Kurum nedir, biliyor musunuz? Eskiden, daha doğrusu doğalgazlı evlerin az olduğu zamanlarda, odun-kömür sobaları ile ısınılırken, soba borularında biriken islerin tamamı… Simsiyah ve kalınca… Ancak yerlere dökülürken pudra şekeri gibi…

Bir de kuruluş anlamı var ki; saraylılar ne diyor bilemiyorum ama biz halk dilinde genellikle devlet ofislerine ya da bir amaç için kurulmuş ofisler topluluğuna kurum diyoruz. Aslında Türk Dil Kurumu internet sayfasında da “genellikle devlet ile ilişkisi olan yapı, birlik veya müessese” gibi benzer bir tanım var. 

İşte bu ikinci tanıma uyan ve ülkemizde faaliyet gösteren birçok kuruma ait olan spor kulüpleri vardı.

Şimdi ne mi oldular? İsterseniz önce var oldukları zamanlarını ve kuruluş amaçlarını anlatalım;

Spor kulüplerinin başlıca kuruluş amaçları belli aslında; çocuklara, gençlere ve isteklilere spor yaptırmak ve gereken imkânları sağlamak… Spor camiasının içerisinde olmak… Demokratik kitle örgütü sıfatını sahiplenerek, kendi çeperi içerisindekilere ve çevresindekilere destek olmak…

Ancak, kabul etmeliyiz ki, tüm bu yapılacaklar ve yapılabileceklerin olabilmesi için bazı şeylere ihtiyaç var; mesela paraya… Mesela fiziksel imkânlara… İş gücüne, insan kaynağına… 

Peki, bunları nasıl sağlarsınız? Bugün küreselleşme ile küçülen ve birbirine, hemen her şeyiyle daha da yakınlaşan dünyamız koşullarında bile zorlanırken… Geçmişte daha da zordu spor kulüplerine imkân sağlamak!

Bu nedenle kurumlar, spor kulüpleri kurarak ölçüleriyle sınırlı olmak üzere spor camiasına katılım sağlıyor ve amaca hizmet ediyorlardı. Bazı kurum takımı örnekleriyle de bunları kısaca hatırlayalım; 

Sosyal Hizmetler Çocuk Esirgeme Kurumu (SHÇEK) Spor Kulübü; daha önce de bu kurum takımını detaylı yazmıştım. Bugün maalesef daha fazla sporcu yetiştirmesin diye kapatılmış durumda. Ya da devletin buraya aktaracak parası yok! 

Türkiye Elektrik Kurumu (TEK) Spor Kulübü; TEK mi kaldı, diye sormayasınız sakın! Evet, bir dizi özelleştirmelerden sonra TEK kavramı ortadan kalktı ama Tek Spor Kulübü hala var. Ama kurum desteği maalesef yok! Kulüp kendisine yürekten bağlılar ile ayakta kalmaya ve mücadeleye çalışıyor.

İzmir Devlet Su İşleri Spor Kulübü; bizler kısaca Dsispor diyoruz. Gönülden bağlılar olmazsa… Kapandı, kapanacak… 

Yolspor; bildiniz mi? Karayolları Spor Kulübü… Kurum desteği neredeyse tamamen kesilmiş durumda… Fiziki imkânları da en üst düzeydeki spor kulüplerinden biriydiler. Ama arazileri o kadar değerli ki! Spor yerine farklı hayalleri var kurumun! Bu arada, İzmir Dsispor’un daha doğrusu Dsi’nin de arazi zengini olduğunun ve yıllardır inşaat sektörünün iştahını kabarttığının altını çizmeliyim.

Bunlar şanslı olanlar… Hiç olmazsa birkaç iyi kurum yöneticisi ve çevreden birkaç veli ve yine etraftaki birkaç amatör düşkünü… Yerel destekler falan… İdare etmeye çalışıyorlar.

Bir de ortadan tamamen kaybolanlar var SHÇEK gibi… Tarişspor mesela… Ptt, Telekom, Köy Hizmetleri, İl Özel İdare Spor aklıma ilk gelenler…

Devlet, bu kurumları özelleştirdikçe ya da kapattıkça, spor kulüpleri birer birer ortadan kayboldular. Kapanmadan devam eden, amaçları sosyal projelerden para kazanmaya dönen kurumlar da, maalesef spor kulübü ve benzer olan diğer birimlerini ya kapattılar ya da küçülttüler.

İçlerinden ne değerler yetişmişti oysaki! Ve bu kulüpler yaşasaydılar daha neleri kazanırdık? Ne sporcular, ne insanlar yetişirdi, kim bilir?

Dipnot; “insanı yaşat ki devlet yaşasın”. Hz. Ali.