İlk Covid -19 vakasının tesbit edilmesinden bu yana üç hafta geçti.
Salgının Şubat başından bu yana yaygınlaştığı göz önüne alınırsa gerekli önlemlerin alınmasında çok geç kalındı.
Ancak hala vakit var.
Dönem “Artık vakit çok geç, nasıl geçersen geç” dönemi değil.
Süratle radikal, güçlü kararlar alınması gerekiyor.
İlk yapılacak iş, OHAL ilan etmeden ülke çapında sokağa çıkma yasağı uygulanması.
Eğer bu yapılamıyorsa salgının yaygın olduğu şehirlerde valilere yetki verilerek en az üç haftalık sokağa çıkma yasağı ilan edilmeli.
Ama bunu yapabilmek için güçlü bir iktidar gerekiyor.
Korkuyorlar, kaynak yok diyorlar.
O zaman nerede güçlü devlet?
Kürsülere çıkıp 4 milyon Suriyeli'ye yıllarca kucak açtıklarını söyleyenler nerede?
Biliyorlar ki aldığı ücretle geçinen evine ekmek götüren, çalışmadığında hiçbir temel ihtiyacını karşılayamayacak milyonlar var bu ülkede.
Vatandaşınıza üç hafta bakamayacak mısınız?
Nerede işsizlik fonunda biriken 130 milyar?
Nerede Merkez Bankası İhtiyat akçeleri, bu milletin kefen parası?
Nerede kasasında 100 milyar liradan fazla parası bulunan, basın toplantısında utanmadan sırıtan TOBB başkanı?
Nerede milletin bilmem neyi ile uğraşan haysiyetsiz müteahhitler?
Nerede bu en acılı dönemde kendini tecrit eden Kızılay Başkanı?
Kim var ortalıkta biliyor musunuz?
Son seçimlerde yönetime getirilen birkaç Büyükşehir Belediye Başkanı...
Çırpınıyorlar...
Sahra hastaneleri yapımına başladılar, alanları hastane yapımına tahsis ettiler, sağlık çalışanlarına otellerde konaklama olanağı sağladılar.
Nakdi yardımın yanında, 3 öğün yemek hizmeti veriyorlar. Evlere erzak taşıyorlar.
İktidar ne yapıyor?
Kampanya yapıp, para topluyor.
Bak arkadaş taşıma suyla değirmen dönmez.
Sokağa çıkma yasağının yanında ilk iş, işten çıkarmaları, ücretsiz izinleri yasaklayacaksın.
Borç ötelemesiyle olmaz. Belirli vergileri sileceksin. ÖTV'yi, KDV'yi düşüreceksin. Esnaf kredilerini en az bir yıl faizsiz hale getireceksin.
Bütçe açığı mı patlar? Varsın patlasın. Bak 80 ülke IMF'ye başvurmuş. Gururu bırak sen de başvur. IMF'ye borçlanmayı zamanında en çok biz eleştiriyorduk. Ancak şimdi durum farklı. Küresel bir felaketle karşı karşıyayız.
Vatandaş hiçbir dönemde devlet desteğine bu kadar muhtaç olmadı. Gerekirse para basarsın. Yeter ki şu belayı başımızdan def edelim.
Vakit daha da geç olmadan, hemen şimdi önlemler alınmalı.
Kelle-paça ile bu beladan kurtulmamız olası değil...