Yeni Koronavirüs enfeksiyonunun (COVID-19) Türkiye’de yarattığı tehlike çok büyük değil ve paniğe gerek yok; ama bilgilenmek ve önlem almak şart.

Önlemler abartılı gelebilir ama doğru ve yararlı; İran ve İtalya’nın hatalarından ders çıkarmalı. Enfeksiyonun yol açtığı ölüm oranı binde 2 olan çocuk ve gençlerin okulları kapatılırken, en yüksek risk grubundaki yaşlıların katıldıkları toplu Cuma namazlarının devam etmesi, büyük çelişki ve hata. Kuveyt'te ezan, “Haydi namaza” yerine, “Namazı evinizde kılın” şeklinde okunmuşken, İran’da iptal edilmiş olan Cuma namazının, hangi durumlarda ‘farz’ ve ‘caiz’ olmadığını bildiren açıklama, ne sağlık bilimi ile, ne de İslam dini ile bağdaşıyor. Cuma hutbesinde “Kalabalıktan uzak durun” çağrısı yapılmıştır, umarım!

COVID-19’u Tanıyalım

Bir virüsün ne denli tehlikeli olduğunu belirleyen etkenlerden üçü önemli: Hangi oranda ölüme yol açtığı, bir hastanın ortalama kaç kişiye enfeksiyonu bulaştırdığı ve kuluçka dönemi.

COVID-19 enfeksiyonunda ölüm oranı Çin’de başlangıçta yüzde 3 civarındaydı. Ancak tanı koyan testlerin yaygınlaşması ve hafif seyreden olgulara tanı konmasıyla, oran yüzde 2’ye kadar düştü; daha da düşebilir. Ölüm oranı, diğer Koronavirüs enfeksiyonlarından MERS’te yüzde 34, SARS’ta yüzde 10. Bir COVID-19 hastası ortalama 2,5 kişiye enfeksiyonu bulaştırırken, bu sayı MERS için 0,75, SARS için 3,5. Etkeni alma ile hastalık belirtilerinin ortaya çıkması arasındaki süre, yani kuluçka dönemi, karantina süresini de belirliyor ve Koronavirüs enfeksiyonları için hayli uzun: COVID-19’da 14 günü aşabiliyor, MERS’te 2-14 gün, SARS’ta 3-10 gün.

Çocuklar enfekte olsalar bile, akciğerlerinde virüsün bağlandığı protein gelişmediğinden, akciğer enfeksiyonu (zatürre) oluşmuyor; hafif belirtili bu çocuklar enfeksiyonu bulaştırabilirler, dikkat!

Sıcaklığın Artmasıyla Enfeksiyon Azalacak mı?

Solunum yolu enfeksiyonu etkeni virüslerin çoğu, sıcakların başlamasıyla; kalabalık yerlerde daha az bulunma, nemin yükselmesiyle damlacıkların havada kalmalarının güçleşmesi, ultraviyole ışınlarının öldürücü etkisi gibi nedenlerle etkinliklerini yitirirler. COVID-19 enfeksiyonunda nasıl bir mevsimsel değişim gözleneceği meçhul. SARS salgını Temmuz ayında bitmişti ama MERS’te mevsimsel bir değişiklik gözlenmemişti.

Türkiye’nin Avantajları

Türkiye’nin Koronavirüs enfeksiyonuna karşı bazı avantajları var. Birçok ülkeye göre genç bir nüfusumuz var; el yıkama alışkanlığımız yüksek oranda, abdest alma, günlük yaşamda kolonya kullanımı önemli avantajlar. Ayrıca, son derece bilgili ve donanımlı bir sağlık ekibimiz var.

Sigara ve Nargile

En olumsuz yanımız ise sigara/nargile içme oranımızın yüksek olması. Çin’deki araştırmalar sigara içenlerde enfeksiyona yakalanma oranının 14 kat arttığını ve enfeksiyonun çok daha ağır geçtiğini gösteriyor. Nargile, sigaradan daha tehlikeli; sıvıdan geçerken soğuyan dumanla birlikte virüs, akciğerlerin derinliklerine ulaşıp, hastalığın daha ağır seyretmesine yol açabiliyor. Katar’da bu yüzden nargile tamamen yasaklandı. Türkiye’de, restoran ve kafeteryalardaki kapalı ortamda, yasağa karşın sigara ve nargile içilmesi olağanlaştı ve içmeyenler de zarar görüyor. Bu mekanlar şikayet edilmeli; denetim ve cezalar sıklaştırılmalı.

Sıtma ve HIV İlaçları Etkili mi?

Türkiye’de sıtma hastalarında yıllardır kullandığımız bir ilacın, Çin’deki hastalarda, zatürreye karşı tedavide etkili olduğu ve hastanede kalış süresini azalttığı bildiriliyor. AIDS’e yol açan HIV virüsüne etkili bir ilacın da benzer etkisi var ve Türkiye’deki ilk olgularda bu iki ilaç kullanılıyor.

Ne yapmalı?

Sık el yıkama, kolonya/alkolle dezenfeksiyon, hastalardan uzak durma, uçak gibi kalabalık ortamlarda maske kullanımı, el sıkışmama konularını biliyoruz. Toplu yaşanan alanlarda kapı kolu, asansör düğmesi gibi yerlere el içi ile değil, dışıyla temas etmek gibi önlemler de yararlı.

Bu enfeksiyon, sigarayı bırakmak için harika bir fırsat. Düzenli yapılan spor, bağışıklığı güçlendirip, enfeksiyonlara direnci arttırırken, ideal kilonuzu kazanmanızı da sağlayabilir. Aşırı spor direnci düşürdüğünden sakıncalı. Düzenli uyku ve stressiz yaşam ise son derece yararlı.