Osmanlı basınında örgütlenme çalışmaları…

24 Temmuz 1908’de, 32 yıl süren II. Abdülhamit’in yönetiminin, “mutlakıyyet”ten “meşrûtiyyet”e dönüşü, Selanik’ten İstanbul’a, İzmir’e, Osmanlı’nın hemen bütün büyük kentlerinde bir özgürlük bayramı olarak karşılanır, kutlanır. Ülkeyi saran özgürlük fırtınası içinde, hemen her gün onlarca gazete, dergi, yayın izni alıyor, Osmanlı basın dünyasında kendilerince bir yer bulmanın şaşkınlığını yaşıyorlardı.(1) İstanbul kadar olmasa da İzmir’de de Türkçe’den Rumca’ya, Ermenice’den Musevice’ye, Fransızca’dan Ladino’ya, İtalyanca’dan İngilizce’ye, yayımlanan onlarca gazetenin, derginin arasına yenileri katılıyor, ancak büyük çoğunluğu, gazete çıkarmanın, gazeteci olmanın mutluluğu içinde kısa bir süre sonunda hızla yok oluyorlardı…

Meşrutiyet’in getirdiği düşünce ve örgütlenme özgürlüğü, bir yanıyla olumlu değerlendirilirken özellikle iş ve çalışma yaşamında, Osmanlı yurttaşı “milletlerin”, o güne değin bilmedikleri sözcükler, kavramlar, karışıklıkları, huzursuzlukları da beraberinde getirir. “Boykot, grev, sendika, işçi, sosyalizm, parti” vb. sözcüklerle çoğalan bu yeni kavramları, değerleri öğrenen Osmanlı yurttaşlarının düşünsel dünyası hızla değişirken yaşanan siyasal olaylara tepki gösterip caddelere, meydanlara çıkıyorlar, eylemlere katılıyorlardı. 1908 öncesi Osmanlı gazetelerinde, devlet başkanlarına yapılan saldırıların, suikastların, siyasal gösterilerin, grevlerin haberleştirilmesinin yasak olduğunu, bu tür yayınlar nedeniyle gazetelerin çoğunun kapatıldığını unutmuyoruz. Meşrutiyet’in getirdiği “hürriyet” ile bu eylemler gazetelere haber oluyor, süreli yayınlar artık yasaklanmıyordu!…Yine de Osmanlı basınında yaşanan bu özgürlük, eşitlik, kardeşlik günlerinin 31 Mart 1909 /13 Nisan 1909 ayaklanmasına değin sürdüğünü, bu tarihten sonra oluşan siyasal olayların da etkisiyle meşrutiyet coşkusunun adım adım azalacağını, basında sıkıntılı günlerin, sopalı, ölümlü günlerin başlayacağını unutmayalım…

Meşrutiyet’e koşut devletin karşılaştığı siyasal olaylara, örneğin Bulgaristan’ın bağımsızlığını duyurması, Avusturya - Macaristan’ın Bosna Hersek’i ilhak kararı, toplumda huzursuzluklara neden olurken Avusturya, Bulgaristan gemileriyle limanlara gelen ürünleri, liman işçilerimiz boşaltmıyorlar, Avusturya’da üretilen malları satın almama kararı hızla yayılıp boykotlara dönüşüyordu. Girit’in Yunanistan’a bağlanma kararının yarattığı bunalım, yurttaşların gösterdikleri tepkiler, özellikle ticari yaşamda etkin olan Rum-Yunan tüccarlarına karşı yapılan boykotlar, gösteriler, birçok iş kolunda grevleri tetikliyordu.(2)

Meşrutiyet ile birlikte Osmanlı basın çalışanları, “mürettipler, muhabirler, muharrirler” de çalışma günlerine bir çekidüzen vermek, emeklerinin karşılığını almak, seslerini duyurmak amacıyla, İstanbul, İzmir, Selanik vb. kentlerde, işkolu olarak örgütlerini kuruyorlar, sendika sözcüğünün ürkütücülüğünden kaçıp “cemiyet” sözcüğünün korumasına sığınarak girişimleriyle, diğer işkollarına da öncü oluyorlardı. Temmuz 1908’den başlayarak İstanbul’da, Cem’iyyet-i Matbûât-ı Osmâniyye (30 Temmuz 1908)(3), Mürettibîn-i Osmâniyye Cem‘iyyeti, Matbûât-ı Osmâniyye Makinecileri Cem’iyyeti, Fransızca ve Rumca Mürettibleri Cemiyeti kurulurken onları İzmir’deki kardeş kuruluşlar izleyecektir: İzmir Osmanlı Matbûât Cem’iyyeti (1908), İzmir Matbaaları Amele Cem’iyyeti (1909), İzmir Osmanlı Muharrirîn ve Mürettibin-i Osmâniyye Cemiyeti (1909). (4)

