Bu haftaki gözdem CNN Türk…Siyasi şubeden iyi çalışıyor keratalar.
Koltuklara çaktıkları eski FETO generalleri, ötüyor da ötüyor. Bence darbeyi en önce bilenlerden birisi; "İki keklik bir ovada ötüyor" türküsünü yazan rahmetli…
İleri görüşlüymüş, bugünleri anlattı herhalde.
Harbiden de keklikler çıkıyor, şakıyor arkadaş…
Bankalar nasıl kuruldu, vatandaştan nasıl para toplandı?
Milli Takım'ın primlerine kadar nasıl çöküldü?
Ohhh...
"İki keklik bir kayada ötüyor…"
Ötüyor da;
Bizim bildiğimiz, yaşadığımız başka.
Normalde böyle bir yayında öteni, kapıda taksi değil, siyasi polis bekler.
Taksimetreyi de açmaz, ver elini siyasi şube.
Bir insan başka nasıl öter ki?
Keklik ne kelime, bülbül gibi öteceksin, barış güvercini gibi kanatları çırpıp uçacaksın…
Sanki bunca yıldır hakkı yenen ben değilim.
Sanki bunca yıldır sömüren, bit gibi saklanıp emmeye devam eden sen değilsin. Vay arkadaş…
"Vallahi pişmanım. Allah beni affetsin" diyen yırtıyor…
Vicdan terazimde kurduğum mahkemeden şu karar çıktı.
"Allah belanızı versin"

***

jjBir taraftan da, Misal; İzmir eşrafının tanıdığı iş adamı Ahmet Küçükbay. İki yıldır kendini yırtıyor. Geçtiğimiz hafta Ulusal gazete ve televizyonlara boy boy reklamlar verdi. Darbecileri lanetledi. Kullandığı reklam bütçesinin 5 milyon TL'yi bulduğu söylendi.
Yetmedi. Yenikapı’da bayrak salladı.
İzmir’de AK PARTİ’nin kullandığı il binası da kendisinindi.
Duyumlarıma göre de kira falan almıyordu.
Bina bir gecede boşaltıldı.
Oysa Küçükbay, bu "Paralel" durumundan 2 yıldır sıyrılmaya çalışıyordu.
Şimdi gözaltında.
Terazi kafamda oturmuyor da ondan soruyorum…
"İki keklik bir kayada ötüyor" kimsenin sesi çıkmıyor,
Diğeri muhtemelen "Kimseye etmem şikayet ağlarım halime" şarkısını tüttürüyor…
Demek makam farkı…
Biri türkü biri sanat müziği…Ondan mı acep?
Yada;
Soruşturmanın kadranı, kriptosu 17-25 Aralık mı?
Yani himmetin, ilişkin, bağlantın 17-25'ten önce ise tövben geçerli…
Yok bu tarihten sonra, FETO ile en küçük bir ilişki kurduysan gitti kelle…
Pişman değil,
Afedersin kıçınla keklik tutsan nafile…
****

(SON DAKİKA; Ben yazıyı gazeteye yollamak üzereyken. Cumartesi saat 12.32. Sayın Başbakan eşiğin 17-25 Aralık olduğunu ifade etti. Teşekkürler)

***

SULANDIRMA BE BİRADER

Melih bey amca motor yakmak üzere…
Motor üflemeye başladı.
"Darbeyi Feto’nun cinleri yaptı"
Yemedi mi ?
"Bunlaaarrrr, trafoları patlatacaklar…"
Olmadı mı? Ver gazı…
"Bunlaaar 14 Ağustos’ta Amerika’yla bir olup deprem yaptıracaklar"
***
Sen gereğini yap…Her türlü desteği sağla.
Dinamit patlayınca en çok gürültüyü sen çıkar…
Sulandırma birader artık.
Salaksak bu kadar da değiliz…
Önemli sözler bağırarak söylenmez…
Dikkat et bak suçlu çocuk savunmasını bağırarak yapar…
Hoş, o bile bu kadar komik olmaz ya neyse…

***

YEMEDİK ÖZGÜR BASIN…

Cuma gecesi siyasi şube tv’yi
Pardon
CNN’i izliyordum…
Türkiye’nin gündemi programında, Siyonizm, İllimunati, Küresel güçler falan demeye başladılar.
Hatta bir ara Feto’nun Vatikan’ın orta doğu kardinali olduğu söylendi.
Dünyanın gizli egemen güçlerinin izleri, yol haritaları konuşuluyordu.
Sunucu "onu da konuşuruz bunu da konuşuruz. Kısacık bir ara vereyim devam edelim" dedi.
Reklamdan döndüler…
Sunucu şöyle dedi;
"Yayınımız bitti iyi geceler"
Noldu şimdi özgür basın…?
Yemedik haberin olsun…

***

DELİ ZİYA ;

Bazı Feto’cu TRT’ciler darbe sırasında kapıları açmış…O zaman TRT’yi de taşıyın oradan…Mesela Antartika’dan yayın yapsın…