Merdan Yanardağ meslektaşımız (Günaydın’da birlikte çalışmıştık), yeni kitabı 'İçtihad Kapısı'nı Kırmızı Kedi Yayınevi’nden okurlarıyla buluşturdu. Kitap kısa sürede üçüncü baskıyı yaptı, dördüncü baskı hazırlığı sürüyor. Yanardağ’ın Maltepe Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Sosyoloji Anabilim Dalı’nda yaptığı doktora eğitimi için hazırladığı tez, 'İçtihad Kapısı'nın temelini oluşturmuş. Yazar, çalışmasında olayları tarihsel sosyolojik perspektifle ele almış.

***

Bu kitap, tanıtımına göre “insanlık tarihinin en büyük entelektüel intiharını ve uygarlık dramlarından birini” anlatıyor. Batı kültür havzasında yaşayan toplumların, Ortaçağı aşıp, akıl ve bilim çağını yakalamalarına karşın, İslam dünyasının bunu neden başaramadığının hikayesi.

Merdan Yanardağ, kitapta ‘insanlık tarihinde kalıcı izler bırakan büyük bir medeniyetin, geri kalmışlık ve sefaletinin’ nedenlerini sorguluyor. İslam dünyasının içine sürüklendiği şiddet / terör sarmalının kaynaklarını araştırıyor. Yanardağ, uygarlığımızın krizi ve geleceği bakımından yaşamsal değeri olan, “İslam dünyası neden kendi ortaçağından çıkamadı” sorusunun yanıtını arıyor. Bu bağlamda, “İçtihad Kapısı” denilen “akıl ve yorum yolunun kapatılması” konusunu derinlemesine inceliyor.

***

Yazar, konuyu, salt bir felsefe tartışması olmaktan da çıkarıyor.

Tarihten sosyolojiye uzanan bir alanda din-devlet-toplum ilişkisini çözümlüyor. Böylece kitap, Grek kültürü, İslam, Avrupa Rönesansı ilişkisine de ışık tutarak, bir uygarlık incelemesine dönüşüyor.

Nizamiye medreselerini kuran ve başına Gazali’yi getiren Nizam’ül-Mülk’ün devlet felsefesi de kitabın inceleme alanlarından birini oluşturuyor. Bu anlamda kitap, İmam Gazali - İbn Rüşd tartışmasını ele almanın ötesine geçerek, Selçuklular üzerinden bir Türk-İslam tarihi çalışması niteliği kazanıyor.

Dolayısıyla Yanardağ’ın kitabı, aslında güncel bir soruna, hepimizin hikâyesine, İslam dünyasının içinde bulunduğu karanlığın nedenlerine ışık tutmaya çalışıyor.

İçtihad Kapısı, İslam’ı “insanlığın tarihsel değişme ve gelişmesi bağlamında” ele alan bir yapıt.

****

Emre Kongar Hocam’ın tespitiyle; İslam dinini sadece inanç bağlamında değil, uygarlık tarihi içinde, devlet- siyaset- ideoloji- eğitim- din ilişkileri çerçevesinde ele almış. Yanardağ, İslam dininin insanlığın değişme ve gelişme çizgisine neden ve nasıl kapandığını incelemiş, bugünkü İslam devletlerinin (diktatörlüklerinin) geri kalmışlıklarının sebeplerini açığa çıkarmış….

Yanardağ, İslam’ın serüvenini anlatırken hem Mu’tezile-Eşari rekabetine, hem Doğu ve Batı kültürleri arasındaki ilişkilere, hem de bir yandan Farabi’ye, İbn Rüşd’e, öte yandan Machiavelli’den, Marx’tan Althusser’e kadar uzanan son derece zengin ve karşılaştırmalı olduğu için de çok yararlı bir metin oluşturmuş.