İZMİR MATBÛÂT CEM’İYYETİ

Kuruluşuna, kurucularına ilişkin -şimdilik- ilk bilgileri edinemesek de 1908 seçimleri sürecinde İzmir Osmanlı Matbûât Cem’iyyeti’ni ilginç bir etkinliğin öncüsü olarak görüyoruz… İzmir’de 1908 seçimlerinde, özellikle Türkler ile Rumlar arasında milletvekili adaylarının belirlenmesinde sert tartışmalar yaşanır.(5) Aradaki gerilimi azaltmak, Meşrutiyet düşüncesinin ilkeleri için İzmir’de dostluğu, birlikteliği sağlamak amacıyla, Meclis-i Meb’ûsân açılmadan, İzmir Belediyesi’nin desteğiyle İzmir Matbûât Cem’iyyeti, Atina’ya bir gezi düzenler.(6) İttihâd ve Terakki Cem’iyyet’nin İzmir’deki yayın organı İttihâd gazetesi de bu geziyi destekler.(7)

İlginç ayrıntılarıyla “Atina'da İcrâ Edilecek Resmi Protokolün” açıklanışıyla (8) “seyâhate iştirâk etmek isteyenlerin “Reform Gazetesi” idâre-hânesinde ictimâ eden seyâhat hey’etine” başvurmaları belirtilen haberler yanında Atina gezisi, İzmir ve Atina gazeteleri arasında, iptal edildi, hayır gidiliyor çekişmelerine neden olurken Atina sefirimiz Nâbî Bey’in ilettiği bilgiyle gezi programı kesinleşir. Geziye ilişkin haberlerde İzmir Matbûât-ı Osmâniyye Cem’iyyeti’ne ilişkin ilk bilgileri, örneğin Cemiyet’in genel yazmanının Ahmet Sâbit Beğ olduğunu öğreniyoruz:

“Havâdis-i Vilâyet – İzmir Osmanlı Matbûât Cem’iyyeti Kâtib-i Umûmîsi Ahmet Sâbit Beğe, Telgraf-nâme ve tahrîrât-ı vâlâları vâsıl-ı dest-i âcizi oldu. Burada cem’iyyet-i muhteremeleri a’zâsile seyyâhînin sûret-i mükemmelede kabulleri için bugün başvekil tarafından lâzım gelen lâzım gelenlere ta‘lîmât i’tâ kılındığı beyân olunur efendim. Atina Sefîri Nâbî./ İttihâd: İzmir Osmanlı Matbûât Cem’iyyeti’nin Atina’ya kadar tertîb eylediği seyâhat Hükûmet-i Osmâniyye’nin Atina Sefâretine bâ-telgraf bildirilmiş idi. Bu kerre sefâret-i müşârün-ileyhden alınan telgraf-nâme cevâbı bâlâya derc olunmuşdur.” (9)

Atina’ya “beş gün sürecek bir gezi için iki özel vapurla gidecek” 600 kişiye (!) pasaport çıkartmanın sıkıntıları nedeniyle İzmir Osmanlı Matbûât Cem’iyyeti valiliğe başvurup pasaportsuz yolculuklarının sağlanmasını isteyince İzmir Valisi Rauf Bey, İçişleri Bakanlığı’ndan çözümü içeren bilgiyle onay istiyor:

“Dahiliyye Nezâret-i Celîlesine, Aded:166 / Telgraf Damga: 22 Teşrîn-i Sânî 1324 [ 5 Aralık 1908-E.S.]

