurulu’na (HSK) yapılacak üye seçimleri olacak. Toplam 13 üyeden oluşan ve hakim ile savcıların atama, nakil, disiplin işlemleri gibi hayati kararlarını alan HSK’ya, Meclis tarafından beş yeni üye seçilecek. Yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığı tartışmalarının sıkça gündeme geldiği bir dönemde, HSK’ya seçilecek isimler büyük bir titizlikle takip ediliyor.
Seçim süreci, daha önce Anayasa ve Adalet Komisyonları üyelerinden teşkil edilen Karma Komisyon’un yoğun bir mesai harcayarak 101 aday adayı başvurusunu 15’e indirmesiyle önemli bir aşamayı geride bırakmıştı. Şimdi ise Meclis Genel Kurulu, bu 15 adaylık havuz içerisinden, yargının farklı kademelerini temsil edecek şekilde dağılımı yapılmış beş yeni üyeyi belirleyecek. Bu kapsamda, Yargıtay üyeleri arasından üç, Danıştay üyeleri arasından bir ve mesleğinde en az on beş yıl deneyime sahip avukatlar arasından da bir üyenin seçimi gerçekleştirilecek. Seçimler, her bir üyelik için ayrı ayrı ve gizli oylama usulüyle yapılacak. İlk turda üye tamsayısının üçte iki çoğunluğu olan 400 milletvekilinin oyu aranacak. Eğer bu nitelikli çoğunluk sağlanamazsa, ikinci turda üye tamsayısının beşte üç çoğunluğu olan 360 oy yeterli olacak. İkinci oylamada da sonuç alınamaması durumunda ise, en çok oyu alan iki aday arasında kura çekimi yapılarak HSK üyesi belirlenecek. Seçilecek olan bu yeni üyeler, dört yıl boyunca yargının zirvesindeki bu önemli kurulda görev yapacak ve alacakları kararlarla adalet sisteminin işleyişine yön verecekler. Bu seçimler, iktidar ve muhalefet partileri arasındaki güç dengeleri açısından da bir gösterge niteliği taşıyacak.
Medya denetiminde yeni yüzler: RTÜK üyelikleri için siyasi partiler yarışıyor
Meclis’in bu haftaki bir diğer önemli seçim gündemi ise radyo ve televizyon yayınlarını denetleme, yayın ilkelerini oluşturma ve gerektiğinde yaptırım uygulama yetkisine sahip olan Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) üyelikleri için yapılacak. Medya özgürlüğü, ifade hürriyeti ve yayıncılıkta çoğulculuk gibi temel demokratik ilkeler açısından kritik bir role sahip olan RTÜK’e, siyasi partilerin Meclis’teki sandalye dağılımlarına göre belirlenen kontenjanlar üzerinden üç yeni üye seçilecek. AK Parti, CHP ve İYİ Parti kontenjanlarından seçilecek olan bu üyeler, Meclis Genel Kurulu’nda gerçekleştirilecek gizli oylama ile belirlenecek. Oylamada, toplantı yeter sayısı olmak kaydıyla en fazla oyu alan adaylar, RTÜK’ün yeni üyeleri olarak görevlerine başlayacaklar. Medya dünyasının yakından takip ettiği bu seçimler, önümüzdeki dönemde RTÜK’ün yayıncılık politikalarına ve denetim anlayışına dair önemli ipuçları sunacak. Özellikle muhalefet partileri, RTÜK’ün daha tarafsız ve çoğulcu bir yapıya kavuşması yönündeki beklentilerini dile getiriyor.
Meclis’in zirvesi için yarış başlıyor: Numan Kurtulmuş yeniden aday mı?
TBMM’nin 28. Yasama Dönemi’nin ikinci yarısında görev yapacak olan yeni Meclis Başkanı’nın belirlenmesi için de geri sayım başladı. Mevcut Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş’un iki yıllık görev süresinin 7 Haziran 2025 tarihinde sona erecek olması nedeniyle, yeni başkanın seçilmesi için süreç 28 Mayıs’ta resmen start alacak. Siyasi partiler, bu tarihten itibaren beş gün içinde Meclis Başkanlığı için belirledikleri adaylarını TBMM Başkanlığı’na bildirecekler. Meclis Başkanlığı seçiminin ise Kurban Bayramı tatilinden hemen önce, 3 veya 4 Haziran tarihlerinde yapılması öngörülüyor.
