İzmir Kitap Fuarı’nda kitaplı günler dolu dizgin sürüyor olmalı. Oysa ben İstanbul’dayım. Kitapların coşkusuna, yazarların, şairlerin imza devinimine, dostlar buluşmasına uzağım! Aklım, gönlüm orada. İzmir’e tez yoldan dönmenin hesabını yapıyorum.

İstanbul’da bulunduğum şu günlerde kitapsız kalmam olası değil. Yanımda taşıdığım dost kitaplarla yalnız değilim.

Bugün bir bölümüne dokunayım, sizlerle de buluşturayım istiyorum.

***

Düğümleri çözmek de şairin işi. Bu kez Aydan Yalçın kendine özgü biçemi, seslenişiyle bu düğümü çözmenin yollarını arıyor “Kırbaç Düğümü”nde. “Ölüme inat, anılardan ve hayallerden geçiyor sürekli. Yaraları kabuk bağlasın diye…” Yusuf Uygan ve Yılmaz Bozan’a duyulan aşklarla, anmalarla… “Aşk yoksa yeni bir şehir de yok biliyorum!” diyor şair. Sözüne saygıyla…

Ahmet Ordu, bir Dumansızlar buluşmamızda, “Onca Zamandan Sonra, Höyükte Bir Ulu Çınar, Dörtnala Sürüyor Atını Zaman, Yüzünde Gözyaşı Yüreğimde Sancı” kitaplarını hediye etmişti. Anadolu insanının yöresel söyleyişlerini, ezilmiş, horlanmış insanların özlemlerini, çıkmazlarını, çarpıcı anlatım ustalığıyla sergiliyor. Bunca yoksulluk, umarsızlık içinde bile yaşamı sevgiyle kucaklayıp paylaştıkça güzelleştiriyor.

“Okurken Türkçe ne güzel bir dil, dedirten sıcacık, sevgi dolu öykülerin süslediği bir demet kır çiçeği” diye duygularını paylaşan Bahri Karaduman’a elbette katılıyorum.

Hasan Varol, “Bir giz, şairin sözcükleri dizimiyle elde edilen bir müzik, haz veren, duyulan, sezilen, hissedilen, hissettiren, anlam olmasa da sevilen…” diye söylenirken, bu kez “Üzümün Sevinci”ne kattı beni.

Doğadan beslenir Varol. Çiçeklerle, ağaçlarla, kuşlarla, böceklerle, otlarla dosttur her zaman. Sakınmaz, insana da açar yüreğini elbette.

Devrek’ten “Sur ve Sır”la geldi İbrahim Tığ. Dosyası 2018 Kemal Özer Jüri Özel Ödülü'nü almıştı. Bu kez olgun şiirleriyle rüzgârı, ayışığını, aşkı, anıları, kentini, unutulanı, sur’u ve sır’ı taşıyor bize.

Arzu Karadağ 6. şiir kitabı “Göğe Gömülür Kuşlar”la ses etti. Dünya’dan, aşktan, kadından, eksilenlerden, Haziran’ın anımsattıklarından yepyeni şiirlerle buluşturuyor okurlarını.

Elif Çırak “Büyülü Bir Doğa Yolculuğu” ve “Mavi Ay’ın Büyülü Yolculuğu” adını verdiği kitaplarıyla “çocuklara, büyümeyen çocuklara masallar, söylenceler, destanlar, mitolojik öykülerle” farklı bir yolculuğa çıkarıyor bizi. Evreni sonsuzluğuyla kucakladığını da belirterek.

Şevki Özdemir, deneme yazılarından bir seçkiyi “Boynun Bükük Kalmasın”da toplamış. Zamanı, insanı, yaşananları, doğayı, dili, yazıyı odağına alarak. “Çatışmaların, kavgaların, savaşların beslendiği arenalar,yaşam enerjilerimizi sömürüyor” dediğine göre, içi dolu.

Muzaffer Gürboğa “Aynalar, Danslar ve Gölgeler” kitabıyla Antalya’dan konuğum oldu. Denemeleriyle. “Dans ile yaşam arasında hep bir bağ kurmak ister canım. Bu nedenle yaşamın bütünüyle danslardan ibaret olduğunu düşünürüm. Yaşam dansı. Tüm yaşam titreşimlerden oluşuyor. Doğada hiçbir şey durağan değildir. Sürekli devinim ve değişim halindendir.”

İsmail Biçer’in aldığı ödülleri say say bitmiyor! Çeşitli şiir yarışmalarında kazandığı ödülleri burada ansam yerim yetmez! En son Bartın’da yine kazandığı ödül nedeniyle kucaklaştım onunla. “Gelmek Gazeli” yeni şiir kitabı İsmail’in.

***

Ah be İstanbul, bağışla beni! Seni, İzmir’e döneceğim günü iple çekerken, bir başka seviyorum! Sevenlerinle kal!