Türk ve Rûm akvâmı beynindeki revâbıt-ı mümâreseti te’yîd için önümüzdeki cumartesi günü husûsî iki vapurla azimet ve beş günde avdet eylemek üzere İzmir Osmanlı Matbûât Cem’iyyeti tarafından Atina’ya kadar tertîb olunan seyâhate cem’iyyet-i mezkûre ile iştirâk edecek sâir zevât-ı mu‘teberenin bu seyâhatden dolayı pasaport ahzine mecbûr tutulmaması cem’iyyet-i mezkûre tarafından istid’â olunmakda iktizâsının sür’at-ı îfâ ve emr-i îtâsına müsâade buyurulması ma'rûzdur. / Aydın Valisi Rauf” (10)

Bu geziye ilişkin yayımlanan haberlerin hemen tümü, İttihâd gazetesinde yayınlanırken Ahenk’te, “Atina için tertîb edilen seyâhate iştirâk edecek olanlar bir müsaade-yi fevkalâde olmak üzere mürur tezkiresi almakdan müstesnâ ve muâf tutulmışlardır” (11) açıklaması, bize dilekçenin sonucu verirken Hizmet ve Köylü gazetelerinde Atina seyahatine ilişkin hiç bir bilginin olmayışı da dikkati çekiyor!

İttihâd gazetesinde, İttihâd ve Terakki adıyla yapılan, okuyacağımız açıklama, geziye ilişkin ilginç bilgiler aktarsa da Yunan Meclisi’nde önce Sisam Adası tartışması (12), ardından “Girit’in Yunanistan’a İlhâkı” kararı, “Memâlik-i Osmâniyye”de tozu dumana katar! Atina gezisi hızla gündemden düşer. İstanbul’da, İzmir’de, Selanik’te, birçok kasabada, kazada, Girit için “nümayişler, mitingler” düzenlenir. (13) Bu karışıklık içinde Atina gezisine İçişleri Bakanlığı’nın olur vermeyeceğini büyük bir olasılık olarak değerlendirirken yine de bu gezinin heyecanını yansıtan makaleyi okuyalım:

ATİNA’YA GİDECEK İZMİRLİLER

“Dünkü nüshamızda İzmir’de Atina’yı ziyâret etmek üzere altıyüz kişiden mürekkeben teşekkül eden hey’et-i züvvârın parlak bir sûretde istikbâli için Atina’da fevkalâde tedârükât icrâ olunduğunu yazmışdık. İzmir Matbûât Hey’eti tarafından Atina Belediye Reisine keşîde edilen bir telgraf-nâmede hey’etin bu ayın yirmidokuzunda İzmir’den hareket edeceği - E.S] bildirilmişdir. Atina gazeteleri İslâm ve Rûm ahâliden mürekkeb olan hey’etin hüsn-i istikbâli için icrâ edilen tedârükâtı fevkalâde bir hâlde tasvîr ediyorlar. Atina Belediye Reisi, Yunan Dâhiliyye ve Hâriciyye nâzırlarile bi-l-müzâkere hey’etin sûret-i istikbâlile Yunanistan’da bulunduğu müddetçe icrâ olunacak merâsim ve şenlikler programını karârlaşdırmışdır….. Merâsim-i istikbâliyyeye Atina’da mevcûd resmî ve gayr-i resmî bi-l-cümle cem’iyyet ve hey’etler iştirâk edeceklerdir. Bu ziyâret esnâsında Atina’nın Kral Tiyatrosu’nda Kemal Beğ’in Vatan nâmındaki piyesinin Rûmca tercümesi mevki’-i temâşâya vaz’ edilecekdir…… Yunan komşularımızın hüsn-i niyyetlerinden, samîmiyyetlerinden emîniz. Bunu zikr ederken onların her münâsebetle izhâr etdikleri hayr-hâhlığa karşı bizim yerli Rûmlarımızın da her fırsatdan istifâde ile etvâr-ı bâr-dâne gösterdiklerini teessüflerle hatırlamamak kabil oluyor. Rûm ahâlîmiz ve ahâlîlerimizin tercümân-ı efkâr ve hissiyâtı olan Rûm matbûâtı hakâik-i ahvâli takdîr etmeyerek tutdukları meslek-i sakîm nifâk-cûyâneden ferâgatle biraz da ittihâda, İttihâd-ı Osmânî’ye çalışsalar emîniz ki Yunanistan’ın da mazhar-ı tahsîni olurlar. / İttihâd ve Terakki” (14)

****KUTU****

İzmir Osmanlı Muharrirîn ve Mürettibîn Cem’iyyeti’nin

Yayın Organı: Muharrir (16 Mayıs 1909)