Meclis Başkanı seçimi, gizli oyla ve en fazla dört turda tamamlanacak. İlk iki turda, seçilebilmek için üye tamsayısının üçte iki çoğunluğu olan 400 milletvekilinin oyu gerekecek. Bu turlarda sonuç alınamaması halinde, üçüncü turda üye tamsayısının salt çoğunluğu olan 301 oy yeterli olacak. Eğer üçüncü turda da salt çoğunluk sağlanamazsa, bu turda en çok oyu alan iki aday için dördüncü bir oylama yapılacak ve bu oylamada en fazla oyu alan üye, TBMM’nin yeni başkanı seçilmiş olacak.
AK Parti kulislerinde ve siyasi çevrelerde, mevcut Başkan Numan Kurtulmuş’un, partisi tarafından yeniden Meclis Başkanlığı’na aday gösterileceğine ve Cumhur İttifakı’nın Meclis’teki sandalye sayısı göz önüne alındığında, üçüncü turda rahatlıkla seçileceğine kesin gözüyle bakılıyor. Ancak, muhalefet partilerinin de kendi adaylarını çıkararak seçimi bir demokrasi yarışına dönüştürmesi bekleniyor.
Başkanlık divanı ve komisyonlarda da değişim rüzgarı
Meclis Başkanlığı seçiminin ardından, TBMM’nin işleyişinde önemli roller üstlenen Başkanlık Divanı üyeleri, Meclis Başkanvekilleri, siyasi partilerin grup yönetimleri ve ihtisas komisyonlarındaki üye dağılımları da Meclis İç Tüzüğü hükümleri doğrultusunda yeniden belirlenecek. Bu süreç, Meclis’in yasama ve denetim faaliyetlerindeki etkinliğini ve siyasi partilerin parlamentodaki temsil gücünü doğrudan etkileyecek. Özellikle komisyon üyeliklerindeki değişimler, önümüzdeki dönemde gündeme gelecek yasa tekliflerinin şekillenmesinde belirleyici olacak.
Yoğun yasama mesaisi de devam ediyor
Bu kritik seçimlerin gölgesinde, TBMM Genel Kurulu ve komisyonları bu hafta da yoğun bir yasama gündemine sahip olacak. Plan ve Bütçe Komisyonu’nda, belediyelerin mali yapısını, Türk Silahlı Kuvvetleri personelinin özlük haklarını ve özel barınma hizmeti sunan kurumların denetimini düzenleyen önemli kanun teklifleri masaya yatırılacak. Ayrıca, Anayasa Mahkemesi’nin daha önce verdiği iptal kararları doğrultusunda bazı kanunlarda ve 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’de yapılması planlanan değişikliklere ilişkin kanun teklifinin Genel Kurul’daki görüşmelerine devam edilecek. Bu teklif, Devlet Memurları Kanunu’nda yapılacak bir değişiklikle kamu kurumlarına mesleğe özel yarışma sınavıyla yapılacak alımlarda 35 yaş sınırının getirilmesini ve TRT Genel Müdürü’nün maaşının yeniden düzenlenmesini içeriyor.
Kamu İktisadi Teşebbüsleri (KİT) Komisyonu’nda ise Türkiye Taşkömürü Kurumu ve Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğü gibi stratejik öneme sahip kamu kurumlarının hesapları mercek altına alınacak. Geçtiğimiz aylarda yaşanan zirai don olaylarının tarıma etkilerini araştırmak üzere kurulan Meclis Araştırma Komisyonu da bu hafta ilk toplantısını yaparak çalışma takvimini ve yöntemini belirleyecek. Siyasi partilerin gelenekselleşen haftalık grup toplantıları ise Salı ve Çarşamba günleri gerçekleştirilerek ülke gündemine dair önemli değerlendirmelere sahne olacak.
TBMM’de yaşanacak bu hareketli hafta, hem kurumların yeniden şekillenmesi hem de önemli yasal düzenlemelerin hayata geçirilmesi açısından Türkiye’nin siyasi ve hukuki geleceği için kritik bir dönemeç niteliği taşıyor.