Sırrı Süreyya Önder.
HDP'den milletvekili.
Dokunulmazlık konusu,
Adalet Komisyonu'na gelince,
Açmış ağzını yummuş gözünü.

Hep birlikte izledik.
Komisyonun son halini.
Havada uçan tekmeler,
Yumruklar ve küfürler...

Birileri dokunacağız derken,
Diğerleri de olmaz diyor.
Kavga aslında siyasi de,
Hukuku alet ediyorlar bal gibi...

Karar komisyondan geçti.
16 Mayıs'ta Meclis,
Oldukça hareketli geçecek.
Sonuç her sürprize gebe...

Benim dikkatimi çeken,
Komisyon toplantısında,
HDP'li Sırrı Süreyya'nın,
Kaynayıp giden sözleri...

Önder şunları söylüyor:
“Sayın bakan (Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’ı kast ediyor) da dahil olmak üzere bakanlarla, istihbarat örgütüyle, Milli Güvenlik Kurulu temsilcisiyle, PKK’yle, Sayın Öcalan’la 3.5 sene süren düzenli görüşmeler yaptık. Devletin, sayın bakanların, Başbakanların özel ricalarını, önerilerini, itirazlarını, PKK’ye götürdük. Onlarla günlerce aynı sığınaklarda kaldık. Günlerce tartıştık, değerlendirdik...”

Bu ülkede birileri,
Halktan ve Meclis'ten gizli,
Üç buçuk yıl boyunca,
Hem Öcalan hem PKK ile,
Görüşmüşler, konuşmuşlar,
Birimizin haberi bile olmamış...

Ne konuştularsa artık,
Birdenbire artan terör de,
Bu görüşmelerin bitip,
Herkesin evine dönmesiyle olmuş.

Özel ricalar, öneriler,
Sırrı Süreyya'nın deyişi ile,
Mekik diplomasisi yapılmış.
Sonuçları da ortada...

Dün elçi diye kullandıkları,
HDP'li bu isimleri,
Acaba konuşmasınlar diye,
İçeri mi atmak istiyorlar,
Diye düşünmeden de olmuyor.

Hadi komisyondan geçti.
Diyelim Meclis'te kabul edildi.
HDP'liler yargı önüne çıktı.
Şimdi Sırrı Süreyya'nın,
Yarın daha başkalarının,
Mahkeme kayıtlarına geçecek,
Sözleri, ifadeleri ne olacak?

Her gün bir aydını,
Her gün bir gazeteciyi,
Her gün bir bilim insanını,
Vatan haini ilan edenler,
Tutanaklara bakıp utanacak mı?
Yoksa pişkince davranıp,
Hala vatan, millet, bayrak diye,
Yalanlarına yalan katacak mı?