Meşrutiyet sürecinde, İzmir’de, tutunamayıp hızla yok olan 30’a yakın gazetemiz, dergimiz var.(15) Bu yayınların peşine takılıp hem ulaşabildiğim örnekleri, hem de İzmir basın tarihinde önemli yerleri olan, ancak koleksiyonlarda yer almayan sayılarını bulup (16) bu süreli yayınları bir sergide olsun tanıtmayı amaçlayan çalışmamda, amacı ve içeriğiyle dikkatleri çeken bir süreli yayın da İzmir Osmanlı Muharrirîn ve Mürettipleri Cemiyeti’nin yayın organı olan Muharrir gazetesidir. Varlığını, İttihâd gazetesinde çıkan, “Yeni Muharrir Gazetesi” başlıklı haberle öğrendiğimiz Muharrir gazetesi hakkında bugün çok az bilgimiz var:

“Asâr-ı mümtâze-yi kalemiyyesile vilâyetimiz âlem-i matbûâtında kendisini tanıtmış olan meslektaşlarımızdan, muâvinîn-i tahririyyemizden Kantarağası-zâde Salâhaddîn Beğ’in gelecek haftadan i’tibâren Muharrir nâmında yeni ve yevmiyye bir gazete neşr edeceğini istihbâr eyledik. Muharrir gazetesi, Osmanlı Muharrir ve Mürettiblerinin mürevvic-i efkâr ve müdâfi’-i hukuku olmak üzere te’sîs edilmektedir. Program ahâlînin tenvîr ve tevsî’-i efkârına hâdim neşriyyât-ı müfîde üzerine mürettebdir. Hey’et-i mürettebiyye nâmına imtiyâzı Mürettibîn-i Osmaniyye’den İzmirli Şefîk Efendi’nin uhdesinde bulunacak ve vilâyetimizde yetişen anâsır-ı muhtelifeye mensûb bi-l-cümle muharririnin âsâr ve makâlâtını câmî’ bulunacaktır…” (17)

İzmir kültür tarihinin ilginç simalarından, Kantarağasızâde Ömer Selâhattin’in başyazarı olduğu, ilk sayısı, 16 Mayıs 1909’da yayımlanan Muharrir’in okuduğumuz duyurularından ve elimizdeki 2. sayısının başlığındaki bilgilerden, “İzmir Osmanlı Muharrirîn ve Mürettibîn Hey’etinin Vâsıta-i Neşr-i Efkâr ve Müdâfi‘-i Hukukı” için çıkarılan, “hem yazarları hem de dizgicileri / baskıcıları kucaklayan bir örgütün görüşlerini yayınlayacağı organı ve hukukunun da savunucusu” olduğunu öğreniyoruz.

DİPNOTLAR

1 - Efdal Sevinçli, İzmir Basın Tarihi / Gazeteler, Dergiler, İzmir, İBB Kent Kitaplığı, 2019, ss.115-173.

Zeki Arıkan, “24 Temmuz 1908’e İzmir’den Bakış”, 100. Yılında Jön Türk Devrimi, Editörler: Sina Akşin, Sarp Balcı, Barış Ünlü, İstanbul, T. İş Bankası Yayınları, 2010, ss. 359-413.

Günver Güneş, “Taşradan Meşrutiyet’e Bakış: Sosyal, Siyasal ve Ekonomik Açıdan II. Meşrutiyet Döneminde Aydın Sancağı (1908-1918)”, 100. Yılında Jön Türk Devrimi, ss. 415-457.

Uygur Kocabaşoğlu, Hürriyet”i Beklerken İkinci Meşrutiyet Basını, İstanbul, Bilgi Üni. Yayınları, 2010.

2 - Mehmet Emin Elmacı, Bosna-Hersek’in Avusturya Tarafından İlhakı ve Doğurduğu Tepkiler (1908-1912), İzmir, Ege Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Tarih Anabilim Dalı, Yüksek Lisans Tezi, 1996. ss. 67-97.

Y.Doğan Çetinkaya, “Osmanlı Basınında Boykot İle İlgili Makaleler”, 1908 Osmanlı Boykotu / Bir Toplumsal Hareketin Analizi, İstanbul, İletişim Yayınları., 2004 , ss.390-440.

