Son 20 yılda ne hainliklere sahne oldu bu ülke. Bugün ortalıkta ne kadar hain terörist varsa hepsiyle işbirliği yaptılar. Denizlerimizi kaplayan musilaj benzeri ülkenin her yerini bir salya gibi istila ettiler. FETÖ belasını ülkenin başına musallat ettiler. "Ne istediniz de vermedik?" diyerek, siyaseti, orduyu, emniyeti, eğitimi, yargıyı, medyayı, sivil toplum örgütlerini bu hainlere teslim ettiler.

Binlerce askerin, akademisyenin, gazetecinin,s iyasetçinin hayatlarını kararttılar...

Erkan Yılmaz Büyükköprü...

Kozmik Oda kumpasında yaşamı zindan edilen bir asker...

Hainlerin oyunlarını "Kozmik Albay" adlı kitabında bir-bir anlatmış. Kırmızı Kedi Yayınevi'nin geçen yıl yayınladığı kitap kısa sürede sekizinci basımına ulaşmış.

Kozmik Oda kumpasının amacını şöyle açıklıyor Büyükköprü; "Amaç; Türk Silahlı Kuvvetleri'ni yıpratmak, kendi halkı gözünde itibarsızlaştırmak ve nihayetinde de 'Kozmik Oda'ya' girilerek ülkemizin işgali durumunda gerçekleştirilecek sivil savunmanın planlarını ele geçirerek hedef ülkelere vermekti."

Öyle de oldu. Yazara göre özellikle yandaş medya sayesinde yaratılan algı operasyonları ile faili meçhul cinayetler Seferberlik Bölge Başkanlıkları'na ve Özel Kuvvetler'e mal edilmek istendi. TSK yıpratılarak uzunca bir süre kendi halkı gözünde yasa dışı olaylara, faili meçhul cinayetlere karışan bir ordu durumuna sokuldu. Esas amaç ise Kozmik Oda'ya girmek ve seferberlik planlarını ele geçirmekti. Planlar ve belgeler bu hainlerin sayesinde hedef ülkelerin eline geçti. Bunların sonucu 2013 yılında Necdet Özel'in Genelkurmay Başkanlığı döneminde Türkiye'nin yedi coğrafi bölgesine dağılmış bulunan 16 seferberlik bölge başkanlığından 11'i kapatıldı. Diğerleri de pasif hale getirildi.

Ülkemizin işgali durumunda uygulanacak sivil yapılanmanın planları, 60 yıllık tecrübe ve bilgi birikim yok edildi.

Peki bu hain planın, iğrenç kumpasın uygulanmasına nasıl başlandı?

Son derece adice bir plan yapılmıştı.

Dönemin Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'a evinde suikast yapılacaktı. Sözde suikastçilerden biri de Albay Erkan Yılmaz Büyükköprü'ydü. Tanıklar yalancı, kanıtlar sahte, plan acemiyceydi ama polis, savcı, hakim, medya ve bazı askerler FETÖ'cüydü.

Eski milletvekili Hasan Hüseyin Türkoğlu 2019 yılında Korkusuz Gazetesi'nde bir röportajında şunları söylemiş; "Arınç'a soruyorum 'Sana suikast yapılacağından emin misin? 'diye. 'Yok ya. Böyle suikast mi olur? Hayır bana suikast yapılacağını düşünmedim.' diyor. 'Peki o zaman savcıyla görüş, ya da kamuoyuna beyanat ver. Ya böyle saçmalık olmaz gibisine falan. Madem inanmıyorsun kapansın bu mevzu' dedim. 'Yok' dedi. 'Kapattıramam' dedi. Ya niye kapattıramazsın. Bak insanlar bu yüzden depresyona giriyorlar' dedim. 'Yok. Ben bundan faydalanıyorum, devlet bundan, siyaset bundan faydalanıyor' dedi."

İşte böyle. İktidarları ve FETÖ terör örgütü böyle bir işbirliği içinde 'beraber yürüyorlardı'

Kumpas kurguladıklarí gibi işledi. Tam beş buçuk yıl bu kahraman askerler aklanana kadar, hepsi hayatları karartılmış, toplumdan dışlanmışlardı.

Erkan Yılmaz Büyükköprü'nün "Kozmik Albay" kitabı bir solukta okunabilecek nitelikte bir tarih belgeseli.

Bu iktidarın o dönemde hainlerle nasıl bir iş birliği içinde olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor...

FETÖ ile yıllarca kolkola yürüdüler. Bu terör örgütünü devletin kılcal damarlarına soktular. Oslo'da, Dolmabahçe'de, Habur'da PKK ile aynı masadaydılar. Yerel seçimlerde devlet televizyonundan PKK'lılara mesaj verdirdiler. Suriye savaşında teröristlere, İŞİD'e, El Nusra'ya destek verdiler, teröristlere 'Öfkeli Çocuklar' dediler.

Şimdilerde açılan pislik kutularından yeraltı suç örgütlerinin, mafyanın desteklerini nasıl sağladıkları ortaya çıkıyor.

Artık kendilerini savunacak halleri kalmadı. Sefilleri oynuyorlar. İlk seçimde Abbas Yolcu...