9 Eylül.
Sadece İzmir için değil tüm Türkiye için önemli bir gün.
9 Eylül, Türk ulusunun özgürlük simgelerinden biridir.
Bağımsızlık yolunda işgalin başladığı 15 Mayıs 1919’da İzmir’de Gazeteci Hasan Tahsin tarafından atılan “ilk kurşun” da Milli Mücadele’yi başlatan, Kurtuluş’u müjdeleyen gururlu sonun başlangıcıdır bir anlamda.
İzmir’in işgalinden hemen sonra 19 Mayıs 1919 da Samsun’da başlayan Ulusal Kurtuluş süreci 1 Eylül 1922’de “Ordular ilk hedefiniz Akdeniz’dir. İleri!” emriyle yine İzmir’de büyük bir zaferle sonuçlanmıştır.
9 Eylül, Türkiye Cumhuriyeti’ne giden yolda kilit taşıdır. Umudun, asla sönmeyecek bağımsızlık ateşinin, demokrasinin, İzmir’in diğer adıdır. Aydınlığın bir ulus için yeniden filizlenip boy gösterdiği tarihtir.

9 Eylül, ülkemizin bu günlerdeki acılı, kaygılı, sancılı ruh halinde bize zor günlerin nasıl aşılabileceği konusunda çok anlamlı bir yol gösteriyor. Birlik ve beraberlik duygusunun neleri başarabileceğini hatırlatıyor. Vatanın bağımsızlığının, barışın, ötekileşmenin değil biz olmanın önemini vurguluyor bir kez daha.

Mustafa Kemal “İzmir’in işgali, bütün milletin kalbinde derin bir yara oluşturmuştur. Herkes İzmir için feryat ediyordu. İzmir, halkın elemlerini, feryatlarını, kararlılık ve imanını ifade etmek için bir parola olmuştu” der.
“İzmir” özgürlüğün parolasıdır.
Bu parola İzmirli’lerin ruhuna özüne işlemiştir. İzmirli’nin karakteridir. O nedenledir ki İzmir Cumhuriyet’e, ilkelerine, devrimlere tüm benliği ile bağlıdır... Savunucusudur.
Kentimizin olduğu kadar ülkemizin de köklü kurumlarından biri olan Şehit Gazeteci Hasan Tahsin ile simgelenmiş, İzmir tarihinde 69 yıllık varlığıyla önemli bir yere sahip İzmir Gazeteciler Cemiyeti ve adını bu kutlu günden alan yayın organı “Gazetecilerin Gazetesi” 9 Eylül de Cumhuriyet’e ve ilkelerine bağlılığı şiar edinmiştir... Savunucusudur.
Ulusumuzu insanüstü bir gayretle “Akdeniz” hedefine ulaştıran Mustafa Kemal Atatürk’ü ve silah arkadaşlarını minnetle anıyoruz.