E. Ahladi, “İzmir’de İttihatçılar ve Rumlar / Yunan-Rum Boykotu (1908-1911)”, Kebikeç, Sayı: 26, 2008, ss.175- 200.

Engin Berber, “İkinci Meşrutiyet Döneminde Domino Etkisi Yapan Bir Eylem: İzmir Liman İşçileri”, European Journal of Turkish Studies/Social Sciences on Contemporary Turkey / ejts, 11|2010, https://doi.org/10.4000/ ejts. 4303

Özgür Yatkın, “Boykot ve İzmir”, İttihat ve Terakki Cemiyeti’nin İzmir’deki Yayın Organı İttihâd Gazetesi, İzmir, DEÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2018, ss. 132-158.

3 - A. İhsan Tokgöz, Matbuat Hatıralarım (1888-1914), Haz: A. Kabacalı, İstanbul, T.İş Ban. Yay., 2012, s.224.

Ahmet Özdemir, Basın Tarihinde Basın İlan Kurumunun Yeri, İstanbul, 2019, ss.40-64.

Hakan Aydın, “Cemiyet-i Matbuat-ı Osmaniye: Kuruluşu ve Basında Tartışmalar”, Selçuk Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Dergisi, 2010, Sayı: 17. ss. 553-569.

4 - Bu örgütlerin, 16 Temmuz 1909’da kabul edilen “Matbûât Kanûnu”nun işlerlik kazanacağı günlere değin resmî olarak tanınmasalar da meslek sorunlarının çözümünde etkin olduklarını söylemeliyiz.

5 - Fevzi Demir, Osmanlı Devletinde II. Meşrutiyet Dönemi Meclis-i Mebusan Seçimleri, Ankara, İmge Kitabevi, 2007, ss. 84-97.

Serhan Kemal Saygı, Meclis-i Mebusan’da İzmir Mebusları (1908-1918), İzmir, Ege Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2014,ss. 30-43.

6 - İttihad, No. 40, 15 Teşrîn-i Sânî 1324 / 28 Teşrîn-i Sânî [Kasım] 1908, Cumartesi, s. 3.

7 - Özgür Yatkın, İttihat ve Terakki Cemiyeti’nin İzmir’deki Yayın Organı İttihâd Gazetesi, ss.127-131.

8 - İttihad, No. 42, 18 Teşrin-i Sani 1324 / 1 KE [Aralık] 1908, Salı, s.3.

9 - İttihad, No. 46, 22 Teşrin-i Sani 1324 / 5 KE [Aralık] 1908, Cumartesi, s.4.

10 - Dahiliyye Nezâretine İzmir’den gönderilen, 22 Teşrîn-i Sânî 1324 / [ 5 Aralık 1908 ] telgraf dilekçe: DAB. DH. MKT./2676-96-Tarih-H.13.11.1326.

11 - Ahenk, 30 Teşrîn-i Sânî 1324 / 13 Kânûn-ı Evvel [Aralık] 1908, s.2.

12 - Ahenk, 2 KE 1324 / 15 KE [Aralık] 1908, s.3.

13 - Ahenk, 13 KE 1324, / 26 KE [Aralık ] 1908, ss.1, 3-4.

Köylü, 16 KE 1324 / 29 KE [Aralık ] 1908, s.1.

İttihâd, 18 KE 1324 /31 KE [Aralık] 1908, s.3.

14 - İttihâd, No.54, 2 Kânûn-ı Evvel 1324 / 15 KE [Aralık] 1908, s.2.

15 - Efdal Sevinçli, İzmir Basın Tarihi / Gazeteler, Dergiler, ss.115-168.

16 - Efdal Sevinçli, “İzmir Basının Kayıp Gazeteleri Peşinde: Gâve”, Kent ve Bellek Dergisi, sayı:15, Nisan 2022, ss.19-25.

17 - “Yeni Muharrir Gazetesi”, İttihâd, 13 Mayıs 1909, s.3.Ayrıca bkz.: “Muharrir Gazetesi: Şehrimiz Mürettibin-i Osmâniyye Cemiyeti’nin mürevvic-i efkârı olan Muharrir refikimiz dünden itibâren intişâra başlamışdır. Yeni arkadaşımızı tebrîk ve devâm-ı muvaffakıyyetini temenni eyleriz.”, Ahenk, 5 Mayıs 1325 / 18 Mayıs 1909, s.2.